SATILIK DİPLOMALAR

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.02.2019 - 02:22, Güncelleme: 22.02.2019 - 02:22
 

SATILIK DİPLOMALAR

Serkan Arslan Köşe Yazısı

Geçen günlerde İstanbul’un Kartal ilçesinde çok vahim bir olay yaşandı. Bir bina deprem dahi yaşanmadan, maalesef tamamen göçtü. Bu durumun teknik konularından bahsetmeyeceğim. Zaten yetkin veya değil herkes bir yorum yapmaktadır bu konularda. Teknik inceleme yapılmadan bu konularda yorum yapmanın doğru olmayacağı görüşündeyim. Ben daha çok bu ve benzeri olayların ileride yaşanmaması için yapılabilecekler hakkında fikir veren bazı sosyolojik olgulardan bahsetmek istiyorum. Bunların en başında da bilgiye verilen değer ve meslek etiği geliyor.  Bir toplumda bilgiye verilen değer ile gelişmişlik seviyesinin paralel seviyede artış gösterdiğine inanıyorum. Aslında bu bir inançtan da öte bir tespittir. Avrupa’da  ‘Rönesans’ ve ‘Reform’ hareketleri bilgiye olan değerde büyük bir artış yaşanmasını sağlamış ve Avrupa böylece sanayi devrimini tamamlayarak, günümüzde de bilim ve teknolojide zamanın ötesinde bir noktaya yerleşmiştir. Şurası çok nettir ki, bilim insanına, mühendisine, mimarına ve sanatçısına değer vermeyen hiçbir toplumun yüce Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşması mümkün değildir. Bilim ve fende ileriye gidememiş toplumlarda da yukarıda bahsi geçen vahim kazalardan bolca yaşanmakta ve hatta durum maalesef toplumda normalleşmeye başlamaktadır.  Mühendisine değer vermeyen bir toplumda hiçbir mühendis ve mimarın ne maddi ve manevi olarak refaha ulaşması, ne de mesleki tatmine ulaşması mümkündür. Böyle insanlardan da meslek etiği, bilim ve hatta mühendislik bekleyemezsiniz. Gün geçtikçe mühendislik mesleğinin itibarsızlaştırılması sonucunda mühendisler artık toplumda dahi hak ettikleri konumlarını zaman zaman koruyamamaktadır. Kendini değersiz ve bu şekilde itibarsız hisseden hiçbir meslek mensubundan bu ülke için tam verimle ve istekle çalışması da beklenemez elbette. Hiçbir ülke de yeni mezun dahi olsa mühendis asgari ücret olarak adlandırılan, verilebilecek en düşük ücrete çalışmamaktadır.  Yukarıda bahsettiğimiz durumların sonucunda mesleki olarak tatmin olmamış, maddi ve manevi refaha ulaşmamış mühendisler bırakın kendilerini geliştirmek, çeşitli meslek etiğine sığmayan, onursuz davranışlar bile yapmaktadırlar maalesef. Diplomalarını, imzalarını yani mesleklerini satan mühendisler sonucunda kontrol edilmemiş binalar, güvensiz yapılar ortaya çıkmaktadır. Bu ülke bilim ve tekniğe dayanan her mesleğe gerekli ehemmiyeti göstermek mecburiyetindedir.  Her sene 10000’e yakın inşaat fakültesi mezunu piyasaya çıkmasına rağmen büyük bir kısmı işsiz kalmaktadır. Ülkede 120000’in üzerinde inşaat mühendisi vardır. Yani ülkemizde mühendis enflasyonu bulunmaktadır. Bu yeni mezunların bir kısmı da maalesef eğitim kalitesi Türkiye ortalamasının dahi çok altında olan üniversitelerden mezun olarak, büyük bir teknik bilgi eksikliği yaşamaktalar. Bu eksikliği giderecek imkanları ve azmi de ileride bulamamaktadırlar.  Toplumumuz artık bilgiye değer vermeyi öğrenmelidir. Toplumları ileriye götüren şey bilgidir. Bilgisizlik, cahillik ve basitliğin değer gördüğü toplumlar oldukları yerde sayacak ve sonunda o ülkede insana verilen değer azalacak, ekonomik olarak bağımsızlık yitirilecektir.       Serkan Arslan İnşaat Müh.
Serkan Arslan Köşe Yazısı

