Yeni Türkiye

Ver Mehteri dinlesin …

İnsanlar ileriki yıllarda dünya tarihine baktıklarında tarih sayfalarında şöyle bir not görecekler; ‘’Türklerin 150 yıl sonra dünyaya meydan okudukları tarih. Türkler, bu meydan okumalarına Zeytin Dalı adlı bir harekatla başladılar. Bu olay dünya tarihinde  İstanbul’un Fethi ve son  Kurtuluş Savaşı’nı kazandıkları zaferleri kadar önemli idi. Ve onlar yeniden bu  tarihte  dünya sahnesine çıkıp hala başrol oynuyorlar……………’’

Cumhurbaşkanımız  ve Bakanları hep bir ağızdan Amerika’ya, Avrupa’ya meydan okuyor, hesap göreceğiz diyorlar. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu şekilde bir meydan okuma var, silik ve kişiliksiz dış politika yerine karşılıklı kazanç ilkesine dayalı dış siyaset vizyona girdi.

Anlaşılıyor ki  derin  devletimiz kök tuttu, dal budak saldı, çiçek açtı ve şimdi meyve veriyor, ve yine anlaşılıyor ki devlette bir ahenk ve birlik oluşmuş ve yine anlaşılıyor ki bu ahenk kendini yeniden doğuş olarak gösteriyor.

Bu bir şaka değil, devletten  hükümet kanadı ile dünyaya ilan edilen yeni Türkiye’dir. Artık ok yaydan çıkmış ve yeni harekat başlamıştır. Bu yüksek sesli  ilanlardan sonra geri dönüş mümkün değildir.

Lübnan’da Amerikan Dışişleri Bakanı’nın bir salonda bekletilmesi de bu ilanın bir parçasıdır. Yine HDP’ nin tüm çağrılarına rağmen yandaşlarının miting çağrılarına uymayıp, sokağa inememeleri de onların bu ilanı anladıklarını ve  bu ilanın şaka olmadığını gösteriyor.

Anlamayanlar  veya hainler de yakında işin ciddiyetini kavrarlar ama çark etmeleri o zaman çok zor.

Tabii İngiltere’nin  Afrin Harekâtı’ndaki sessizliğini de  ilan edilen yeni Türkiye’nin kabulü olarak yorumlayabiliriz. Dünya’da yeni bir düzen kuruluyor ve dizayn edeceklerden biri de biziz.

İşte Cumhurbaşkanı’nın bir konuşmasında söylediği ‘’Türk milleti olarak daha dünyaya son sözümüzü söylemedik ‘’ sözü yeni bir başlangıcı anlatmakta ve ilginç olan ise Cumhurbaşkanı’nın  ilk kez bir konuşmasında  Türk Milleti adını kullanmasıdır.

Yeni Türkiye, yeniden Türkiye, her daim Türkiye hepimize hayırlı olsun.

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! 

Ölsek de sevinin, eve dönsek de! 

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! 

Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! 
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!  (Necip Fazıl Kısakürek- Zindandan Mehmed’e Mektup Şiirinden)