Konunun ağırlığı, öznesi, önemi ne olursa olsun makalelerimin her köşesinde samimiyetimin,
Birkaç köşesinde de duygusallığımın renklerine rastlarsınız.
Siz; Safiane duygularla yaşadığınız şehire hizmeti gaye edinir, gazeteciliğinizi araç kılarsınız.
Siz; Derdiyle dertlenir, feryat figan edersiniz. Beklentisiz olursunuz, hem gönülden, hem ömürden verirsiniz…
Siz; Afedersiniz ama siz ‘dötünüzü yırtarsınız.’ ‘iyi yaptım’ diye düşünüp vicdanınızı, adalet duygunuzu, edebinizi şiar edinirken;
Bide bakmışsınız yırtık dondan çıkan birkaç kıç yalayıcı dallamanın değerlendirmesine maruz kalırsınız.
Adamlığı balyozla tak tak tak çaksan bir osurmada pırt diye çıkaran faydacıların edebe mugayyer tercihlerine meze olursunuz…
Siz; Mütevazılığı israf edersiniz. Eliniz yanar, diliniz burkulur, ön yargıların, taassubun, biatçıların hem korkusu hem hedefi olursunuz.
Onlar;
Tevazunuzu zayıflık addedip değersizleştirmeye yeltenirler…
Erdeminizden susarsınız…
Vazgeçmezsiniz. Dimdik durur istikrarınızı korur, adamlığınızdan ödün vermezsiniz;
“Eğitim şart” dersiniz bir eğitmende,
“insan” dersiniz insanın olduğu her yerde fırsatı ganimet bilen taklacı yalakalarla karşılaşırsınız…
Bıktım ulan; bu oportinist hödüklerden…
Bıktım ulan;
Binbir kıç yalayıp imtiyaza konan, yaladıkları kıçın bedelini kariyerini, kişiliğini, insani değerleri pespayeleştirerek yerlere dökenlerle her alanda karşılaşmaktan…
Bu tiplerin en sevmediği tipsiniz…Kimsenin olmadığı yerde değerlisiniz. Ağızlardan bal damlar.
Zülfiyare dokunduğun yerlerde ise; korkunun bini bin para. Aman birlikte görünmeyelim dersiniz…
Doğrusu kolay değil bu tip zallazortlara aynı karede görünmek. Döt ister... Tufa ister… Dokuz okka testis ister…
Kalıbınıza tüküreyim…
Sizlerden paye bekleyenin taaaa………
Hak vermiyor değilim. Kolay değil İlahlaştırdığınız makamlarınızı altın tepside sunan ağababalarınıza rağmen irade koyabilmek…
Siz yaptınız oldu demi!
Hadi olsun bakalım.
Allah Kerim…