Milli Mücadele Yıllarında İki Telgraf (1920)
Milli Mücadele Yıllarında İki Telgraf (1920)
Tarihçi Ercan Arslan
Tarihçi Ercan Arslan
Milli Mücadele Yıllarında yaşanan Delibaş hadisesinin Seydişehir’e olan etkilerini evvelden izaha çalışmıştım. Bu süreçte Bozkır’da meydana gelen hadiselerde Milli Mücadelenin değerli komutanlarından Ali Fuat Paşa ve Refet Paşa’nın ulaşabildiğimiz bazı telgraflarına yansıyan Seydişehir’le alakalı kısımlar son derece dikkat çekicidir.
Batı cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa’nın Eskişehir’den 15 Ekim 1920 tarihinde Erkânı Harbiye-i Umumiye Riyasetine çektiği 1739 sayılı telgraf şöyledir: “Refet Beyefendi şimdi Bozkır yöresinde yola getirme harekâtı ile uğraşmaktadır. Hareketi sırasında gerekirse kendisinin Konya aracılığı ile bilgi vereceğini ve adına gelecek telgrafların Konya'da alıkonulmasını söylemiş olduğunu Konya’dan bildirmiştir. Beyşehir ve Seydişehir'deki asilerin dağıldıkları, yerinden bildirildiğine göre, Bozkır'daki yola getirme hareketlerinin başarı ile ilerlediği anlaşılmaktadır. Konya, Akşehir, Ilgın, Karaman, Koçhisar, Karaağaç bölgesinde durgunluğun geri geldiği valinin bildirmesinden anlaşılmıştır efendim”.
Kolordu Komutanı Albay Refet Paşa’nın Çumra’dan 20 Ekim 1920’de 12.Kolordu Komutanlığına, Batı Cephesi Komutanlığına ve Erkânı Harbiye-i Umumiye Riyasetine çektiği telgraf şöyledir: “19 Ekim 1920'de bir baskınla Beyşehir'e girdim. Bu yörenin en önemli asilerinin elebaşlarını kasabada görüşme durumunda iken bastırdım. Ayrıca kasaba muhafızı bulunan 30 kadar asi yakalandı. Seydişehir baskınında saklananlar idam edildi. Bunlar hakkında da aynı işlem yapılacaktır. Bozkır'dan kuzeye, asilerin gerilerine doğru yürümek kararımda Çiğil üzerinden yürüyen Osman Bey müfrezesinin pek çok etkisi vardı. Oysa kesin sonuca yaklaştığımız bir anda adı geçen müfreze, ayaklanma bölgesinden uzaklaşıyor. Ne kadar çabuk ve atak hareket olunursa olunsun, bu kadar geniş kapsamlı bir ayaklanmanın yarım tedbir ve girişimlerle bastırılamayacağı pek açıktır. Şimdiye kadar geçen zaman 70. Alayı böyle yarı yoldan değil, görevini tamamlamış olduğu halde cepheye göndermek için yeterli idi. Konya, hemen Bozkır-Seydişehir-Beyşehir darbeleriyle kuzeye dönük olan tehlikeli harekât durdurulmuş ise de denize dönük ayaklanma harekâtı Antalya'ya doğru ilerliyor. Aladağ-Hadim-Aladağ dağlıklarına çekilenler henüz takip ve etkimiz dışında yeni toplanmalar yapmakta ve bizim için tehlike meydana getirebilecek bir durumda bulunmaktadırlar. Konya-Karahisar demiryolu güneyindeki bastırma harekâtı bilinen sebepler dolayısıyla asla yapılamaz bir duruma gelmiş ve bu yöredeki asiler Konya-Beyşehir yolu üzerinde Çiğil dağlarında, Karaağaç yolu üzerindeki Kule geçidinde her fırsatta toplanmaya çalışıyorlar ve hatta yeniden Ilgın'ı tehdit ediyorlar. Bu günkü kararım, bu üç yönde aynı zamanda harekete geçecek kuvvetim olmadığından, hiç olmazsa şimdiye kadar yapılan işlerin yeniden bozulmasına meydan bırakmamak için 20 Ekim 1920’de Beyşehir'de ufak bir kuvvet bıraktıktan sonra Karaağaç ve Konya'dan gelmekte bulunan kuvvetlerin yolunu açmak ve bunlarla bir an önce birleşip Çiğil asilerine karşı hareket etmek üzere çeşitli müfrezelerle Beyşehir'den kuzeye yürümek sonraki harekât üzerinde ise Çiğil işi bittikten sonra süvari kuvvetleriyle hızla Akseki-Antalya genel doğrultusunda ilerlemek, denize yönelik ayaklanma akınını durdurmak ve Bozkır müfrezesi kuvvetli piyade ile pekiştirilerek Hadim ve Aladağ dağlık bölgesinden Karaman ve Ermenek'e kadar baştanbaşa temizlemek ve yola getirtmek istiyorum. Bundan dolayı Bozkır müfrezesinin 500 tüfek, dört makineli tüfek ve bir dağ topu oranında pekiştirilmesi için veya hemen gereken tedbirlerin şimdiden alınmasını ve bildirilmesini rica ederim.”
Bozkırda çıkarılan isyan (İlki 26 Eylül-4 Ekim 1919,ikincisi 22 Ekim-4 Kasım 1919) Kuvayı Milliye harekâtını yok etmeye dönük ilk teşebbüs olarak tarihe geçmiştir. Aynı zamanda Damat Ferid Hükümetince kurgulanan ve yönlendirilen siyasal bir hadisedir. Devamında çıkan Delibaş hadisesi olaylarının asiler vasıtasıyla Bozkır, Seydişehir, Beyşehir ve havalisine taşması, isyancılara karşı sert tedbirlerin uygulanmasıyla neticelenecekti. Seydişehir’de konuşlu süvari bölüğü önce Karaviran sonrada Akkilise’de asilerle şiddetli müsademeler gerçekleştirecekti. Çatışmalar Milli kuvvetlerin başarısıyla son bulacaktı. İstiklal Harbimizin yüzüncü yılını idrak ettiğimiz şu günlerde yakın tarihimizin hadiselerini farklı perspektiflerden irdeleme zorunluluğumuz vardır.(Harp Tarihi Belgeleri Dergisi, Sayı 74,Mart 1976, Ankara)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.