MEMLEKETİ SEYDİŞEHİR’E ASONANS DERGİYİ TANITTI
MEMLEKETİ SEYDİŞEHİR’E ASONANS DERGİYİ TANITTI
Şair ve aynı zamanda Asonans Halkla İlişkiler Yöneticisi Ayşegül Topaç gazetemizi ziyaret etti.
Şair ve aynı zamanda Asonans Halkla İlişkiler Yöneticisi Ayşegül Topaç gazetemizi ziyaret etti.
Seydişehirli olan şair ve sanatçı Ayşegül Topaç’la kurucusu Gamze Demirezen’in Ankara merkezli Yaşam, Kültür ve Sanat Dergisi Asonans hakkında konuştuk.
Ayrıca Ayşegül Hanım, youtube kanalları ve tüm dijitallerde yayınlanan yazmış olduğu şiirlerden oluşan “Sayfa 38” isimli albümü hakkında bilgi sundu.
Seydişehirli olduğu için Belediye Başkanı Mehmet Tutal’la da görüşerek kendisine Asonans Dergisini takdim eden şair-yazar Ayşegül Topaç, sanatsal faaliyetleriyle ilçe tanıtımımıza da Ankara’da katkı sağlayacağını belirterek: “Burası bizim doğup büyüdüğümüz memleketimiz. Ankara’da yaşıyoruz ama Seydişehir’i unutamıyorum. Fırsat buldukça da ailemi ziyarete geliyorum. Arzum esas mesleğim olan Kimyager ve Çocuk Gelişimciliği ve icra ettiğim sanatımla bu güzel memleketime katkı sağlamaktır” dedi.
Asonans Dergisinin kurucusu Gamze Demirezen ise dergi içerisinin; merkezine kadınları alan edebiyat, kültür, sanat ve yaşam dergisi olduğu, kadınların yaratıcılıklarını geliştirme, hedeflerine ulaşma ve kendilerini bulma yolunda onlara rehberlik ederken geniş bir yelpazeden ele aldığı içeriklerle onların hayal dünyalarını zenginleştirip ruhsal gelişmelerinde onların yanında yer aldığını ifade etti.
Şair ve yazar Ayşegül Topaç, aslen Seydişehir Çatmakaya doğumlu olup, ilk, ortaokul ve lise tahsilini Seydişehir’de tamamlayıp, Kayseri Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesinden mezun.
Halen Ankara’da yaşayan ve 2000’e yakın şiiri bulunan Topaç, kendi şiirlerinden "Sayfa 39" isimli albümle 300 sayfalık bir şiir kitabı yayınlama çalışmalarını sürdürüyor. Hazırlık aşamasındaki "Sayfa 39" isimli albümden küçük bir şiir paylaşmak istedik siz değerli okuyucuarımızla...
ASUDE/ Ayşegül Topaç
İçime kibritler çakan kadın…
Yüreğimi nar-ı beyazlarda çıra gibi yakan kadın…
Sen, beni zindan koylarında aydınlatan…
Sen, gözlerinin derinliğinde Yusuf’un korunaklı kuyusunda hissettiren…
Sen Havva’nın soyundan…
Sen cennetin suyundan…
Sen alev gibi sıcaklığında ışık saçan…
Sen hangi evrene aitsin söyle…
Hangi çıranın ateşi yakmaz senin o buğulu gözlerini…
Hiç mi durmaz su sesi dinginliğinde acıların, inlersin…
Kendini kimden böyle gizlersin…
Sen kuş nahifliğinde hangi selamette, neyi beklersin?
Sen dersin ben dinlerim…
Sen duru, bazen hırçın şelale, ben sana meftun…
Sen bilmesen de ben sana yangın…
Ateşinde kül, ben sana vurgun…
SAYFA 39
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.