GÜNEŞ

Şapka İnkılabı ve Seydişehir (1925)

Kültürümüz 07.01.2022 - 13:55, Güncelleme: 07.01.2022 - 13:55
 

Şapka İnkılabı ve Seydişehir (1925)

Ercan Arslan'ın Yazısı

Türk İnkılabının temel umdelerinden olan Batılılaşma (Muasır Medeniyet) hamlelerinden birisi de Kılık kıyafet ve Şapka inkılabı konusundaki uygulamadır. Mustafa Kemal Şapka nutkunu 27 Ağustos 1925’te İnebolu Türk Ocağında söylemişti. “Şapka İktisâsı" hakkındaki kanun teklifi 16 Ekim’de Konya Mebusu Refik Bey ve arkadaşlarınca Meclis Başkanlığı'na verildi. 2/479 numaralı Teklif ilgili komisyonlardan geçtikten sonra, Genel Kurul'a geldi ve 25 Ekim’de görüşülmeye başlandı. Genel başlığın şapka olmasında ve bu kanunun müttefiken kabul edilmesinde Meclis birlik yapmış iken müstakil Bursa Mebusu Nurettin Paşa(1873-1932,Konyar); kanunun aleyhinde uzun bir takrir vererek, gerek bu kanunun ve gerekse hükümetin kararnâmesinin Teşkilât-ı Esâsiye Kanunu'na (1921 Anayasası) muhalif olduğunu iddiâya kalkışmış idi. Paşanın bu iddiâsı Meclis tarafından şiddetle karşılanmış ve reddedilmişti. Nureddin Paşa’ya tepkiler yurt sathında TBMM’ye çekilen telgraflarla da bir süre devam edecekti. Şüphesiz bu telgrafların ardında dönemin tek parti anlayışının teşkilatlanmış refleksi olduğu hatıra getirilmelidir.  Ogünlerde Meclis Başkanlığına çekilen tepki telgraflarından Seydişehir, Koçhisar, Beyşehir ve Bozkır telgrafları Babalık Gazetesinde yayınlanmıştı. Gazetenin “Mahud takrir münasebetiyle Halkın Nefreti” başlıklı kısmında yer alan Seydişehir telgrafını sizlerle paylaşıyorum: “Şapka Kanununun Meclis-i Alîde esnayı müzakeresinde Nureddin Paşa tarafından verilen takrir , muhitimizde nefret-i umumiyeyi isticlab etmiş ve  necib milletimizin  azim ve imanla yürüdüğü şehrah medeniyete  atılmış bir kundak mahiyetinde  telakki edilmiştir. Efkar-ı umumiyeyi müncî  azimin açtığı şeref teali çığırında tesadüf edeceği  her engeli  ezerek, yıkarak yürümeye azimlidir. İnkılabın asil meclisinde bu gibi zihniyette âdem ile emsalinin bulunması Tarih-i inkılabımızda bir şüphe olduğunu la yezel hürmetlerimizle arz eyleriz.”  Benzer ifadelerle Beyşehir, Bozkır, Koçhisar kazalarından gönderilen telgraflarda da ortak vurgu; Şapka Kanununa tam destek, Nurettin Paşa’nın nezdinde inkılapların önünde engel olduğu düşünülen her kimse ve anlayışın da müsamaha gösterilmeksizin bertaraf edileceği yönündeydi. Burada Paşa’ya yapılan eleştirilerin dozunun fazla olduğunu belirtmek isteriz. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun kuruluşuyla ilgili 11. 8. 1983 tarih ve 2876 sayılı kanûn gereğince Millî Mücadelenin ön saflarında yer alan, 50 isim Atatürk Araştırma Merkezi’nin şeref üyesi listesine eklenmiştir. Bu kişiler arasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mustafa İsmet İnönü ve Mustafa Fevzi Çakmak paşalardan sonra Mehmet Nureddin Paşa dördüncü sırada bulunmaktadır. TBMM’de kabul edilen 671 nolu 25 Kasım 1925 tarihli kanunla milletlerarası kılık kıyafet numunesi olan Şapka İnkılabı benimsenmiş oluyordu. Babalık Gazetesi’nin 23 Aralık 1925 tarihli nüshasında  “Şapka İktisası” hakkındaki 671 numaralı kanun aynen yazılmış ve altına  Konya Valisi İzzet Bey’in “Ahaliyi Muhteremeye” başlıklı duyurusuna yer verilmişti. Duyuruda  “Şapka iktisası hakkındaki kanunun” Resmi Gazetede yayınlandığını bir suretinin de yukarıya naklen yazıldığını,  ahkâmının bugünden itibaren harfiyen tatbik edileceğini beyan ederim” ifadeleri dikkat çekiciydi. Kanuna aykırı davrananlar hakkında ceza kanununun 99. maddesinin üçüncü zeylinin tatbik edileceği vurgulanmaktaydı. Bu maddenin ihtiva ettiği ceza yirmi dört saatten bir aya kadar hapis ve beş liradan yetmiş beş liraya kadar para cezasını içermekteydi. Memleket sathında Şapka İnkılabının kabul gördüğü gibi, muhalefetleri dolayısıyla cezalandırılmış olan yurttaşlar da olacaktı. Bu yıllarda Seydişehir’de konuyla alakalı tecziyeye maruz kalanlara dair henüz bir malumat sahibi değiliz. Özellikle köylerde konunun çok sıkı takip edilmediği, yerel idarelerin biraz daha esnek davrandığı bir vakıadır. Lakin kanunun ilerleyen süreçte zaman zaman sıkı takibinin yapıldığı da olmuştur. 1972 yılı Ocak ayının ilk haftası içerisinde Şapka Kanununa muhalefet edip, kalpak ve çeşitli başlıklar kullanan iki yüze yakın şahıs hakkında işlem yapıldığı İlçe Emniyet Amirliğince belirtilmişti. (Babalık, 15 Kanunu evvel 1925, Sayı:1973,s.2; Babalık, 23 Kanunu evvel 1925,Sayı 1980,s.2;  Resmi Gazete 28/11/1925, Sayı, 230;  Küpe,10 Ocak 1972,Yıl,4,Sayı 167,s.1)
Ercan Arslan'ın Yazısı

