İT DALAŞI
İT DALAŞI
Bugün Cumhuriyet Bayramı. Kutlamalar Türkiye sathında resmi hüviyet ve sosyal nitelikli kurumların ve halkın coşkun kutlamaları şeklinde yapılırken sosyal paylaşım sitelerinden vatandaşlar arasında yapılan kutlamalar havacılıkta kullanılan İT DALAŞI benzer nitelikte.
Cumhuriyet artık tartışılır bir yönetim biçimi olmaktan çıkmalıdır.
Daha bayram yaklaşırken zuhur eden tartışmalar ne yazık ki suni, taraflarca Osmanlı ve cumhuriyetin reddine kadar büyüyen, tamda emperyalist güçlerin istediği şekilde cereyan ediyor.
Öylesine söylemler var ki herkes ortak değerlermizin tapusunun sahibi diğerlerinin ise icazete müsaadeye ihtiyacı olan bir el gibi görüyor.
Tarihin her döneminde toplumların kendilerine çeşitli sorunları olmaktadır. TÜRKİYENİN iç meselelerinin ve oluşturulmaya çalışılan yeni dünya düzeninin içinde devletimizin aldığı rol tek başına bir çözüm vaat edemez.
İçinde halkın olmadığı, güvenin kaybolduğu hiçbir unsur, bu devlet bile olsa güçlü kalamaz. Günü gelir olmaz olmaz dmeyini silinir gider.
Zişte bu sebepledir ki ve tarihin tozlu raflarında anılan bir ülke olmamamız için tartışmalarımızın içinde geçmişimizi reddiyenin hakim olmasına asla izin vermemeliyiz. Bunun için gerekli olan en önemli unsur gittikçe azalan güven duygusudur. Bu duyguyu eksilten olumsuzlukların varlığı rasyonel bir gerçektir. Ancak her olumsuzluk bizi ‘bu ülke de yaşanmaz’ sathına asla getirilmemelidir. Algı merkezlerinin bu yönde yaptıkları ayrıştırma, koparma, öz değerlerden uzaklaştırma çalışmalarına prim verecek her türlü söylem ve eylemden kaçınmalıyız.
Kabul edelim ki, belirttiğim üzere ülkemizde çeşitli toplumsal sorunların var olduğunun inkârı imkânsız olan bir hakikattir. Bu gerçeğin üzerinden hareket edersek sorgulamak ve referansı olan eleştiriler yapmak insani bir olgudur. Dolayısı ile her kişi meselelere meşrep taassubu ya da eksik bilgi ve duygu yoğunlukları anında altlığı olmayan ve sadece haklı çıkma duygusu ile özellikle milli konularda haddini bilerek konuşmalıdır. Henüz başkente gitmemiş, istanbulu görmemiş yaşadığı yerin gerçeklerinden bile bi-haber münakaşa hastalığı müzminleşmiş kişilerin gördüğü her olumsuzluğun ardından ağzından bu ülke de yaşanmaz nakaratını çıkarmaktan imtina etmeli. Yaşanmaz sa ve kendini akıllı bir birey olarak nitelendiriyorsan ‘git kardeşim’ bana sana mı soracağım deme çünkü yaşanmaz diyen sensin.
Benim kanaatime göre Türkiye’deki temel sorun, güven meselesidir. Çünkü toplumun temel taşını oluşturan ailede, karı ile koca birbirine güveniyorsa, o ailede huzur, saadet ve mutluluk adına hiçbir şey meydana gelmez. Böyle bir aile ocağında sağlıklı ve kaliteli çocukların yetişmesi, çok zor bir ihtimaldir. Böyle bir aileden ve böyle bir ailenin yetiştirdiği çocuklardan oluşan bir toplum, psikolojik açıdan arızalı olur. Haliyle böyle bir toplumda da güven sorunu yaşanır. Güven sorunu olan bir aile omurgasız, felç bir yapıya sahip olduğu gibi, toplum da aynı şekilde ayakta durabilme gücünü kaybeder ve felç olur
Aynı toprakların insanlarıyız
Öyleyse
Bu toprakların meyvesini
Hep beraber yiyeceğiz
Sefasını da hep beraber süreceğiz
Menfaatlerimiz ortak yani
Birimiz neysek hepimiz oyuz
Onun için
Bölünmez bir bütün olacağız
Ülkemizi
Kem ellerin oyuncağı yaptırmayacağız