Seydişehirli Kemal’in Şeker Üretimi Üzerine Bir Yazısı (1909)
Kültürümüz
(STG) - SEYDİŞEHİR TOROSLAR GAZETESİ |
26.03.2022 - 12:39, Güncelleme:
26.03.2022 - 12:39
Seydişehirli Kemal’in Şeker Üretimi Üzerine Bir Yazısı (1909)
Tarihçi Ercan Arslan
Osmanlı Devletinde şeker fabrikası kurma yönündeki ilk teşebbüs Arnavutköylü Dimitri Efendi tarafından yapılmıştı. Dimitri Efendi fabrikayı İstanbul yakınında kurmayı istemişti. Nafıa Nezareti tarafından 11 Mart 1840 tarihli bir mazbata ile Dimitri Efendiye Rumeli ve Anadolu'da şeker pancarı yetiştirmek ve bundan şeker yapmak için on yıllık bir imtiyaz tanınmıştı. İkinci girişim ise 1867'de Davudoğlu Karabet tarafından yapılmıştı. 1840-1899 tarihleri arasında yapılan teşebbüslerden nihai bir neticeye ulaşılamamıştı.
Değerli okurlar bu gün sizlerle Seydişehirli Kemal Bey’in 1909 yılında Konya Vilayet Gazetesinde kaleme almış olduğu “Şeker İmali Hakkında Bir İki Söz” başlıklı bir yazısını sadeleştirerek paylaşacağım. Konya’da şeker fabrikasının kurulması ve pancar ekimi hakkında olan yazı şöyle: “Avusturya’nın son darbe-i siyasîsine karşı ittihaz eylediğimiz iktisadî bir harp vilâyetimizde şeker imali meselesini ortaya attı. Ekseri vatandaşlarımız acaba şeker nasıl imal edilir? demeye erbab-ı vukuf (bilirkişiler) da bu konuda bildiklerini tartışmaya açmışlardı. Bunlar hep övgüye layık güzel teşebbüslerdir. Fakat en sonra mevzu bahis olacak bir mesele en evvel ortaya atılıyor, en ehemmiyetli taraflar ise hiç kâle bile alınmıyor. Bugün hemen zorunlu ihtiyaç maddeleri içerisine giren şekeri her fert kendi ihtiyacı kadar üretemeyeceğinden şu arzularımız bittabi bir fabrika kurulmasını meydana getirecektir.
Şimdi şekerin ne şekilde üretildiğini öğrendik, bu sevinçle 2-3 bin lira feda ederek bir de fabrika inşa ettirdik farz edelim. Sonra ne olacak... İşte buna şimdiden kesin bir cevap vermeye kimse cesaret edemez. Ancak denilebilir ki, ya maksada muvaffak olunur yahut şeker üretiminde kullanılacak pancarın temin sıkıntısı veya fazla olan nakliye masrafı ile şu hayırlı umudumuz vücut bulamayacağından 2-3 bin liralık fabrika suyu çekilmiş değirmen gibi durur. Üretime dair hâsıl olan malumat da tatbik edilmeye edilmeye bittabi zamanla unutulmaya yüz tutarak -amiyane olarak- eski hamam, eski tas tabirinden de aşağı olarak hayret edilecek bir dereceye düşerek hazin hazin düşünürüz.
Şeker imal edecek bir fabrika üretim mevsiminde 3-4 ay işleyerek hazır edilen pancarı şekere dönüştürdükten sonra, öbür senenin hasat vaktine kadar durur. Şu halde 360 günlük geliri 90-120 günde ikmal edecek demektir ki yevmiye 150, 200 kıyye (1 kıyye yaklaşık 1300 gr) pancar sarf ve istihlak edecek en uygun bir fabrika 3-4 ay zarfında 13.000.000-18.000.000 kıyye pancar tüketeceğinden şu miktarın hazır hale getirilmesi en evvel düşünülecek şeydir. Bir dönemde üretilen pancar 200-700 kıyyeye kadar bazen daha fazla olabiliyor ise de erbabının beyanına göre ufak kıt’adaki pancarın bir, bir buçuk kıyyesi büyük kıtadaki pancarların hemen dört kıyyesine denk bulunduğundan hangi türü olur ise olsun 13-18 milyon kıyye pancar ancak 45-50 bin dönümün nöbetleşe usulle ekileceği nazarı dikkate alınır ise, 100 bin dönüm arazide yetiştirilebilir. İşte bu durumlar göz önüne alınarak fabrikanın bulunduğu yere civar köylerin çiftçileriyle yahut çiftlik sahipleriyle bir sözleşme akdedilmesi yahut sermayedarlar arasında bir iki çiftlik sahibi bulundurulması gibi tedbirler ile bu cihetler güvence altına alınmadıkça hatta sözleşme yapacak çiftçilerin arazileri bile pancar ekimine elverişli olup olmadığı tetkik edilmedikçe işe başlamak, şeker imal idelim derken evlerimizdeki pekmez küplerini de kırmaktan başka bir şey meydana getirmez. Böyle bir mukavelenin, ciddi bir teşebbüsün olgunlaştırılarak başlatılması memnuniyetle işitilince şeker imalatı pek kolay öğrenilir, muvaffakiyet pek çabuk hâsıl oluverir.”
