Cumhuriyetimizi kutlama ve Atatürk'ü anma günlerinde tanınmış birçok köşe yazarı Cumhuriyetimizin erdeminden ve Atatürk'ün dehasını anlatmak için 1923 yıllarının sonlarında hemşerimiz eski başbakanlardan Ord. Prof. Sadi Irmak'ın, Atatürk tarafından Almanya Berlin Üniversitesine gönderilmesi hikayesinden bahsetti.
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Atatürk tarafından parası devletten karşılanmak üzere yurt dışına gönderilen 11 öğrenciden biri olan Ord. Prof. Sadi Irmak, Almanya'ya okumak için gitmek üzere trene bineceği sırada Atatürk tarafından gönderilen telgrafta "Sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum. Alevler olarak geri dönmelisiniz." talimatını okur ve etkilenir.
Telgraftan sonra kafasındaki bütün soru işaretlerini gidererek Almanya'ya gider, önemli bir bilim adamı olarak ülkemize geri dönerek büyük hizmetlerde bulunur.
Çalışma bakanlığı ve bir dönemde başbakanlık yapan değerli bilim adamı Ord. Prof. Sadi Irmak ile ilgili anılarımı, geçtiğimiz hafta coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizin 99. yılında bende kendi kulvarımdan ve Seydişehir'de oluşan birinci ağızlardan dinlediklerimi siz okuyucularımla paylaşmak istedim.
Cumhuriyet ve Atatürk'le özdeşleşen, Türkiye'nin önde gelen bilim ve devlet adamı Sadi Irmak, doğup büyüdüğü memleketi Seydişehir'i çok sevdiğini, nasıl hayırsever biri olduğunu siz okuyucularımız da köşe yazımı okuyunca anlayacaksınız.
1981 yılında rahmetli abim Osman Saylam, Ankara'da çalışırken Seydişehir'e de hizmet için sosyal faaliyetlerde de bulunurdu.
Abim, o yıllarda Ankara'ya giden rahmetli yengemden rica ederek geleneksel yemeğimiz arabaşını yaptırarak bir grup Seydişehirlilerle Sadi Irmak'ı bir mekanda buluşmalarına vesile olmuş.
Abim o buluşmayla ilgili "Sadi Bey'in ne kadar çok Seydişehir'i sevdiğini anladım. Mikrofonu kendisine verince öyle bir duygulandı ki konuşmasını zor tamamladı. Davetlilerle tek tek ilgilenerek bu buluşmadan memnuniyetini dile getirmişti. Hatta bu son olmasın. Sık sık bu şekilde görüşelim temennisinde de bulundu."
Rahmetli olan dayısının kızı İnci Şahin ve eşi Fuat Şahin ile Sadi Irmak hakkında konuştuğumuzda, Sadi Irmak'ın bir ayağının Seydişehir'de olduğunu anlatarak: "Hemen hemen yılda bir Seydişehir'e gelirler. Resmiyet olmasını ve duyulmasını istemezlerdi. İlk işi atalarının kabrini ziyaret olurdu. Fakirlere verilmek üzere yardımda bulunmayı da ihmal etmezdi. Kendisi gösterişi sevmez mütevazi sade bir insandı."
Yazımın başında da belirttiğim gibi rahmetli Irmak, gerçekten de Türkiye'nin en iyi Atatürkçülerindendi.
Bu yönünü de babası gibi bilim insanı olan çok değerli kızı Prof. Dr. Yakut Özden Irmak davetimize icabet ederek 2000 li yıllarda Seydişehir'e gelmişti. Mahmut Esat Efendi’yi anma gününde yaptığı konuşmada babasının Atatürkçülüğüne atıfta bulunarak "Babam bizlere nasihatin de 'Bana saygısızlık yaparsanız ben sizi affederim. Ama Atatürk'e saygısızlığı asla affetmem.' sözlerini bizlerle paylaşmıştı."
Bu vesileyle tüm okuyucularımızın Cumhuriyet Bayramının 99. yılını kutluyor, hemşerimiz değerli bilim ve devlet adamı Sadi Irmak'ı rahmetle anıyorum.
Atatürk Kültür Vakfı Başkanlığını sürdüren kıymetli kızı Prof. Dr. Yakut Özden Irmak'a da uzun ömürler, sağlık ve sıhhat diliyorum.