KONYA ŞEKER ?CİPS? GÖRÜNÜMÜNDE ?MISIR GEVREĞİ? ÜRETTİ

Konya Şeker’in Çumra Entegre Tesisleri bünyesinde yer alan ve günlük 1.400 tonluk üretim kapasitesiyle ülkemizin en büyük yem üretim tesislerinden biri olan Çumra Yem Fabrikası, TÜBİTAK ve Üniversitelerle geliştirdiği yüksek nitelikli süt ve besi yem çeşitlerinden sonra şimdi de büyük ve küçükbaşlar için Mısır Gevreği üretti.

 

Çumra Yem Fabrikası’nın kendi AR-GE birimi tarafından geliştirilen ve herhangi bir katkı maddesi içermeden sadece mısır kullanılarak üretilen Mısır Gevreği, görünüm itibarıyla cipsi andırırken, kısa sürede hazmedilmesi, sağladığı yüksek emilimle et verimini en az %10 arttırıyor.

Konya Şeker bünyesinde 2009 yılı Nisan ayında Çumra'da faaliyete geçen tam otomasyonlu Yem Fabrikası tarafından, öğütülmüş mısırın 185 derecede pişirilmesiyle elde edilen ve cips görünümünde “mısır gevreği” küçük ve büyükbaşlar tarafından besi yemi olarak kullanılabilecek. Çumra Yem Fabrikası AR-GE birimi tarafından geliştirilen ve yaklaşık 3 ay boyunca Konya Şeker’in damızlık ve besi çiftliklerinde çeşitli ırklardaki büyükbaşlarda denenen “Mısır Gevreği”nin aynı sürede, aynı miktarda kullanılan başka yemlere göre et verimini en az %10 oranında arttırdığı tespit edildi.

Pazara “Birinci Yem, Mısır Gevreği” markasıyla sunulacak olan mısır gevreği şimdilik 50 kg’lik paketlerde satışa sunulurken, ilerleyen dönemde çiftliklere dökme olarak da verilebilecek.

Konya Şeker'in bir ilke imza atarak ürettiği cips görünümündeki mısır gevreği, yüksek sıcaklık ve basınç altında pişirildiği için hayvanlara yüksek enerji sağlarken, lezzeti nedeniyle de besi hayvanlarının iştahını arttırıyor.

 Tarıma dayalı sanayi entegrasyonunda dünyaya örnek olan Konya Şeker'in bölgede artan mısır üretimini göz önünde bulundurarak, buna uygun yatırımlar yaptığını ifade eden Yem Fabrikası Müdürü Ahmet Diler "Bu kapsamda fabrikamızda mısır pişirme makinelerini kurarak yeni bir yem üretmeye başladık. Sadece öğütülmüş mısırdan üretilen ve herhangi bir katkı maddesi içermeyen "mısır gevreği", öğütülmüş mısırın 185 derecede, 70-80 barlık atmosfer basıncında, buhar ve su verilerek pişirilmesiyle elde ediliyor. Yüksek basınçtan sonra ürünün normal ortama alınmasıyla, kendiliğinden kabaran, cips görünümündeki bu yem, normal mısır yemine göre hayvanlar tarafından daha kolay hazmediliyor ve ürünün neredeyse tamamı sindirildiği için, et tutma oranını yükseltiyor, dolayısıyla da et verimini arttırıyor" dedi.

 

Ürettiğimiz yem mısır cipsi kadar lezzetli

Ürünün görüntüsünün cipse benzediğini, hijyenik ortamda üretilen yemin tadına bizzat kendisinin de baktığını anlatan Yem Fabrikası Müdürü Ahmet Diler sözlerini şöyle sürdürdü: "Ürettiğimiz yem, mısır cipsi kadar lezzetli. Hayvanlar da severek yiyor. Verimliliği artırmak için hayvanların verdiğimiz yemi severek yemesi gerekiyor. Türkiye'de ilk kez Konya Şeker'in ürettiği bu yemi de hayvanlar, çocukların patates cipsini severek yediği gibi büyük bir iştahla yiyor. Bu yeme bir anlamda hayvanların cipsi diyebiliriz. Hayvan yemini severek yerse, size daha fazla verim sağlar. Zoraki yem yiyen hayvanın ürünü de zoraki elde edilir."

 

