Yazıcıoğlu'nu Birde Yol Arkadaşından Dinleyin…

Geçtiğimiz hafta Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölüm yıldönümü idi.

Her kesimden insanlar sosyal medyadan paylaşımlar yaparak Yazıcıoğlu'nu andı…

Ben de bir şeyler yazmak istedim ancak yaşadığım duygusal yoğunluktan dolayı hislerimi kaleme almakta zorlandım.

Yazıcıoğlu benim için sadece gazetelerden, haberlerden takip ettiğim bir siyasi değil aynı zamanda yol arkadaşıydı…

Bizim yol arkadaşlığımız, Büyük Birlik Partisi'nin kuruluş dönemlerinde Seydişehir temsilcisi olarak Ankara Söğütözü'nde başlamış ve 7 yıl boyunca devam etmişti.

Bu vesile ile partinin karar mekanizmasında yer almış birisi olarak şahit olduğum ve bildiğim birkaç hadise ile rahmetli Yazıcıoğlu'nu kim şehit etti sorusuna benim de bir fikrim var…

Refah Partisi'nin sandıktan birinci çıktığı 90'lı yıllarda Büyük Birlik Partisi de 7 milletvekili ile kilit rol oynamış ve dikkat çekmişti. Bunun beraberinde Anavatan Partisi'nden Eyüp Aşık Muhsin Yazıcıoğlu'na gelerek bir teklifte bulunmuştu.

Refah yolu değil de Anavatan Partisini desteklediğimiz takdirde bizleri ömür boyu parlamentoya taşıyacaklarını ve o zamanın parası ile 7 trilyonda hazine desteğinde bulunacaklarını söylemişti.

Muhsin Bey bu konuyu bizimle istişare ettikten sonra aklımdan hiç çıkmayacak olan şu kararı vermişti; “Biz sandıktan çıkana saygı duyarız. Sandıktan kim birinci çıktı ise onu destekleyeceğiz." Demiş ve teklifi reddetmişti.

90'lı yılların sonlarına geldiğimizde ise Yazıcıoğlu, Amerika'ya davet edilmişti. Yine bizleri toplayarak istişarede bulundu ve Amerika'ya gidilmemesi kararı alındı. Kendisi de bu şekilde düşündüğünü belirterek Amerika'nın davetini reddetmişti.

Tüm bu yaşanan gelişmelerin yanında Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu şehit edilmeden önce PKK'lılar tarafından yapılan çok sayıda askerin şehit edildiği Hakkari Yüksekova Dağlıca Saldırısı ve Tunceli Palu ilçesinde bulunan jandarma Komando taburunda 33 Erin Şehit edilmesi olayı ile ilgili araştırmalarını sürdürüyordu ve belirli bir aşamaya da gelmişti. Bu iki olayın araştırılmasını da bizzat olayların mağdurları, şehit yakınları Muhsin Yazıcıoğlu'na çok güvendikleri için özellikle ondan talep etmişlerdi…

Bosna Herkes ile de yakından ilgilenen Yazıcıoğlu'nun partisinin büyüyerek ileride Başbakan olma potansiyeli öngörülerek Amerika tarafından kontrol altına alınmak isteniyordu.

Bunların hepsi bir araya gelince Muhsin Yazıcıoğlu'nu kim şehit etti sorusunun cevabı ortaya çıkıyor aslında…

Türkiye'de faili meçhul kalmış olaylardan Eşref Bitlis, Cem Ersever ve Uğur Mumcu'dan sonra Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehit edilmesinin de hala sır perdesinin çözülememesi açıkçası çok zoruma gidiyor.

Tüm bu faili meçhul kalmış şehitlerimizin ortak noktası PKK'nın bitirilmesi ilgili çok önemli çalışmalarının olması idi…

Emperyalizme karşı duruşu net olan nadide liderlerden birisi olan, 28 Şubat'ta "Namlusunu halka çeviren orduya ben selam durmam" diyerek en sert duruşu sergileyen, inanç abidesi, vatansever, Türk Milliyetçisi, benim de dava arkadaşım Muhsin Yazıcıoğlu'nu hasret, sevgi, rahmet ve minnetle anıyorum.

Annesinin de dediği gibi; "Muhsin ölünce kurtlar kuşlar bile üzüldü"

Ben onu yakından tanıyan, yol arkadaşı Ali olarak nasıl üzülmem, nasıl unuturum…

Tek tesellim bir gün mutlaka merhumu şehit edenlerin ortaya çıkarılması umududur. O günleri de göreceğiz inşallah.

Tekrar buradan dava arkadaşıma Allah'tan rahmet diliyorum.