Cumhuriyet Türkiye’sinde Atatürk’ün teşviki ile Uşak'lı Molla Ömeroğlu Nuri (Şeker) tarafından ilk girişim başlatılmıştır. Bu nedenle Molla Ömeroğlu Nuri ülkemiz şeker sanayinin ilk girişimcisi olarak anılır.19.4.1923 tarihinde kurulan Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş. tarafından 6 Kasım 1925 tarihinde ilk Şeker Fabrikasının temeli atıldı. 22.Aralık.1925 tarihinde Alpullu Şeker Fabrikasının temeli atılarak on bir ayda fabrikanın montajı bitirilmiş ve 26.11.1926 tarihinde Alpullu Şeker fabrikası işletmeye açılarak ilk Türk şekerini üretmiştir. Konya’mızda ise şeker Fabrikasının temeli 18 Eylül 1953’te atılmıştı. Fabrika 19 Eylül 1954 tarihinde Konya halkı ve çiftçileri tarafından 10 milyon liralık sermaye ile açılarak şeker üretimine başlamıştır. Seydişehirli bir münevver olan Kemal Bey’in Konya’da bir şeker fabrikası kurulmasının elzem olduğu hususunda bundan yüz on üç yıl önce 1909 tarihli yukarıdaki yazısını siz okurların takdirine bırakıyorum. (Türk Şeker, Tarihçemiz; Konya Vilayet Gazetesi, Yıl 39,Numara 1901, 26 Zilhicce 1326- 19 Ocak 1909; Yeni Konya, Yıl 7,Sayı 1886,Şeker sayısı, 19 Eylül 1954)
Tarihçi Ercan Arslan
Osmanlı Devletinde şeker fabrikası kurma yönündeki ilk teşebbüs Arnavutköylü Dimitri Efendi tarafından yapılmıştı. Dimitri Efendi fabrikayı İstanbul yakınında kurmayı istemişti. Nafıa Nezareti tarafından 11 Mart 1840 tarihli bir mazbata ile Dimitri Efendiye Rumeli ve Anadolu'da şeker pancarı yetiştirmek ve bundan şeker yapmak için on yıllık bir imtiyaz tanınmıştı. İkinci girişim ise 1867'de Davudoğlu Karabet tarafından yapılmıştı. 1840-1899 tarihleri arasında yapılan teşebbüslerden nihai bir neticeye ulaşılamamıştı.
Değerli okurlar bu gün sizlerle Seydişehirli Kemal Bey’in 1909 yılında Konya Vilayet Gazetesinde kaleme almış olduğu “Şeker İmali Hakkında Bir İki Söz” başlıklı bir yazısını sadeleştirerek paylaşacağım. Konya’da şeker fabrikasının kurulması ve pancar ekimi hakkında olan yazı şöyle: “Avusturya’nın son darbe-i siyasîsine karşı ittihaz eylediğimiz iktisadî bir harp vilâyetimizde şeker imali meselesini ortaya attı. Ekseri vatandaşlarımız acaba şeker nasıl imal edilir? demeye erbab-ı vukuf (bilirkişiler) da bu konuda bildiklerini tartışmaya açmışlardı. Bunlar hep övgüye layık güzel teşebbüslerdir. Fakat en sonra mevzu bahis olacak bir mesele en evvel ortaya atılıyor, en ehemmiyetli taraflar ise hiç kâle bile alınmıyor. Bugün hemen zorunlu ihtiyaç maddeleri içerisine giren şekeri her fert kendi ihtiyacı kadar üretemeyeceğinden şu arzularımız bittabi bir fabrika kurulmasını meydana getirecektir.
