Muhammed Kemal ERDEM
Köşe Yazarı
Muhammed Kemal ERDEM
 

TURGUTOĞULLARI VE SEYDİŞEHİR – 3

Merhabalar değerli tarih dostları. Bildiğiniz üzere son dört haftadır yazılarımızda Turgutoğulları Beyliği’ni anlatıyoruz. Kısaca hatırlatmak gerekirse; Turgutogullari Horasan’dan Anadolu’ya göç etmiş bir Türk beyliğidir. Anadolu Selçuklularının yıkılmasının ardından Karamanoğulları ile aynı safta savaşmış ve birlikte hanedan mücadelesi vermişlerdir. Karamanoğulları’nda yüksek askerî görevlerde bulunmuşlar, aynı zamanda Konya merkez ve ilçelerinde birçok hayır eseri inşa ettirmişlerdir. Turgutogulları’nin büyük hürmet gösterdikleri Didigi Sultan ve Seydisehir’in kurucusu Seyyid Harun Veli’nin aralarındaki yakın ilişki, Seydişehir’i Turgutoğulları için önemli bir merkez haline getirmiştir Turgutoğulları’nın Seyyid Harun Veli ve soyundan gelenler ile ilişkisi yalnızca Seydişehir sınırları içerisinde de kalmamıştır. Örneğin 1520’li yıllara ait tahrir kayıtları incelendiği zaman, o dönemde Turgutoğlu toprağı olan, günümüzde ise Konya / Yunak ilçe sınırları içerisinde yer alan Turgut kazası, Kabaklu köyünde Seyyid Harun Veli soyundan 22 kişi yaşamaktadır. Kayıtlarda "Cemâ'at-ı EvIâd-ı Seyyid.” olarak geçen bu kişiler Turgutoğulları’ndan ayrı kabul edilerek Seyyid oldukları için vergiden muaf tutulmuşlardır. Bu soy Turgutoğulları içinde eriyip kaybolmadan 1591 yılında 43 kişiye kadar ulaşmıştır. Fakat daha sonra göçler ve iskân politikaları nedeni ile Turgut’tan ayrılmışlar ve kayıtları kaybolmuştur. Seyyid Harun Veli soyundan gelen bu kişiler Osmanlılar döneminde bir iskân politikası olarak mı Turgut’a göç ettiler yoksa bir husumet yüzünden mi Seydişehir’i terk ettiler maalesef bilemiyoruz. Kesin olan Seyyid Harun Veli soyundan gelen bir grubun geçmişte Turgutoğulları’nın merkezi kabul edebileceğimiz Turgut’ta yaşamış olduklarıdır. Seydişehir tarihinin temeli kabul edilen Malakat-ı Seyyid Harun Veli adlı eser 1554/55 yılında, Seyyid Harun Veli’nin ölümünden yaklaşık 230 yıl sonra dokuzuncu kuşak torunu tarafından yazılmıştır. Bu eser yazılırken Seyyid Harun Veli Camii avlusunda bulunan Turgutoğulları türbesi inşa edileli yüz yıldan daha uzun bir süre geçmiş, Seyyid Harun Veli soyundan gelenlerde çoktan Turgut’a göç etmişlerdi. Peki, neden Malakat-ı Seyyid Harun Veli’nin yazarı Abdülkerim Bin Şeyh Musa eserinde Turgutoğullarından ve Turgut’ a göç eden bu soydan hiç bahsetmemişti? Bildiğiniz üzere Osmanlı – Karamanoğulları mücadelesi çok uzun yıllar devam etmiş, Fatih Sultan Mehmet yıllar süren bu mücadeleye ancak Seydişehir, Beyşehir, Akşehir, Konya Gevele kalelerini yıkarak son verebilmişti. Uzun süren bu savaşlar yüzünden Karamanoğulları ve Turgutoğulları’nın Osmanlılar nezdinde iyi bir intibaları yoktu. Kitap yazıldığı dönemde ise Seydişehir kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmış olduğu için Abdülkerim Bin Şeyh Musa’nın eserde Turgutogulları’ndan bahsetmekten çekinmiş olduğunu düşünebiliriz. Abdülkerim Bin Şeyh Musa Karamanoğulları ve Turgutogulları’ndan bahsetmekten çekinmiş olsa da geçmiş vakfiyelerden yeni bilgilere ulaşabiliyoruz. Örneğin Karamanoğlu 2. İbrahim Bey Ulu Kilise köyündeki arazilerinin, azatlısı Bahadır Ağa Yenice Köy ’deki arazilerinin gelirini Seyyid Harun Veli zaviyesine bağışlamışlardir. Seyyid Harun zaviyesinin gelirlerinden bir kısmı Turgutoglu Rüstem Bey, oğlu Ali Bey ve soyundan gelenlere ayrılmıştır. Bu kayıtlar Turgutoğulları’nin Seydişehir’de söz sahibi olduklarıni göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca Rüstem Bey’in Kavak köyünde bir çiftliği olduğu ve gelirini vakfettiğini de Fatih Sultan Mehmet döneminde tutulan Karaman Eyaleti Vakıf kayıtları arasında görebiliyoruz. Rüstem Bey’in adını sadece vakfiyelerde değil Konya Yusuf Ağa kütüphanesinde de görebilirsiniz. Mefatihül Gayb adlı eserin birinci cildinin ilk sayfasında “Bu tefsiri sayın büyük Emir Rüstem Bey oğlu Halil Bey, Şeyh Sadreddin Konevi zaviyesinde 1431 senesinde vakfetti. Kimseye kalamaz ve bağışlanamaz” şeklinde bir not bulunmaktadır. Adı geçen ve kütüphanesinden birçok kitabı bağışlayan Halil Bey’in babası olan ‘Sayın büyük Emir Rüstem Bey’, Seydişehir’de türbesi bulunan Turgutoğlu Emir Rüstem Bey’den başkası değildir. Bu yazı ile birlikte toplamda beş köşe yazısı ile Seydişehir’de Turgutogullari adına farkındalık oluşturmaya çalıştım. Zira ilçemizin Seyyid Harun Veli, Şeyh Hacı Abdullah Efendi ve Mahmut Esat Efendi dışında öne çıkan bir tarihi kişiliği maalesef bilinmiyor. Artık bu çemberi genişletmeli, Seydişehir tarihini zenginleştirmeliyiz. İlk olarak Seydişehir tarihinde önemli bir yeri olan Turgutoğulları’nın isimlerini yaşatarak bu farkındalığı kalıcı hale getirebiliriz. Sizce de ‘Emir Rüstem Bey Caddesi’, ‘Turgutoğlu Parkı’, ‘Turgutoğlu Ali Bey Kütüphanesi’ gibi isimler Seydişehir’e yakışmaz mi? Muhammed Kemal ERDEM m_k_erdem@hotmail.com Fbook/ İnstagram/ Twitter : eski_seydisehir Kaynaklar; Feridun Nafiz Uzluk; Fatih Devrinde Karaman Eyaleti Vakıfları, Vakıflar Umum Müdürlüğü, 1958, sf 21-22-24 Şükrü Taşdelen; Turgutoğulları Vakfiyelere göre beylikler dönemi, Yedi Tepe Yayınevi, 2021, sf. 97 Hakkı Önkal; Turgutoğullarının Konya’daki Türbesi, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu - 4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2018, sf 611 Mustafa Akkuş; Kadı sicilleri ışığında Turgutoğulları Vakıfları, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu - 4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2018, sf 573 Alâeddin Aköz; Orta Anadolu’da nüfus mücadelesi ve Turgutoğulları, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu -4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları,2018, sf. 478, 489 M. Akif Erdoğru; Seydişehir Seydi Harun Külliyesi Vakıfları Üzerine Bir Araştırma
Ekleme Tarihi: 25 Mayıs 2023 - Perşembe

