Hepimizin malumu; Seydişehir yaklaşık 20 gündür yoğun kar yağışı altında … Bu süre içerisinde şehir merkezine düşen toplam kar kalınlığı 2,5 metreye ulaşırken daha yüksek yerlerde 4 metreye ulaştı…
Kimi sohbetlerde ve sosyal paylaşım sitelerinde yarım bilgi, kin, politik kaygılar ve sinkafla dolu cümlelerin hedefinde birçok kurum, devletin organları ve şahıslar vardı… Bu durum yıllar önce çalıştığım kurumda yaşadığım bir saate sığan ama çok önemli bir olayı hatırlattı bana…
Aynı anda gelen iki kaçak elektrik ihbarını görevli arkadaşlarıma ileterek belirtilen adrese kaçak elektrik taraması yapmak üzere hareket ettik… Arkadaşlarım bina içinde tarama yaparken sayaca inen irtibat hattını kontrol etmek üzere evin çatısına çıkmıştım ki! by pass yöntemi ile kullanılan kaçak elektrik tespitini yaptım ve ekip arkadaşlarıma seslendim…
Çatıda tespitle ilgili çalışmaları yaparken bir arkadaşım büyükçe bir karton kutuda bulunan bir siyasi partimizin çokça bayrağını kucağına almış yanımda bulunan arkadaşıma espri yaparak “ulan hay gominis sizinkinler işte böyle…” espri yapıldığına kani olan ve gominis sıfatlamasına maruz olan arkadaşım “get la başımdan hırsızın gominisi, faşistimi olur…” diyerek tepkisini vermişti…
Bu meskende işimizi bitirir bitirmez diğer ihbar adresine gittik ve az önceki tecrübemizden dolayı direkt çatıya çıktık… Aynı yöntemle kaçak elektrik kullanıldığı tespitini yaparken az önce toptancı bir anlayışla suçlanan ekip arkadaşım çatıda gezerken aynı evsafta bir kutu içersinde bulunan bayrakları kucağına almış “Ulan hay faşist hani bizimkinler kullanırdı kaçak elektriği? Al işte sizinkiler de kullanıyor… Bunlar ne? Diyerek hem gülüyor hem de esprili bir üslupla yarım saat öncesinin intikamını alıveriyordu toptancı bir üslupla…
Yaklaşık bir saat içinde şahit olduğum bu manidar olay geldi aklıma son günlerde…
Öylesine acımasız ve öylesine bilgisizce eleştiriler üretiliyor ki! Yaşanan afetten daha afet, daha vahim doğrusu… Aynı şehirde yaşayan bizler birlikte yaşadığımız bu afeti fırsattan istifade siyasi mülahazalarına, hezeyanlarına alet edip, iftira ve eksik bilgilerle öylesine kullanmaya çalışıyorlar ki! Pes doğrusu…
Afete bağlı elektrik arızalarından dolayı MEDAŞ, kar yükünden dolayı Seydişehir belediyesi ve çalışanları hiçte hak etmedikleri toptancı kötüleme kampanyasına maruz kaldılar…
Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu bugünlerde hiçbir insanın müdahale etme şansı olmadığı ve bereket olarak nitelendirdiğimiz kar yağışını nasılda birbirimize silaha çevirdik… Allah korusun dış güçlerin elektrik santrallerimize müdahalesi halinde bu ahvalimizle kimi suçlar, neyi elde ederiz..?
Afetin ilk günlerinde kuaför koltuğunda traş zevki yaşarken yan koltuktan kulağıma gelen galiz cümlelerin sahibine şu soruyu sormuştum… “Televizyonunuz çalışıyor mu? Üşendim çanak anteni temizlemeye” cevabını alınca “çanak antenini temizlemekten acizsiniz ama toptancı küfrünüzü etmekte pek mahirsiniz” tepkisini vermiştim…
Geçen zamana rağmen üzerinden daha bir avuç kar alınmamış araçların varlığı ortadayken gece gündüz demeden çalışanları… Süslü püslü avizelerin altında hala karanlığı konuşanların emeğe haksızlık ettiğini düşünüyorum…
Hastam var diyerek kapısının önünü temizlettirmeye çalışan ihbarcılara ise; pes doğrusu…
Hülasası;
Rabbim bir felaketi yaşamaktan korusun bizi, zira imtihanı geçemedik… Islah yolu ile düzeltmesin bizi hidayeti ile doğru yola düşürsün…
Rabbim cümlemizi boş sözlerden, dedikodudan, gıybetten ve benzeri hallerden muhafaza etsin…
Bu vesile ile maddi manevi zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimle kamu kurumları ve diğer kurumlarımızın çalışanlarına teşekkür ediyorum… Şahsım adına hepiniz hakkınızı helal edin…