Seçimlere bir aydan daha az bir süre kaldı. Meydanlar iyice ısınmaya başladı...
Bizim gibi propaganda çalışmaları kendine özgü olan ülkelerde meydanlar çok önemli.
Bana seçimi kim kazanacak sorusunu soranlara; meydanlarda kim fazla görünürse o kazanacak diyorum...
Aslında biraz kaçamak bir cevap ama gerçek payı da yok değil...
Adaylar artık projeleriyle görücüye çıktı.
Aslında çılgın projeler çok konuşulur ama bizim adayların pek çılgın projesini göremedim. (İyi partiden Muammer Başkanın Kuğulu’da petrol aramasından hariç ….)
Bende kendime sordum ‘Ali sen başkan adayı olsaydın çılgın projen ne olurdu?’
Bilindiği gibi ufak bir göl büyüklüğünde bizimde Suğla Barajımız var. Aslında özelliği olan bir yer.
Üzerinde uçuşan martılar, kenarlarında balıkçı barınakları, eski Suğla gölünden kalma doğal tabiat görüntüleri…
Tabi bu özelliklerinin dikkat çekmemesinin tek sebebi dış kanallardan şehrimizin ki ile beraber etrafındaki bütün yerleşim yerlerinin de lağım sularının Suğla barajına akıtılması.
Kışın sorun yok gibi. Hakikaten Seydişehir’in gezip görülecek yerlerinden biri. Ama yaz aylarında pis kokudan yanına yaklaşılamıyordu.
Geçen gün açılışı yapılan Atık su tesislerinin faaliyete geçmesi ile artık Suğla ’ya lağım suyu yerine temiz su akacak.
İşte bizim çılgın projemizde burayla ilgili.
Allah ilçemize her türlü nimeti vermiş. Madenimiz var, termalimiz var, dağımız var, suyumuz var. Amma denizimiz yok.
Bundan sonra Suğla barajı ufak bir deniz olarak telakki edilebilir…
Tabi deniz olunca birde halk plajı gerekli.
Ben belediye başkanı adayı olsaydım çılgın projem Suğla barajına halk plajı yapmak olurdu...
‘Senin ciddi projen olmaz mı?’ diye soranlara ise ‘İlçemize bir müze kazandırmak’ derdim.
Değerli dostum Hakkı Balcı ile beraber zamanın Konya müzeler müdürü Yusuf Benliyi ziyaret etmiştik.
Açıkçası makamında zor yakaladık. Çünkü hareketli bir müdürdü. Dedik ki müdüre:
“Seydişehir’in tarih öncesine ait Helenistik ve Roma dönemine ait ve Türk Dönemine ait Seydişehir’de önemli eserler mevcut. Özellikle Helenistik ve Roma döneminde Seydişehir ve çevresi önemli bir yerleşim yeri olarak görünüyor. Bu dönemin birçok kalıntılarının da sizin arkeolojik müzesinde olduğunu biliyoruz.”
Bize hak vermekle beraber söz verdiği halde Seydişehir’den gitme o dönem eserlerinin envanterini bize göndermedi.
Belediye binası önündeki Milli İrade Meydanında o dönemden kalma birçok antik taş eserler var.
Eğer bu konuya eğilirsek Yeniceköy, Kızılcaköy ve Kavak tarafında da birçok yerde bu eserlerin hoyratça kullanıldığını görürüz.
Yeni yasaya göre artık eski tarihi eserler nerde bulunmuşsa orada sergilenmesi gerekiyor.
Konya müzeler müdürlüğü bünyesinde bulunan eserlerimiz, belediye önünde bulunan tarihi eserlerimiz ve etraftaki bulunan tarihi taş eserlerin bir araya toplayacak ve ilçemize ayrıcalık katacak bir müzenin kurulmasıdır.
Yukarıda ayrıntısına girdiğim müze konusu bence olabilirliği fazla, farkındalık yaratacak bir proje.
Ben belediye başkanı olmayacağıma göre değerli adaylarımıza bu projemiz bir tüyo olsun...
Kendimiz müzelik olmadan müzemiz, kulaç atacağımız plajımız olsun...
Bakmayın çılgın proje dediğime; yapılabilirliği ve şehrimize katma değeri yüksek iki farklı proje...