SEYDİŞEHİR’İN SUYU VAR AMA…

SEYDİŞEHİR’İN SUYU VAR AMA…

Ne zaman çiftçilerimizle konuşsak, en büyük şikâyetleri hep aynı: Su sorunu. Kimi zaman sitemle, kimi zaman da umutla “Ali Abi, çiftçilerin su sorunuyla neden ilgilenmiyorsun?” diye soruyorlar. Ancak ben her fırsatta dile getiriyorum:

Dünyanın, Türkiye’nin ve elbette Seydişehir’in en büyük sorunu sudur. Özellikle tarımsal anlamda bu soruna acil bir çözüm bulunmazsa, yarın çok geç olacak. Bu gerçeği yıllardır söylüyorum, üstelik sadece tespitle kalmıyor, bilimsel ve mantıklı çözümler de öneriyorum.

Aslında Seydişehir büyük bir nimete sahip: Yeterli su kaynağımız var! Tek gereken, Devlet Su İşleri (DSİ) ve KOSKİ’nin gerekli projeleri hayata geçirerek bu suyu çiftçiye ulaştırması.

Üniversitelerin yaptığı bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, Tınaztepe mevkiinde, Madenli - Eşek Çukuru yaylalarında, Gidengelmez Dağları’nın Seydişehir’e bakan tarafında Seydişehir’in tarımsal ihtiyacını karşılayacak kadar su var. Yapılan debi ve su yolu çalışmalarında, bu bölgelerde ciddi su kaynakları olduğu ortaya çıktı.

Üstelik bu bölgede devletin yapacağı bir çalışma, daha önce Akdeniz’e giden suların yönlendirilmesi için planlanan Gembos ve Göksu projelerinden daha uygulanabilir ve daha mantıklı.

Sorun Su Değil, İrade Eksikliği

Bu yüzden bir kez daha altını çizerek söylüyorum: Seydişehir’in tarım suyu var! Ama bu suyu çiftçiye ulaştıracak bir irade noksanlığı söz konusu.

Çiftçilerimizin sesi olmak adına bu konuyu tekrar gündeme taşımak istedim. Yetkililer bir an önce harekete geçmeli, Seydişehir’in su sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. Çünkü su olmadan tarım olmaz, tarım olmadan da geleceğimiz güvence altında olamaz!