“UNEP raporuna göre 214 ülke arasında Türkiye en fazla gıda israfının yaşandığı 15. Ülke. 2020'de yapılan araştırmaya göre her yıl 18.1 milyon ton gıda israf ediliyor. Çöplerdeki atık miktarının yüzde 52'sini gıda oluşturuyor. Günde 4.9 milyon ekmek israf ediliyor.”
Bu israfın önüne geçilmesi için sadece devletimize görev düşmüyor.
Başta Belediyeler, Sivil Toplum Örgütleri, kurum ve kuruluşlar olmak üzere biz bireylere de büyük görevler düşüyor.
Yukarıda bahsettiğim korkunç tabloya istinaden Seydişehir’de ise tüm ilçelere örnek olacak güzel bir gelişme yaşanıyor.
Belediyenin hayvan barınağında kalan can dostlarımızın beslenmesi sadece mama ile değil, fabrika gibi toplu yemek çıkan yerlerin atıklarıyla da beslendiğini öğrendik.
Bu iş için iki ekip her gün toplu yemek verilen bu yerlere giderek çöpe giden yemek atıklarını alıyorlar.
Diğeri ise Suğla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde geçtiğimiz aylarda üretime geçen ve yakın zamanda “Seydi Mama” markasıyla tescillenerek piyasaya sürülen mama üretiminin de ham madde olarak yemek atıklarından oluşması. 
Onlarda başta pansiyonlar olmak üzere yemek verilen okulların ve fabrikaların yemek atıklarını toplayarak üretime dönüşmesini sağlıyorlar. Böylece hem okullarına hem öğrencilere hem de Seydişehir ekonomisine katkı sağlıyorlar.
İşte olay bu..!
Bu gibi güzel kazan kazan faaliyetleri gördükçe özgüvenimiz de yükseliyor. 
Avrupa’da şu oluyor bu oluyor diye diye ömrümüz gelip geçti. 
Demek ki istenince ülkemizde de her şey yapılabiliyor.
Evet, Türkiye’nin de en önemli hamdi kapı gıda israfında Seydişehir sınıfı geçiyor.