Geçen günlerde İstanbul’un Kartal ilçesinde çok vahim bir olay yaşandı. Bir bina deprem dahi yaşanmadan, maalesef tamamen göçtü. Bu durumun teknik konularından bahsetmeyeceğim. Zaten yetkin veya değil herkes bir yorum yapmaktadır bu konularda. Teknik inceleme yapılmadan bu konularda yorum yapmanın doğru olmayacağı görüşündeyim. Ben daha çok bu ve benzeri olayların ileride yaşanmaması için yapılabilecekler hakkında fikir veren bazı sosyolojik olgulardan bahsetmek istiyorum. Bunların en başında da bilgiye verilen değer ve meslek etiği geliyor.

 Bir toplumda bilgiye verilen değer ile gelişmişlik seviyesinin paralel seviyede artış gösterdiğine inanıyorum. Aslında bu bir inançtan da öte bir tespittir. Avrupa’da  ‘Rönesans’ ve ‘Reform’ hareketleri bilgiye olan değerde büyük bir artış yaşanmasını sağlamış ve Avrupa böylece sanayi devrimini tamamlayarak, günümüzde de bilim ve teknolojide zamanın ötesinde bir noktaya yerleşmiştir. Şurası çok nettir ki, bilim insanına, mühendisine, mimarına ve sanatçısına değer vermeyen hiçbir toplumun yüce Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşması mümkün değildir. Bilim ve fende ileriye gidememiş toplumlarda da yukarıda bahsi geçen vahim kazalardan bolca yaşanmakta ve hatta durum maalesef toplumda normalleşmeye başlamaktadır.

 Mühendisine değer vermeyen bir toplumda hiçbir mühendis ve mimarın ne maddi ve manevi olarak refaha ulaşması, ne de mesleki tatmine ulaşması mümkündür. Böyle insanlardan da meslek etiği, bilim ve hatta mühendislik bekleyemezsiniz. Gün geçtikçe mühendislik mesleğinin itibarsızlaştırılması sonucunda mühendisler artık toplumda dahi hak ettikleri konumlarını zaman zaman koruyamamaktadır. Kendini değersiz ve bu şekilde itibarsız hisseden hiçbir meslek mensubundan bu ülke için tam verimle ve istekle çalışması da beklenemez elbette. Hiçbir ülke de yeni mezun dahi olsa mühendis asgari ücret olarak adlandırılan, verilebilecek en düşük ücrete çalışmamaktadır.

 Yukarıda bahsettiğimiz durumların sonucunda mesleki olarak tatmin olmamış, maddi ve manevi refaha ulaşmamış mühendisler bırakın kendilerini geliştirmek, çeşitli meslek etiğine sığmayan, onursuz davranışlar bile yapmaktadırlar maalesef. Diplomalarını, imzalarını yani mesleklerini satan mühendisler sonucunda kontrol edilmemiş binalar, güvensiz yapılar ortaya çıkmaktadır. Bu ülke bilim ve tekniğe dayanan her mesleğe gerekli ehemmiyeti göstermek mecburiyetindedir.

 Her sene 10000’e yakın inşaat fakültesi mezunu piyasaya çıkmasına rağmen büyük bir kısmı işsiz kalmaktadır. Ülkede 120000’in üzerinde inşaat mühendisi vardır. Yani ülkemizde mühendis enflasyonu bulunmaktadır. Bu yeni mezunların bir kısmı da maalesef eğitim kalitesi Türkiye ortalamasının dahi çok altında olan üniversitelerden mezun olarak, büyük bir teknik bilgi eksikliği yaşamaktalar. Bu eksikliği giderecek imkanları ve azmi de ileride bulamamaktadırlar.

 Toplumumuz artık bilgiye değer vermeyi öğrenmelidir. Toplumları ileriye götüren şey bilgidir. Bilgisizlik, cahillik ve basitliğin değer gördüğü toplumlar oldukları yerde sayacak ve sonunda o ülkede insana verilen değer azalacak, ekonomik olarak bağımsızlık yitirilecektir.    

 

Serkan Arslan

İnşaat Müh.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.