İT DALAŞI

Türkiye 30.10.2024 - 13:44, Güncelleme: 30.10.2024 - 13:44
 

İT DALAŞI

Hakkı Balcı Köşe Yazısı

İT DALAŞI Bugün Cumhuriyet Bayramı. Kutlamalar Türkiye sathında resmi hüviyet ve sosyal nitelikli kurumların ve halkın coşkun kutlamaları şeklinde yapılırken sosyal paylaşım sitelerinden vatandaşlar arasında yapılan kutlamalar havacılıkta kullanılan İT DALAŞI benzer nitelikte. Cumhuriyet artık tartışılır bir yönetim biçimi olmaktan çıkmalıdır. Daha bayram yaklaşırken zuhur eden tartışmalar ne yazık ki suni, taraflarca Osmanlı ve cumhuriyetin reddine kadar büyüyen, tamda emperyalist güçlerin istediği şekilde cereyan ediyor. Öylesine söylemler var ki herkes ortak değerlermizin tapusunun sahibi diğerlerinin ise icazete müsaadeye ihtiyacı olan bir el gibi görüyor. Tarihin her döneminde toplumların kendilerine çeşitli sorunları olmaktadır. TÜRKİYENİN iç meselelerinin ve oluşturulmaya çalışılan yeni dünya düzeninin içinde devletimizin aldığı rol tek başına bir çözüm vaat edemez. İçinde halkın olmadığı, güvenin kaybolduğu hiçbir unsur, bu devlet bile olsa güçlü kalamaz. Günü gelir olmaz olmaz dmeyini silinir gider. Zişte bu sebepledir ki ve tarihin tozlu raflarında anılan bir ülke olmamamız için tartışmalarımızın içinde geçmişimizi reddiyenin hakim olmasına asla izin vermemeliyiz. Bunun için gerekli olan en önemli unsur gittikçe azalan güven duygusudur. Bu duyguyu eksilten olumsuzlukların varlığı rasyonel bir gerçektir. Ancak her olumsuzluk bizi ‘bu ülke de yaşanmaz’ sathına asla getirilmemelidir. Algı merkezlerinin bu yönde yaptıkları ayrıştırma, koparma, öz değerlerden uzaklaştırma çalışmalarına prim verecek her türlü söylem ve eylemden kaçınmalıyız. Kabul edelim ki, belirttiğim üzere ülkemizde çeşitli toplumsal sorunların var olduğunun inkârı imkânsız olan bir hakikattir. Bu gerçeğin üzerinden hareket edersek sorgulamak ve referansı olan eleştiriler yapmak insani bir olgudur. Dolayısı ile her kişi meselelere meşrep taassubu ya da eksik bilgi ve duygu yoğunlukları anında altlığı olmayan ve sadece haklı çıkma duygusu ile özellikle milli konularda haddini bilerek konuşmalıdır. Henüz başkente gitmemiş, istanbulu görmemiş yaşadığı yerin gerçeklerinden bile bi-haber münakaşa hastalığı müzminleşmiş kişilerin gördüğü her olumsuzluğun ardından ağzından bu ülke de yaşanmaz nakaratını çıkarmaktan imtina etmeli. Yaşanmaz sa ve kendini akıllı bir birey olarak nitelendiriyorsan ‘git kardeşim’ bana sana mı soracağım deme çünkü yaşanmaz diyen sensin.  Benim kanaatime göre Türkiye’deki temel sorun, güven meselesidir. Çünkü toplumun temel taşını oluşturan ailede, karı ile koca birbirine güveniyorsa, o ailede huzur, saadet ve mutluluk adına hiçbir şey meydana gelmez. Böyle bir aile ocağında sağlıklı ve kaliteli çocukların yetişmesi, çok zor bir ihtimaldir. Böyle bir aileden ve böyle bir ailenin yetiştirdiği çocuklardan oluşan bir toplum, psikolojik açıdan arızalı olur. Haliyle böyle bir toplumda da güven sorunu yaşanır. Güven sorunu olan bir aile omurgasız, felç bir yapıya sahip olduğu gibi, toplum da aynı şekilde ayakta durabilme gücünü kaybeder ve felç olur Aynı toprakların insanlarıyız Öyleyse Bu toprakların meyvesini Hep beraber yiyeceğiz Sefasını da hep beraber süreceğiz Menfaatlerimiz ortak yani Birimiz neysek hepimiz oyuz Onun için Bölünmez bir bütün olacağız Ülkemizi Kem ellerin oyuncağı yaptırmayacağız
Hakkı Balcı Köşe Yazısı

İT DALAŞI

Bugün Cumhuriyet Bayramı. Kutlamalar Türkiye sathında resmi hüviyet ve sosyal nitelikli kurumların ve halkın coşkun kutlamaları şeklinde yapılırken sosyal paylaşım sitelerinden vatandaşlar arasında yapılan kutlamalar havacılıkta kullanılan İT DALAŞI benzer nitelikte.

