‘HASTANE BİN BİR’ başlıklı yazımın ardından ‘BİN İKİ’ ile devam edecek demiştim. Sözümü yerine getiriyor olmak yazarlığımın gereği değil, bu şehirde yaşıyor olmanın sorumluluğu ve gereğidir.

Bakalım son yıllarda hastaneden kaç doktor çekip gitmiş… 

Hatırlayabildiklerim; Mehmet Can Seven Genel Cerrah, İrfan bey radyoloji, Birsen Kul Nöroloji, Rahime Koca KBB, Emin Ünal (ihtisas) pediatri, Utkucan Uçkun pediatri, Derya Cevizli (ihtisas) pediatri , Nisanur Derin Göz, Süleyman bey Göz, Nesibe Uyar Cumbul cildiye, Ayça Altunkaya nöroloji, Yağmur Duva psikiyatri, Ceren Aksoy Koçak KBB, Tevfik Dündar dahiliye, Çetin Tırak kadın hastalıkları ve doğum, Enes, Şahin (ihtisas) Genel cerrah, Ersin bey ortopedi, İsmail bey ortopedi Mustafa Yıldırım dahiliye, Pınar Yıldırım Fizik tedavi, Aysun, Bilge Yedekci Biyokimya, Tayfun bey acil uzmanı,Merve hanım acil uzmanı, Mustafa Göktepe Göğüs Hastalıkları, Esra Tunçez dahiliye…

Halep oradaysa hastane burada… Gidenin haddi hesabı yok ama doktor ataması yapıldı haberleri ‘gırla’ gidiyor. 

Lütfen Bozkır, Kulu, Beyşehir, Ereğli Devlet hastanelerinin linklerini açınız. Ayan beyan her şey ama yazdığım yazıların dedikodusunu yapmaktan. Hastanede köstebek aramaktan, başınızı kaşımaya vaktiniz yoktu…

Bıraktığınız enkazın farkında mısınız? Kim bilir bu enkaz insan sağlığını hangi ölçülerde etkiledi. Seydişehirli hangi yokluklara maruz bırakıldı.

Seydişehir sanki ikinci dönem AK Partili belediye başkanı seçmiş olmanın cezasını çekiyor. Beyşehir ve Ereğli Devlet hastanelerinin linklerine bakınız lütfen. Ereğli nüfusu bizden büyük diyorsanız; Kulu, Bozkır devlet hastanelerini inceleyiniz lütfen. 

Geriye daha da dönersek bu olumsuzlukların sağlıkla ilintili dramları ile karşılaşırız. 

Dolayısı ile önümüze bakmamız şart…

Artık, hastanenin gözünü budaktan ayırmayan güçlü bir karaktere sahip bayan başhekimi var. Yıllardır hizmetleri ve nezaketleri ile hastaların takdirini kazanmış bayan yardımcıları var. 

Mesela alüminyum işçisi için yapılmış hastanenin yeri külliyen yanlış. Hastane maalesef şehrin en âtıl bölgesinde. Öngörüsüz yapılan ek binalarla yamalı bohça gibi. 

Nüfus yoğunluğu olan bütün köy ve kasaba Bozkır yolu istikametinde ama hala ölü bir bölgede.

Aslında sıfırdan bir hastane şart mı şart ama geçti Bor’un pazarı.
Mesela yeni hastanenin acil servisi var mı? Mevcut acil servis yetersiz.
 
Müşahede salonları fiziki açıdan problemli, havalandırma sorunu devam ediyor. 

Peki bundan sonra neler yapılabilir?

Hastanenin yeni yöneticilerinin eli nasıl güçlendirilir?

İktidarın sağlıkta yaptığı iyileştirmenin meyvelerini bir türlü yiyemeyen Seydişehirlinin hastaneye olan güveni nasıl artar?

Bu sorunun ilk cevabı halkın bu konuya duyarlılığını göstermesinden, hastaneye yakın alakasından geçer. 

Hepimiz bir nebze de olsa hastanemizin niteliğini artırmada pay sahibi ve ilgili olabiliriz. 

Hastanenin teçhizat ve diğer eksiklerinin giderilmesinde katılımcı olmanın bir yolu bulunmalı. Kalıcı veya geçici güçlü bir ekip oluşturulup… (DEVAM EDECEK-HASTANE BİN ÜÇ)