Osmanlı Devleti zamanında, Nüzumla (Yaylacık) Köyü’nde odalarda eğitim yapılmaktaydı. Bu odalar Köy camisinin yanındaki Hatıpların odası, Abdurrahmanların odası, Ariflerin odası, Kocasarıların odası, İmam Alilerin odası idi. Buralarda ilk eğitimlerini ikmal eden önemli müderrisler yetişmişti. Odalarda son dönemlerde Seyit Hoca (Aktar), Ali Hoca isimlerinde fahri olarak çocuklara Elifba ve temel matematik işlemleri öğreten hocalar vardı. Millî Mücadele yıllarında köyde ilkokul, İmam Alilerin odasının bitişiğinde açıldı. Okul binası taştan, iki katlı, toprak damlı idi. İçerisinde tek dersliği vardı. Alt kat depo olarak kullanılmakta, yakacak odunlar buraya konulmaktaydı. Bu okulda eğitim öğretim 1948 yılına kadar devam etti.
Nüzumla Mektebi’ne Cumhuriyet devrinde atanan ilk öğretmen Osman Nuri (Erol) Bey’dir. Osman Bey, Beyşehir Fasıllar Köyünde Hacı İzzet Efendinin oğlu olarak 1313’te doğdu.1 Teşrîn-i evvel 1340 (1 Ekim 1924) tarihinde 700 kuruş maaş ile bu göreve başlamıştır. 1926 yılında maaşı aylık 800 kuruşa çıkmıştır. Burada 1 Eylül 1927 tarihine kadar görevde kalmıştır. Buradan sonra Kisecik Köyü okuluna tayin olmuştur. Nüzumla Köyündeki görev süresi 2 yıl 11 aydır. Seydişehir Eğitim Tarihinde önemli bir mevkiye sahip olan Osman Bey 1.4.1962 tarihinde emekli olmuştu. Okula atanan ikinci öğretmen ise Ahmet Hamdi Bey’dir. Kendisi R.1318 (M. 1902) Konya doğumludur. Babasının adı Hacı Ali Efendi’dir. İlkokul tahsilini Konya’da yaptıktan sonra İstanbul İmam-Hatip Mektebi’nden 3 Haziran 1928 tarihinde A’lâ derece ile mezun olmuştur. Ayrıca Muallim Mektebi A kursunu başarıyla tamamladıktan sonra köy muallimi unvanına sahip oldu. Okuldaki görevine 22 Eylül 1928 tarihinde 1500 kuruş maaş ile başlamıştır. Musîkiye nazari olarak vakıf olan Ahmet Hamdi Bey resim yapmaya muktedir, çamur, kağıt, mukavva ve tel işlerini de bilen birisidir. Köyde okulun bir lojmanı olmamasından dolayı üç çocuğu ve eşi ile birlikte kiralık bir evde ikâmet etmiştir. 10.11. 1929 tarihinde Çumra’nın Dorla Köyü muallimliğine tayin olunmuştur. Nüzumla Mektebi olarak hizmet vermiş olan bina günümüzde mevcut olmakla birlikte metruk haldedir. Bu bilgileri Mehmet Girvat (Doğumu 1935) ile 17.08.2013 tarihinde Yaylacık Köyündeki hanesinde yaptığımız röportajdan aktarıyorum. Kendisi 1944-1949 yılları arasında bu okulda eğitim öğretim görmüştü. O yıllarda okulun öğrencileri gündelik kıyafetleriyle okula devam etmektedirler. Defter, kitap, kalem, silgi gibi temel materyaller sınırlı sayıda bulunmaktaydı. Bez, keçe veya tahta çantalar kullanılmaktaydı.
Mehmet Amca’nın 2017’de vefat ettiğini teessürle öğrenmiş bulunmaktayım. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. O günlerden bahsederken ki samimiyetini anlatmaya kelimeler yetmiyor inanın. Yokluk, yoksulluk, çile…Nihayet 1948 yılında köye yeni okul binası yapılmıştır. Bu bina iki derslikli ve lojmanı olan bir yapıydı. Yapı 2012 yılına kadar hizmet vermiştir. Bugün köyde yeni yapılmış olan binada ilk ve Orta Okul eğitimi, genç ve idealist öğretmenlerin eliyle sürdürülmektedir. Kır çiçekleri gibi olan köy çocuklarının mis kokularıyla açtığı, hayata dair ilk tecrübi bilgileri öğrendiği yerler olan köy okulları yurdumuzun köylerindeki gelişim ve ilerlemenin ocakları gibidirler. Nüzumla Mektebi de Cumhuriyet Türkiye’sinin köylerde yaktığı aydınlık meşalelerinden biridir.(Ercan Arslan, Seydişehir Kazasında İlköğretim Kurumları 1876-1940,Konya 2017; Konya Maarif Arşivi, Koli 3,Dosya 62,No 7453)
