Fasulye ve nimet deyip başlamak isterdim ancak, tefekkürlük çam, oksijen ve seher ziyafetime ters orantı cümleler kurarak, birkaç egonun yaratmaya çalıştığı travmaya değirmen olmamak için susma hakkımı kullanıyorum…
Efendim geçtiğimiz günlerde İlçe Kaymakamımız Regaip Ahmet Özyiğit, Belediye Başkanımız Mehmet Tutal ve Ticaret Odası Başkanımız Cemal Küçük ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Saylam ile bir İstanbul ziyaretimiz oldu… Yazıya giriş paragrafımda bunla alakalı ama dedim ya teğet geçeceğim…
Mahmut Esat Kadester’in hatırlatma etkinliğinin 11. sini Fatih Camii bahçesinde bulunan mezarı başında yapmak istedik ve erkân bizi kırmadı gerçekleştirdik… Ölümünün 100. Yılında çok daha geniş katılımlı bir anma etkinliği için düzenlenmesi için prensip kararları da alındı…
Kıyamete vesile bir hadiseymiş gibi meseleye ‘ben yoksam her şey anlamsız’ anlayışı ile şekil vermeye çalışan her kim yada kimlerse duyguları ve egoları ile değil akılları ile hareket etmelerini tavsiye ediyorum…
Seydişehir ayağının ego yüklü bu makûs karakterini biz hep böyleyiz deyip geçiştirirken; İstanbul’da bulunduğumuz süre içerisinde heyetimize yakınlık gösteren, ağırlayan kadim dostlarım iş adamlarımız Muammer Alkan, Feridun Güray’ın yanı sıra; Bahçelievler Kaymakamı M. Ali Özyiğit, merhum eski Başbakanlardan Sadi Irmak’ın kızı Prof. Dr. Yakut Özden Irmak, yemek yazarı Hülya Erol, Prof. Dr. Mustafa Küçük, Yıldız Teknik Üniversitesi bölüm başkanı Musa Hakan Asyalı, Karikatür sanatçısı Mimar Ahmet Öztürklevent, Yenice köy dernek başkanı Necmettin Ünal ve yardımcısı Mehmet Kut, Beyoğlu Ak Parti ilçe başkan yardımcısı Hüseyin Kut ve konuşmacı olarak Mahmut Esat Efendi hakkında araştırmalarda bulunan Mimar Sinan Güzel Sanatlar üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İsmail Türkoğlu ve İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizden İbrahim Özkul, Serdar Orhan, Halis Osman Erkan, İbrahim Bükücü, Mehmet Ilgaz, Sait Arıtürk, Cengizhan Ceylan, Havva Nur Aslan, Halit Aslan’ın katılımları meselenin özünü teşkil ediyordu…
Ziyaretler ve programın içeriğine dair çok cümle kurmak istemiyorum zira erkânın bu anlamda yaptığı görüşmeden de güzel neticeler çıkmışken oksijen soluyarak yazımı nihayetlendirmek istiyorum…
Hülasası;
Fasulye bir nimet ama tek başına değil… Yanında pilav ister, soğan ister, ayran ister… Kaşıksız olmaz… Tuzu biberi yok sayılamaz…
11 yıldır Mahmut Esat Kadester’i anma etkinliklerini ‘ya kardeşim başka işiniz yok mu, her iş bitti de bumu kaldı?’ diyenlerin bugün zuhur eden Mahmut Esat sevdasına anlamak bu meselelerle haşrolmuş hafızama ve pek zor gelmez…