TEKRAR EDİYORUM; ETİK DEĞİLLL…


Sayın Deniz Pişkin gönderdiğimiz 17. Kaymakamımız…

Hiç birisi irtibatı halen kesmedim. Zaman zaman hepsi ile görüşüyorum. 

Zira, Kaymakamlık makamı hepimizin saygı duyması gereken bir makam. Devleti temsil eder, devletin başını temsil eder. Bunun bilincindeyim. 

Sayın Deniz Pişkin’e de makamından dolayı kendisine saygı duyarım. İşte bu sebeplerden dolayı Sayın kaymakamın oğlu ile ilgili kamuoyuna yansıyan hadiseyi yazmadım. Bu iradeyi makama saygının gereği koydum. Haber değeri olduğu halde ve haksızlığına rağmen yazmadım…

Kaymakam beyin Gündeme sosyal medya aracılığı ile düşen paylaşımının altına da “bu üslubun Devlet adamlığına yakışmadığını yazdım. Ve hala iddia ediyorum.

Çünkü Kaymakamlık makamı ayrıştırıcı değil birleştirici uzlaştırıcı problem çözücü ve netice odaklı bir makamdır.

Diğer yandan sosyal medya paylaşımında sosyal medya trollerine ve klavye delikanlılığına meydan verecek polemiğe açık bir yazıyı paylaşmaması gerekir.

Benim sadece tepkim bunaydı..!
Sosyal medyadan bu tepkime yapılan yorumlardan dolayı Sayın Deniz Pişkin’in ima ettiği deprem yolsuzluğuyla ilgili ise kendisiyle yaptığımız görüşmedeki yaşananları siz okuyucularımla paylaşmak istedim.

Konuyla ilgili gazetede haber çıkar çıkmaz Sayın Pişkin’i makamında ziyaret ederek “Sayın Kaymakamım çıkan haberde sizin büyük bir deprem yolsuzluğunu önledi deniliyor. 

Siz lütfen Adliyeye gidin suç duyurusunda bulunun bizde haber yapalım dedim. önemli bir itham. 

Bunun altından ne gazeteci olarak biz kalkabiliriz ne de siz kalkabilirsiniz diyerek uyardım. 

Oda bana önemli bir şey değil. İşin içinde para alış verişi yok, fatura kesilmemiş. Sadece halı fiyatının teklifini yüksek buldum. Tekrar araştırılmasını istedim” dedi.

Bilahare; makamda gazeteci arkadaşlarım ve taraflarında olduğu bir toplantı yaptık aynı uyarıyı hem makale hem de sözlü olarak gazeteci arkadaşım Hakkı Balcı’da yapmıştı. 

Açıkçası olayın üzerinden 7 ay gibi bir süre geçmesine rağmen giderayak bu olayı sosyal medya üzerinden dillendirmenizi etik bulmuyorum. 

Size açık çağrı yapıyorum..!
Hemen gidin Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunun..!

Sayın Cumhuriyet Başsavcısını da göreve çağırıyorum.

1 ay içerisinde sonuç alınmazsa bana yüreksiz diyenlerle, Ali yazamaz diyenlerle o zaman hesaplaşacağım.

Eğer bunu yapmazsanız Sayın Pişkin,  bu paylaşımınız ilerdeki siyasi hayatınızda kara bir leke olarak geçecektir.

 Kullandığınız rencide edici kavramlar size hep bu kara lekeyi hatırlatacak. 

Öte yandan hadiseyi mal bulmuş mağribi gibi siyasi propagandaya dönüştürüp bunun üzerinden şahsımı hedef alan siyasetçilerimizi de unutmayacağım.

Konuyu bir sonraki yazımda da bu boyutuyla eLe alacağım…