Türk İnkılabının temel umdelerinden olan Batılılaşma (Muasır Medeniyet) hamlelerinden birisi de Kılık kıyafet ve Şapka inkılabı konusundaki uygulamadır. Mustafa Kemal Şapka nutkunu 27 Ağustos 1925’te İnebolu Türk Ocağında söylemişti. “Şapka İktisâsı" hakkındaki kanun teklifi 16 Ekim’de Konya Mebusu Refik Bey ve arkadaşlarınca Meclis Başkanlığı'na verildi. 2/479 numaralı Teklif ilgili komisyonlardan geçtikten sonra, Genel Kurul'a geldi ve 25 Ekim’de görüşülmeye başlandı. Genel başlığın şapka olmasında ve bu kanunun müttefiken kabul edilmesinde Meclis birlik yapmış iken müstakil Bursa Mebusu Nurettin Paşa(1873-1932,Konyar); kanunun aleyhinde uzun bir takrir vererek, gerek bu kanunun ve gerekse hükümetin kararnâmesinin Teşkilât-ı Esâsiye Kanunu'na (1921 Anayasası) muhalif olduğunu iddiâya kalkışmış idi. Paşanın bu iddiâsı Meclis tarafından şiddetle karşılanmış ve reddedilmişti. Nureddin Paşa’ya tepkiler yurt sathında TBMM’ye çekilen telgraflarla da bir süre devam edecekti. Şüphesiz bu telgrafların ardında dönemin tek parti anlayışının teşkilatlanmış refleksi olduğu hatıra getirilmelidir.  Ogünlerde Meclis Başkanlığına çekilen tepki telgraflarından Seydişehir, Koçhisar, Beyşehir ve Bozkır telgrafları Babalık Gazetesinde yayınlanmıştı. Gazetenin “Mahud takrir münasebetiyle Halkın Nefreti” başlıklı kısmında yer alan Seydişehir telgrafını sizlerle paylaşıyorum: “Şapka Kanununun Meclis-i Alîde esnayı müzakeresinde Nureddin Paşa tarafından verilen takrir , muhitimizde nefret-i umumiyeyi isticlab etmiş ve  necib milletimizin  azim ve imanla yürüdüğü şehrah medeniyete  atılmış bir kundak mahiyetinde  telakki edilmiştir. Efkar-ı umumiyeyi müncî  azimin açtığı şeref teali çığırında tesadüf edeceği  her engeli  ezerek, yıkarak yürümeye azimlidir. İnkılabın asil meclisinde bu gibi zihniyette âdem ile emsalinin bulunması Tarih-i inkılabımızda bir şüphe olduğunu la yezel hürmetlerimizle arz eyleriz.”  Benzer ifadelerle Beyşehir, Bozkır, Koçhisar kazalarından gönderilen telgraflarda da ortak vurgu; Şapka Kanununa tam destek, Nurettin Paşa’nın nezdinde inkılapların önünde engel olduğu düşünülen her kimse ve anlayışın da müsamaha gösterilmeksizin bertaraf edileceği yönündeydi. Burada Paşa’ya yapılan eleştirilerin dozunun fazla olduğunu belirtmek isteriz. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun kuruluşuyla ilgili 11. 8. 1983 tarih ve 2876 sayılı kanûn gereğince Millî Mücadelenin ön saflarında yer alan, 50 isim Atatürk Araştırma Merkezi’nin şeref üyesi listesine eklenmiştir. Bu kişiler arasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mustafa İsmet İnönü ve Mustafa Fevzi Çakmak paşalardan sonra Mehmet Nureddin Paşa dördüncü sırada bulunmaktadır.