Cumhuriyet artık tartışılır bir yönetim biçimi olmaktan çıkmalıdır.

Daha bayram yaklaşırken zuhur eden tartışmalar ne yazık ki suni, taraflarca Osmanlı ve cumhuriyetin reddine kadar büyüyen, tamda emperyalist güçlerin istediği şekilde cereyan ediyor.

Öylesine söylemler var ki herkes ortak değerlermizin tapusunun sahibi diğerlerinin ise icazete müsaadeye ihtiyacı olan bir el gibi görüyor.

Tarihin her döneminde toplumların kendilerine çeşitli sorunları olmaktadır. TÜRKİYENİN iç meselelerinin ve oluşturulmaya çalışılan yeni dünya düzeninin içinde devletimizin aldığı rol tek başına bir çözüm vaat edemez.

İçinde halkın olmadığı, güvenin kaybolduğu hiçbir unsur, bu devlet bile olsa güçlü kalamaz. Günü gelir olmaz olmaz dmeyini silinir gider.

Zişte bu sebepledir ki ve tarihin tozlu raflarında anılan bir ülke olmamamız için tartışmalarımızın içinde geçmişimizi reddiyenin hakim olmasına asla izin vermemeliyiz. Bunun için gerekli olan en önemli unsur gittikçe azalan güven duygusudur. Bu duyguyu eksilten olumsuzlukların varlığı rasyonel bir gerçektir. Ancak her olumsuzluk bizi ‘bu ülke de yaşanmaz’ sathına asla getirilmemelidir. Algı merkezlerinin bu yönde yaptıkları ayrıştırma, koparma, öz değerlerden uzaklaştırma çalışmalarına prim verecek her türlü söylem ve eylemden kaçınmalıyız.

Kabul edelim ki, belirttiğim üzere ülkemizde çeşitli toplumsal sorunların var olduğunun inkârı imkânsız olan bir hakikattir. Bu gerçeğin üzerinden hareket edersek sorgulamak ve referansı olan eleştiriler yapmak insani bir olgudur. Dolayısı ile her kişi meselelere meşrep taassubu ya da eksik bilgi ve duygu yoğunlukları anında altlığı olmayan ve sadece haklı çıkma duygusu ile özellikle milli konularda haddini bilerek konuşmalıdır. Henüz başkente gitmemiş, istanbulu görmemiş yaşadığı yerin gerçeklerinden bile bi-haber münakaşa hastalığı müzminleşmiş kişilerin gördüğü her olumsuzluğun ardından ağzından bu ülke de yaşanmaz nakaratını çıkarmaktan imtina etmeli. Yaşanmaz sa ve kendini akıllı bir birey olarak nitelendiriyorsan ‘git kardeşim’ bana sana mı soracağım deme çünkü yaşanmaz diyen sensin.

 Benim kanaatime göre Türkiye’deki temel sorun, güven meselesidir. Çünkü toplumun temel taşını oluşturan ailede, karı ile koca birbirine güveniyorsa, o ailede huzur, saadet ve mutluluk adına hiçbir şey meydana gelmez. Böyle bir aile ocağında sağlıklı ve kaliteli çocukların yetişmesi, çok zor bir ihtimaldir. Böyle bir aileden ve böyle bir ailenin yetiştirdiği çocuklardan oluşan bir toplum, psikolojik açıdan arızalı olur. Haliyle böyle bir toplumda da güven sorunu yaşanır. Güven sorunu olan bir aile omurgasız, felç bir yapıya sahip olduğu gibi, toplum da aynı şekilde ayakta durabilme gücünü kaybeder ve felç olur

Aynı toprakların insanlarıyız

Öyleyse

Bu toprakların meyvesini

Hep beraber yiyeceğiz

Sefasını da hep beraber süreceğiz

Menfaatlerimiz ortak yani

Birimiz neysek hepimiz oyuz

Onun için

Bölünmez bir bütün olacağız

Ülkemizi

Kem ellerin oyuncağı yaptırmayacağız

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.