GÜNEŞ

SEYDİŞEHİR’DE GÖRMEZDEN GELDİĞİMİZ TEHLİKE

Türkiye 11.02.2025 - 14:08, Güncelleme: 11.02.2025 - 14:08
 

SEYDİŞEHİR’DE GÖRMEZDEN GELDİĞİMİZ TEHLİKE

Hakkı Balcı Köşe Yazısı

SEYDİŞEHİR’DE GÖRMEZDEN GELDİĞİMİZ TEHLİKE Uyuşturucu, toplumların geleceğini tehdit eden en büyük tehlikelerden biri. Ne yazık ki, bu tehlike artık büyük şehirlerin değil, küçük ilçelerin, mahallelerin ve hatta okulların da sorunu haline geldi. Bugün Seydişehir’de yaşananlar, hepimizi derinden düşündürmesi gereken bir noktaya geldi. İlçemizde uyuşturucu ile mücadele kapsamında güvenlik güçleri ve ilgili kurumlar büyük bir çaba sarf ediyor. Ancak, mücadele edenler kadar, sürekli yeni yöntemler geliştirenler de var. Uyuşturucu temininde zorluk yaşayan bazı gençler, artık yeni ve daha tehlikeli yollara başvuruyor. Bally kullanımına yönelik yapılan sıkı denetimlerin ardından, bu maddeye ulaşamayanlar şimdi de çakmak gazına yönelmeye başladı. Bu gelişme, sadece bir bağımlılık sorunu değil, aynı zamanda bir toplumsal çöküş alarmıdır. Çünkü artık ortaokul çağındaki çocuklarımız bile bu tuzağa düşüyor. Yıllar önce “uyuşturucu bağımlılığı” dendiğinde aklımıza belirli bir yaş grubu gelirken, bugün bu sınırın her geçen gün daha da düştüğüne şahit oluyoruz. Uyuşturucu ile mücadele sadece güvenlik güçlerinin ya da devlet kurumlarının görevi değildir. Bu, topyekûn bir toplum mücadelesidir. Çocuklarımızın bu felakete sürüklenmesini engellemek için hepimize düşen sorumluluklar var. Aileler Daha Dikkatli Olmalı Ebeveynler, çocuklarındaki değişimleri gözlemlemeli. Aniden içine kapanan, agresifleşen, derslerine ilgisi azalan ya da arkadaş çevresi değişen çocukların durumu mutlaka incelenmeli. Aileler, şüphelendikleri durumda Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü veya Emniyet ile iletişime geçerek yardım talep etmekten çekinmemeli.      Uyuşturucu kullanımına karşı en etkili yöntemlerden biri bilinçlendirme çalışmalarıdır. Çocuklarımız neyle karşı karşıya olduklarını, bağımlılığın nasıl başladığını ve nasıl sona erdiğini bilmezlerse, yanlış yönlendirilme ihtimalleri artar. Okullarda, aile içinde ve sosyal ortamlarda bu konuda eğitimler artırılmalı.. Bally satışına getirilen kısıtlamaların ardından çakmak gazının bir alternatif olarak kullanılması, denetimlerin sadece belirli maddelerle sınırlı kalmaması gerektiğini gösteriyor. Sadece uyuşturucu maddeler değil, bağımlılığa yol açabilecek her türlü kimyasal maddenin denetimi artırılmalı. Bugün görmezden geldiğimiz bu tehlike, yarın çok daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Eğer çocuklarımızın daha küçük yaşlarda bu tür maddelerle tanışmasına engel olamazsak, bu bağımlılık ilerleyen yıllarda önüne geçilemeyecek bir noktaya ulaşır. Uyuşturucu kullanan her genç, kaybettiğimiz bir gelecek demektir. Bu konuda artık “Benim çocuğum yapmaz” diyerek rahat hareket edemeyiz. Çünkü bu madde, sadece belirli bir kesimin değil, toplumun her alanına sirayet etmiş bir problem haline gelmiştir. Hep birlikte el ele verirsek, Seydişehir’i ve gençlerimizi bu bataklıktan kurtarabiliriz. Bu yazıyı okuyan herkese çağrımız şudur: Şüphe duyduğunuzda sessiz kalmayın. Bir çocuk kaybolmadan, geleceğimizi kurtarmak için harekete geçelim!
Hakkı Balcı Köşe Yazısı

