Özellikle hafta sonu tatillerinden sonra pazartesi okula ya da işe başlamakla ilgili hissedilen isteksizlik ve sıkıntılı ruh halidir. Yoğun iş temposu olan, şehir yaşamının koşturmacasında mücadele eden, rekabete dayalı bir sistemde çalışmaya ya da öğrenim görmeye çalışan ve hayatının akışından çok da memnun olmayan insanların dönem dönem yoğun yaşayabileceği bir durumdur. Çalışan çalışmayan tüm insanlar üstünde yadsınmaz bir etkiye sahip olan huzur bozucu ve insanlar arası iletişimi ciddi şekilde negatif yönde etkileyen bir şeydir Pazartesi Sendromu. Peki yazımızın bu sendromla alakası nedir? Konyaspor Avrupa maçları takvimi gereği ilk3 hafta maçlarını pazartesi günü yaptı. Konyaspor Avrupa’dan sürpriz bir şekilde elendi. Fakat bu sefer de Avrupa defterini kapatmayan Fenerbahçe ile maç yapacağından dolayı yine bir pazartesi maçıyla karşı karşıya kaldı. Konyaspor bu maçlarda, mağlup olmadı hatta gol bile yemedi. 5 puan toplamayı başardı. Son oynadığı maçta oyunu sürklase ederek 4 gollü bir galibiyet aldı. Konyaspor’a rahat nefes aldıran İstanbulspor maçı bizi yanıltmasın! Hücum anlamında oldukça verimli geçen maçta, Cekici’nin ölü yaprak vuruşu ile gözlerimizin pasını silmesi şöyle dursun, takım olarak defansif anlamda ciddi hatalar yaptığımızı unutmayalım. Bireysel olarak Adil defansif anlamda hatalarından ders almış görünüyor.   Pazartesi sendromunun son maçında Fenerbahçe ile karşılaşacağız. Fenerbahçe takımı hücumsal anlamda çok güçlü bir takım, ancak bizimde iyi olduğumuz kanat varyasyonları Fenerbahçe’nin zayıf yönü diyebiliriz. Muric ve Bytyqi Fenerbahçe’ye zorlu anlar yaşatabilir. Cekici ve Amir’de şapkadan tavşan çıkartmak için elimizde bulunan kozlar. Ligin Başakşehir’le birlikte gol yemeyen 2 takımından biriyiz. Bu hafta ligin en çok gol atan takımı ile karşılaşmamız çok ilginç olacak. Fenerbahçe çok gol atmasına karşın çok gol yiyen bir takım durumunda buna karşılık Konyaspor’da bariz bir şekilde eksik olan golcü yokluğunda, Cikalleshi’nin de kiralanması şaşkınlık yarattı. Uche Ikpeazu bize pek parlak bir oyun göstermese de, zorunlu olarak ilk kez kanatta oynaması bu kötü performansın açıklaması olmasını temenni etmekten başka bir tesellimiz yok! Fenerbahçe cephesinde ise şüphesiz 6 golü bulunan Valencia oynadığı süreyi çok efektif kullanan Serdar Dursun, Karagümrük ile futbola geri dönen Emre Mor’un yanında hem duran toplarda hem kanattaki etkisiyle Lincoln bizi en çok zorlayan isimler olacaktır.  Lemos ve Szalai’nin arasındaki uyum sorununu kullanmamız gerekiyor. En büyük handikabımız ise İslam ülkeleri olimpiyatları nedeniyle kullanılamaz hale gelen sahamızdan yoksun olmamız diyebilirim. Yönetim neden bilet fiyatlarında böyle bir yol izledi anlamak mümkün değil, Konya’dan gelecek olanlar zaten kombineli. Passoligi Fenerbahçe olmayan çevre illerdeki tüm fenerbahçelilerin Eskişehir’e akmasını bekliyorum. Umarım kendi evimize deplasman yaşamayız. Umarım istenmeyen olaylar olmaz. Konya’dan gelen taraftarlarımız yanında Eskişehirli kardeşlerimize büyük görev düşüyor. Eskişehirspor oynadığı ligde passolig olmaması tribün açısından en büyük handikap görünüyor. Fenerbahçe’nin Konferans liginde, rahat galibiyetine rağmen yaşayacağı mental yorgunluk, avantajlarımız arasında bulunuyor. Zor maç 3 ihtimalede açık maç, hiçbir sonuç bizi yanıltmaz. Günün sözü;  Başarılı olmak istiyorsan ilk önce başarılı olacağına inanman gerekir.