Şimdi şekerin ne şekilde üretildiğini öğrendik, bu sevinçle 2-3 bin lira feda ederek bir de fabrika inşa ettirdik farz edelim. Sonra ne olacak... İşte buna şimdiden kesin bir cevap vermeye kimse cesaret edemez. Ancak denilebilir ki, ya maksada muvaffak olunur yahut şeker üretiminde kullanılacak pancarın temin sıkıntısı veya fazla olan nakliye masrafı ile şu hayırlı umudumuz vücut bulamayacağından 2-3 bin liralık fabrika suyu çekilmiş değirmen gibi durur. Üretime dair hâsıl olan malumat da tatbik edilmeye edilmeye bittabi zamanla unutulmaya yüz tutarak -amiyane olarak- eski hamam, eski tas tabirinden de aşağı olarak hayret edilecek bir dereceye düşerek hazin hazin düşünürüz.
Şeker imal edecek bir fabrika üretim mevsiminde 3-4 ay işleyerek hazır edilen pancarı şekere dönüştürdükten sonra, öbür senenin hasat vaktine kadar durur. Şu halde 360 günlük geliri 90-120 günde ikmal edecek demektir ki yevmiye 150, 200 kıyye (1 kıyye yaklaşık 1300 gr) pancar sarf ve istihlak edecek en uygun bir fabrika 3-4 ay zarfında 13.000.000-18.000.000 kıyye pancar tüketeceğinden şu miktarın hazır hale getirilmesi en evvel düşünülecek şeydir. Bir dönemde üretilen pancar 200-700 kıyyeye kadar bazen daha fazla olabiliyor ise de erbabının beyanına göre ufak kıt’adaki pancarın bir, bir buçuk kıyyesi büyük kıtadaki pancarların hemen dört kıyyesine denk bulunduğundan hangi türü olur ise olsun 13-18 milyon kıyye pancar ancak 45-50 bin dönümün nöbetleşe usulle ekileceği nazarı dikkate alınır ise, 100 bin dönüm arazide yetiştirilebilir. İşte bu durumlar göz önüne alınarak fabrikanın bulunduğu yere civar köylerin çiftçileriyle yahut çiftlik sahipleriyle bir sözleşme akdedilmesi yahut sermayedarlar arasında bir iki çiftlik sahibi bulundurulması gibi tedbirler ile bu cihetler güvence altına alınmadıkça hatta sözleşme yapacak çiftçilerin arazileri bile pancar ekimine elverişli olup olmadığı tetkik edilmedikçe işe başlamak, şeker imal idelim derken evlerimizdeki pekmez küplerini de kırmaktan başka bir şey meydana getirmez. Böyle bir mukavelenin, ciddi bir teşebbüsün olgunlaştırılarak başlatılması memnuniyetle işitilince şeker imalatı pek kolay öğrenilir, muvaffakiyet pek çabuk hâsıl oluverir.”
Cumhuriyet Türkiye’sinde Atatürk’ün teşviki ile Uşak'lı Molla Ömeroğlu Nuri (Şeker) tarafından ilk girişim başlatılmıştır. Bu nedenle Molla Ömeroğlu Nuri ülkemiz şeker sanayinin ilk girişimcisi olarak anılır.19.4.1923 tarihinde kurulan Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş. tarafından 6 Kasım 1925 tarihinde ilk Şeker Fabrikasının temeli atıldı. 22.Aralık.1925 tarihinde Alpullu Şeker Fabrikasının temeli atılarak on bir ayda fabrikanın montajı bitirilmiş ve 26.11.1926 tarihinde Alpullu Şeker fabrikası işletmeye açılarak ilk Türk şekerini üretmiştir. Konya’mızda ise şeker Fabrikasının temeli 18 Eylül 1953’te atılmıştı. Fabrika 19 Eylül 1954 tarihinde Konya halkı ve çiftçileri tarafından 10 milyon liralık sermaye ile açılarak şeker üretimine başlamıştır. Seydişehirli bir münevver olan Kemal Bey’in Konya’da bir şeker fabrikası kurulmasının elzem olduğu hususunda bundan yüz on üç yıl önce 1909 tarihli yukarıdaki yazısını siz okurların takdirine bırakıyorum. (Türk Şeker, Tarihçemiz; Konya Vilayet Gazetesi, Yıl 39,Numara 1901, 26 Zilhicce 1326- 19 Ocak 1909; Yeni Konya, Yıl 7,Sayı 1886,Şeker sayısı, 19 Eylül 1954)
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.