Hayvanlar için mısır cipsini

piyasaya ilk kez Konya Şeker çıkarıyor

Yemin daha önce deneme üretimlerini yaptıklarını, 3 ay boyunca Konya Şeker’e ait çiftliklerde değişik ırklardaki besi hayvanlarına yedirdiklerini söyleyen Diler, “AR-GE ekibimiz çeşitli besi gurupları oluşturdu. Bir kısmını normal besi yemi ile besledik. Bir kısmını mısır ağırlıklı besledik. Bir guruba da ana yem maddesi olarak mısır gevreği verdik. Sonuçları gün gün not ettik, hayvanların tavırlarını, iştahlarını, yeme saatlerindeki isteklerini gözledik. Birincisi, mısır gevreği ağırlıklı beslenen gurubun daha iştahlı olduğunu tespit ettik. Aynı miktarda yemle beslenmelerine rağmen, mısır gevreği ile beslenen gurubun aynı ırk hayvanlara göre %15-25 arasında daha çok et tuttuğunu tespit ettik.  Bunun sebebi olarak da verilen diğer besi materyalinin daha zor hazmedildiği ve daha az emilim sağlandığı için besi maddesinin önemli bir kısmının metabolizma tarafından doğal yollarla dışarıya atılmasıdır. Hâlbuki mısır gevreğinin hazmı kolay olduğu için metabolizma tarafından yemin en üst düzeyde emiliminin sağlandığını, doğal yollarla dışarıya atılan besi maddesinin yok denecek kadar az olduğunu, yani minimum düzeyde olduğunu belirledik. Yani mısırın yüksek basınç altında pişirilmesiyle elde edilen bu ürünle, daha az miktarda mısırla, daha kısa sürede daha çok et üretmek mümkün. Bu hem üretici açısından önemli hem de besi materyali yetersiz olan ülkemiz hayvancılığı açısından önemli. Hem ülkemizin hem de üreticinin kazançlı çıkmasını sağlayacak bu ürünün de çiftliklerimizde yaptığımız denemelerden olumlu neticeler almamız üzerine seri üretimini başlattık. Şimdilik saatte 15-20 ton üretim yapabiliyoruz. Şu anda mısırı pişirip gevrek veya cips görünümüyle piyasaya yem olarak arz eden başka bir fabrika bulunmuyor. Yani hayvan yemi olarak mısır gevreğini piyasaya ilk kez Konya Şeker çıkarıyor. Ürünün çiftçiye maliyeti de piyasa şartlarına göre uygun olacak. Çiftçi yem maliyeti/et verimi paritesinde mutlak surette kârlı çıkacak. İki ürün arasındaki fiyat farkı da et verimiyle sağlanacak gelirden çok daha az olacak. Bayi bazında yaklaşık 500 satış noktamız bulunuyor. Bayilerimize numuneleri göndermeye başladık. Yemin tüm bayilere dağıtımının tamamlanmasından sora çiftçilerin ürünümüzü tercih edeceklerine inanıyoruz" dedi.

 

Çumra Şeker Entegre Tesisleri Bünyesinde faaliyet gösteren Yem Fabrikası AR-GE bölümü tarafından geliştirilen mısır gevreği ile ilgili kısa bir değerlendirme yapan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk ise “ülkemizin hayvancılıkta iki tane temel problemi var. Birincisi verim. İkincisi besi materyalleri konusundaki yetersizliklerimiz. Bu iki problem hem üreticinin hem de tüketicinin kaybına sebep oluyor. Üretici maliyetli ürettiği için kazanamıyor, tüketici ise ürüne yüksek bedeller ödeyerek ulaşabiliyor. Yani üreten de tüketen de kaybediyor. Biz hayvancılıkta gelişmiş ülkelere göre aynı miktarda yem girdisiyle hayvan başına daha az süt alabiliyor, hayvan başına daha az et üretebiliyoruz. Bunun da iki tane temel sebebi var birincisi etçi ve sütçü ırklarla ilgili problemlerimiz. Bu ülkemiz hayvancılığının ciddi bir meselesi ve uzun vadede mutlak surette çözülmesi gereken bir problem. Ciddi ve yaygın ırk ıslahını esas alan bu konuda da Konya Şeker olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Ülkemiz hayvancılığına kendi bölgemizden başlayarak etçi ve sütçü ırkları kazandırma konusunda önemli bir projeyi yürütüyoruz. Ancak bu mesele hemen ve bugünden yarına çözülebilecek bir mesele değil. Hayvan başına daha az verim almamızın ikinci sebebi ise hayvancılıkta verim artışını sağlayacak besi metot ve materyalini yaygın ve yeterince kullanamamamız. Bu mesele diğerine göre daha kısa sürede halledilebilir bir mesele. Bir şartla verim artışını sağlayacak uygun besi materyalini üretmek şartıyla. Nitekim bu konuda da Konya Şeker inisiyatif kullanmış ve daha önce de TÜBİTAK ve Üniversitelerimizle ortak çalışarak çok sayıda ve hayvanın özelliğine göre kullanılmak üzere besi ve süt yemi çeşitlerini üretmişti. Şimdi de Yem Fabrikamızın AR-GE birimi ülkemizin hem kıt olan besi materyalinden tasarruf etmesini sağlayacak hem de üreticinin daha az yemle daha çok verim elde etmesini sağlayacak mısır gevreğini geliştirdi. Ülkemiz hayvancılığına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Biz bunun benzer uygulamasını ABD’ye yaptığımız bir ziyarette büyük çiftliklerde görmüştük. Bir çiftlikte mısırın haşlanarak hayvanlara yedirildiğini tespit etmiştim. O seyahatin dönüşünde hazmı kolaylaştıran ve yemin neredeyse tamamının ete dönüşmesini sağlayan bu metodu arkadaşlarımdan incelemelerini ve bu uygulamanın nasıl geliştirilebileceğine çalışmalarını istemiştim. Uzun ve titiz bir çalışma sonucunda Yem Fabrikamız mısır gevreğini geliştirdi ve bu ürünün çeşitli versiyonlarının denemesini bizzat çiftliklerimizde yaptı. Nihayet en az miktarda mısırla en yüksek verimin elde edildiği nihai ürünü geliştirdi. Bu ürünün kullanımın yaygınlaşmasıyla hem hayvan başına et verimi artacak, hem üretici daha az yem maliyeti ile daha çok et üretebilecek, hem de ülke olarak daha az besi materyali kullanarak daha çok et üretebileceğiz. Yani hem üretici kazanacak hem de ülkemiz kazanacak” dedi.