TBMM’de kabul edilen 671 nolu 25 Kasım 1925 tarihli kanunla milletlerarası kılık kıyafet numunesi olan Şapka İnkılabı benimsenmiş oluyordu. Babalık Gazetesi’nin 23 Aralık 1925 tarihli nüshasında  “Şapka İktisası” hakkındaki 671 numaralı kanun aynen yazılmış ve altına  Konya Valisi İzzet Bey’in “Ahaliyi Muhteremeye” başlıklı duyurusuna yer verilmişti. Duyuruda  “Şapka iktisası hakkındaki kanunun” Resmi Gazetede yayınlandığını bir suretinin de yukarıya naklen yazıldığını,  ahkâmının bugünden itibaren harfiyen tatbik edileceğini beyan ederim” ifadeleri dikkat çekiciydi. Kanuna aykırı davrananlar hakkında ceza kanununun 99. maddesinin üçüncü zeylinin tatbik edileceği vurgulanmaktaydı. Bu maddenin ihtiva ettiği ceza yirmi dört saatten bir aya kadar hapis ve beş liradan yetmiş beş liraya kadar para cezasını içermekteydi. Memleket sathında Şapka İnkılabının kabul gördüğü gibi, muhalefetleri dolayısıyla cezalandırılmış olan yurttaşlar da olacaktı. Bu yıllarda Seydişehir’de konuyla alakalı tecziyeye maruz kalanlara dair henüz bir malumat sahibi değiliz. Özellikle köylerde konunun çok sıkı takip edilmediği, yerel idarelerin biraz daha esnek davrandığı bir vakıadır. Lakin kanunun ilerleyen süreçte zaman zaman sıkı takibinin yapıldığı da olmuştur. 1972 yılı Ocak ayının ilk haftası içerisinde Şapka Kanununa muhalefet edip, kalpak ve çeşitli başlıklar kullanan iki yüze yakın şahıs hakkında işlem yapıldığı İlçe Emniyet Amirliğince belirtilmişti. (Babalık, 15 Kanunu evvel 1925, Sayı:1973,s.2; Babalık, 23 Kanunu evvel 1925,Sayı 1980,s.2;  Resmi Gazete 28/11/1925, Sayı, 230;  Küpe,10 Ocak 1972,Yıl,4,Sayı 167,s.1)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.