Artık Seydişehir küçülüyor, ekonomik düzeyi azalıyor.

İlçemizde yaşayan halk olarak gelir düzeyimiz düşüyor bunun sonucu olarak işsizlik artıyor.

Bütün bu olumsuz gidişe dur demenin tek bir yolu var; o da üretim..

*

Aslında son aylarda üretim konusunda sessiz ve derinden önemli toplantı ve çalışmalar yapılıyor.

Bu sevindirici bir durum..

5-6 ay önce Sanayi Bakanlığı Komisyon Başkanlığı’nı da yapan Konya Milletvekilimiz Ziya Altunyaldız Seydişehir’de ki Sivil Toplum Örgütleri ile beraber üretimi artırma noktasında bir toplantı yaptı.

Bu toplantılarda; Seydişehir’in kalkınmasının daha öncede olduğu gibi alüminyum ile olacağının altı çizildi. 

Kaymakam ve Belediye Başkanının da konuyla ilgili, ETİ A.Ş ile birlikte zaman zaman dar düzeyde toplantı yaptıklarını duyuyoruz.

*

Bu gelişmeler ışığında Seydişehir’de bir ilk yaşandı. Kaymakamlık, Belediye, Üniversite ve ETİ A.Ş işbirliği ile IATENS 19 Uluslararası Alüminyum Temalı toplantı yapıldı.

Toplantıya ülkemizin önemli bilim adamlarının yanı sıra Fransa, Bangladeş, Romanya, Malezya gibi ülkelerden önemli akademisyenler iştirak etti.

*

Son olarak da Konya’da Millet Vekili Altunyaldız’ın yanı sıra hafif sanayi bölgesinde ki alüminyumcuların da katıldığı Belediye ve Ticaret Odası ağırlıklı bir toplantının Konya’da gerçekleştiğini öğrendik.

Bu toplantı; özellikle alüminyum mamullerinin ihracı konusundaki önemli eksikliklerin masaya yatırılması ve bunların giderilmesi açısından oldukça önem arz ediyor.

*

Tüm bu süreçte benim çok önemsediğim bir gelişme daha oldu. ETİ A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Cengiz, Belediye Başkan’ı Tutal’ı makamında ziyaret etti.

Seydişehir’de üretim artacaksa ETİ A.Ş bu işin hem lokomotifi olacak hem de işin içinde bulunacak.

Bu nedenle bu görüşmeleri önemsiyoruz.

*

Bu yaşa kadar edindiğim tecrübelerden çıkardığım en önemli sonuç; bu güzel ilçenin imkanlarının fevkalade olması..

Bu güzel memlekette verdiği bu nimetler için Allah’ıma şükrederim.

İnancımız gereği karamsar olmamamız gerekiyor.

Bu imkânları hep birlikte en verimli şekilde kullanarak kalkınan bir toplum, yaşanabilir bir şehir haline dönüştürmemiz gerekiyor.

Bu yüzden yukarıda bahsettiğim alüminyum ile ilgili toplantılar bizleri ümitlendirdi.

*

Dağı var, doğası var, madeni var, termali var, ovası var, yaylası var, hem Akdeniz hem Karasal iklime uyumluluğu var, yolları var, limana yakın, başkente yakın, önemli bir tarihi var, yadsınamaz bir kültürü var..

Bir şehir daha ne istesin..

Bunun için geldiğimiz nokta hakikaten hepimiz için ayıpla iştigal bir durum.

*

Şimdi gerekirse her şeyi bir kenara bırakıp; üretimi öncelik alarak, topyekûn sorumluluk hissi ile üstüne üstüne gitmek gerekiyor..

İnanın bunu başardığımız takdirde; üç yıl içerisinde bırakın işsizlik sorununu, dışarıdan bile işçi alırız.