Bir önceki yazımda Seydişehir’in sesi isimli gazetenin depremzedeler için toplanan paranın iç edilmesinin kaymakam Deniz pişkin tarafından önüne geçildiği iddiası doğruysa durum vahim demiştim…
Lüzum üzerine dün kaymakamlık makamında kaymakam Deniz Pişkin ve Belediye Başkanı mehmet Tutal seydişehir basınına konuyla alakalı bilgilendirme toplantısı düzenledi.
İddia açık ve net “seydişehirde depremzedeler için toplanan yardım paraları iç edilmekten Kaymakam Deniz Pişkin’in dikkati kurtardı…”
Doğrusu yenilir yutulur yanı olmayan bu iddianın; İnsanların yardımlaşma duygusunu köreltecek, güvensizliği pekiştirecek bir hissi doğurduğunu üzülerek belirteyim.
Bu tartışma Seydişehirlilerce deprem bölgesine verilen Konteynerlere serilecek halılardan kaynaklanıyor…
Bir mobilyacının halıları bir kısmını bedava verdiği fakat bir süre sonra halıların tümünü ücretsiz vereceğini beyan etmesiyle şekilleniyor…
Kaymakam, Belediye başkanı ve son gelişmeden haberdar olmayan birkaç yöneticinin arasında ki yaşanan anlık diyalogsuzluk sonucu halıların bedelini ödeme planları şüpheye yol açmış.
Muhataplar fiiliyatı olmayan olası ve doğal bir refleksin ‘para iç edilirken kaymakam Deniz Pişkinin farkına vardığı ve hırsızlığı engellediği şeklinde servis edilmesinin kabul edilemeyeceğini beyan ettiler.
“Gecemizi gündüzümüzü bu çalışmaya adamışken araştırmadan yapılan bu haber bizleri yaralamıştır.” diyen sanayi ve Ticaret odası başkanı Cemal küçük, muhtarlar derneği başkanı Levent Karaarslan ve belediye meclis üyesi İlker öksüz bu yalan haberden davacı olacaklarını söylediler.
Basını bilgilendirme toplantısında edindiğim bilgiler doğrultusunda, İlçe kaymakamımız ve Belediye Başkanımıza net olarak sordum…
“Bir hırsızlık, parayı iç etme gibi bir durum var mi?”
Bu soruyu özellikle kaymakam beye yönelttim çünkü gazetenin iddiasına göre olası bir hırsızlığın önüne geçtiği iddiası vardı.
Belediye Başkanı Mehmet Tutal’dan den aldığım cevap “hayır kesinlikle böyle bir şey yok” şeklindeydi…
Kaymakam Deniz Pişkin, “gazetecinin yorum farklılığından kaynaklanan bir gelişmedir. İddia doğru değildir şeklinde konuştu…
Geriye kırk akıllını kuyuya atılan taşı çıkartması kaldı.
Rabbim sonumuzu hayır getire…
Yazı başlığımda ‘ŞU SEÇİMLER BİR BİTSE…’ dedim çünkü artık her şey ama her şey ucundan kıyısından siyaset hastalığı ve 14 Mayıs ile ilintilidir…