Kırsalda ki Kadının Gücü

Sanırım hiç bir yazımda bu kadar düşünmemiştim. Nereden nasıl başlayayım kelimelerin dansına diye… 30 Kasım 2024 günü Seydişehir Kent Konseyi Kadın, Engelsiz ve Gençlik genel kurul toplantısı ve seçimi yapıldı. Tarafıma yapılan davete çok teşekkür ediyor, sağlık durumumdan sebep katılamadığım için özürlerimi iletiyorum. Seçim sonuçları memleket için hayırlı olsun. Tüm başkanlara başarılar diliyorum. 53 oydan 49 unu alarak Kadın Konseyi Başkanı olan Nuray Duru kardeşimi ayakta alkışlıyorum. Bu köşeden yayınladığım tüm yazılarımı tarih sırası ile okursanız, henüz Taraşçı’lı hanımlarla tanışmadan bile önce çok iddialı teorilerim vardı. “Şehir merkezlerindeki hanımlara verilen imkanların yarısı bile köylerdekilere verilse yapamayacakları hiç birşey yoktur.” Sadece yazılarımda değil her platformda bunu dile getirmişimdir. Eski bir müdüre “Köy kadınlarına yönelik çalışmalar yapalım. Sıradışı işler ortaya çıkabilir. Bu hem kırsaldaki kadınlar hem de tüm memleket için büyük katkı sağlayabilir ” dediğim zaman; - “ Hocam çok ütopik düşünüyorsunuz. Kırsalda ki hanımlara yönelik Mevlana Müzesi gezisi düşünüyorum” demişti. Orada ogün o kadar çok ağladım ki, müdür beyin kendisi bile şaşırdı. Çok üzülmüştüm. Kadın kırsaldaki kadın denince ilk akla gelenin gezme olması çok acı vermişti bana. O gözyaşları bugünkü mutluluğumun habercisiymiş meğer. Bir kaç buluşma sonrası, 2 yıl öncesini Nuray’ı, bugünün Tohumdan Toprağa Taraşçı Kadın Kooperatifi ve Seydişehir Kent Konseyi Kadın Kurulu Başkanı Nuray Hanım öncülüğünde, zamanın Kaymakamı Deniz Pişkin bey ve Belediye Başkanı Mehmet Tutal bey desteği ile kadın kooperatifimizi kurduk. Anlaşmamız gereği yoğunluğumdan sebep ben düzen oturana kadar başkanlık yapıp, vakti gelince bayrağı Nuray kardeşime devredecektim. Öyle de oldu. Çokta güzel oldu. Bu yazıyı kaleme aldığım Aralık ayının ilk günleri müjdeleri ile geldi. Mutluyum çünkü başkalarının ütopik gördüğü hayallerimin, gerçekliğini ispatlayan güçlü, azimli bir o kadar da cesur kadınlarla aynı kasaba da yaşıyorum. Aynı havayı soluyorum. Ve nasıl başardıklarına şahitlik ediyorum. Taraşçı ve tüm kırsal mahallelerde ki hanımları tebrik ediyorum. İl ve ilçelerde ki hanımlarla bir sorunum varmış gibi anlaşılmasın. Uzun yıllar Avrupa ve İstanbul’da son dört yıldırda Taraşçı Kasabasında yaşayan biri olarak fırsat ve imkan eşitliği konusunda aynı şartlara sahip olmadığımızı biliyorum. Sizler ey köy kadınları yazın tarlalar da , kışın kömür kovaların da nasırlaşmış ellerinizi bir araya getirerek; sadece kendinizin değil Türkiye Kırsalında ki tüm kadınların gücünü, cesaretini ve neler başarabileceğini gösterdiniz. Seydişehir Kent Konseyi Kadın genel kurulunda ki yerinizle merkezde ki , köy ve kasabalarda ki hemcinslerimizin biraraya gelerek çok güzel işler ortaya koymaları sürecini hızlandıracaksınız. Projelerinizi bu kadar hızlı hazırlayıp, son düzenlemeleri yapıyor olmanız da takdiri hakeden ayrı bir olay. Yazımı çok sevdiğim bir parağrafla sonlandırırken Seydişehir Kent Konseyi Tüm Genel kurullarına tekrardan başarılar diliyorum. “Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve Herkes, Birisi’nin bu işi yapacağından emindi. Gerçi bu işi, Herhangi Biri de yapabilirdi. Ama Hiç Kimse yapmadı… Birisi buna çok kızdı. Çünkü bu iş Herkes’in işiydi. Herkes, Herhangi Biri’nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu. Ama Hiç Kimse, Herkes’in bu işi yapmamış olduğunun farkında değildi. Sonunda; Herhangi Biri’nin yapabileceği bir işi, Hiç Kimse yapmadığı için, Herkes, Birisi’ni suçladı.” Selam ve dua ile