SEYDİŞEHİR’DE GÖRMEZDEN GELDİĞİMİZ TEHLİKE

Uyuşturucu, toplumların geleceğini tehdit eden en büyük tehlikelerden biri. Ne yazık ki, bu tehlike artık büyük şehirlerin değil, küçük ilçelerin, mahallelerin ve hatta okulların da sorunu haline geldi. Bugün Seydişehir’de yaşananlar, hepimizi derinden düşündürmesi gereken bir noktaya geldi.

İlçemizde uyuşturucu ile mücadele kapsamında güvenlik güçleri ve ilgili kurumlar büyük bir çaba sarf ediyor. Ancak, mücadele edenler kadar, sürekli yeni yöntemler geliştirenler de var. Uyuşturucu temininde zorluk yaşayan bazı gençler, artık yeni ve daha tehlikeli yollara başvuruyor. Bally kullanımına yönelik yapılan sıkı denetimlerin ardından, bu maddeye ulaşamayanlar şimdi de çakmak gazına yönelmeye başladı.

Bu gelişme, sadece bir bağımlılık sorunu değil, aynı zamanda bir toplumsal çöküş alarmıdır. Çünkü artık ortaokul çağındaki çocuklarımız bile bu tuzağa düşüyor. Yıllar önce “uyuşturucu bağımlılığı” dendiğinde aklımıza belirli bir yaş grubu gelirken, bugün bu sınırın her geçen gün daha da düştüğüne şahit oluyoruz.

Uyuşturucu ile mücadele sadece güvenlik güçlerinin ya da devlet kurumlarının görevi değildir. Bu, topyekûn bir toplum mücadelesidir. Çocuklarımızın bu felakete sürüklenmesini engellemek için hepimize düşen sorumluluklar var.

Aileler Daha Dikkatli Olmalı

Ebeveynler, çocuklarındaki değişimleri gözlemlemeli. Aniden içine kapanan, agresifleşen, derslerine ilgisi azalan ya da arkadaş çevresi değişen çocukların durumu mutlaka incelenmeli. Aileler, şüphelendikleri durumda Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü veya Emniyet ile iletişime geçerek yardım talep etmekten çekinmemeli.     

Uyuşturucu kullanımına karşı en etkili yöntemlerden biri bilinçlendirme çalışmalarıdır. Çocuklarımız neyle karşı karşıya olduklarını, bağımlılığın nasıl başladığını ve nasıl sona erdiğini bilmezlerse, yanlış yönlendirilme ihtimalleri artar. Okullarda, aile içinde ve sosyal ortamlarda bu konuda eğitimler artırılmalı..

Bally satışına getirilen kısıtlamaların ardından çakmak gazının bir alternatif olarak kullanılması, denetimlerin sadece belirli maddelerle sınırlı kalmaması gerektiğini gösteriyor. Sadece uyuşturucu maddeler değil, bağımlılığa yol açabilecek her türlü kimyasal maddenin denetimi artırılmalı.

Bugün görmezden geldiğimiz bu tehlike, yarın çok daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Eğer çocuklarımızın daha küçük yaşlarda bu tür maddelerle tanışmasına engel olamazsak, bu bağımlılık ilerleyen yıllarda önüne geçilemeyecek bir noktaya ulaşır.

Uyuşturucu kullanan her genç, kaybettiğimiz bir gelecek demektir.

Bu konuda artık “Benim çocuğum yapmaz” diyerek rahat hareket edemeyiz. Çünkü bu madde, sadece belirli bir kesimin değil, toplumun her alanına sirayet etmiş bir problem haline gelmiştir. Hep birlikte el ele verirsek, Seydişehir’i ve gençlerimizi bu bataklıktan kurtarabiliriz.

Bu yazıyı okuyan herkese çağrımız şudur:

Şüphe duyduğunuzda sessiz kalmayın. Bir çocuk kaybolmadan, geleceğimizi kurtarmak için harekete geçelim!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.