TURGUTOĞULLARI VE SEYDİŞEHİR – 3

Merhabalar değerli tarih dostları.

Bildiğiniz üzere son dört haftadır yazılarımızda Turgutoğulları Beyliği’ni anlatıyoruz.

Kısaca hatırlatmak gerekirse; Turgutogullari Horasan’dan Anadolu’ya göç etmiş bir Türk beyliğidir.

Anadolu Selçuklularının yıkılmasının ardından Karamanoğulları ile aynı safta savaşmış ve birlikte hanedan mücadelesi vermişlerdir.

Karamanoğulları’nda yüksek askerî görevlerde bulunmuşlar, aynı zamanda Konya merkez ve ilçelerinde birçok hayır eseri inşa ettirmişlerdir.

Turgutogulları’nin büyük hürmet gösterdikleri Didigi Sultan ve Seydisehir’in kurucusu Seyyid Harun Veli’nin aralarındaki yakın ilişki, Seydişehir’i Turgutoğulları için önemli bir merkez haline getirmiştir Turgutoğulları’nın Seyyid Harun Veli ve soyundan gelenler ile ilişkisi yalnızca Seydişehir sınırları içerisinde de kalmamıştır.

Örneğin 1520’li yıllara ait tahrir kayıtları incelendiği zaman, o dönemde Turgutoğlu toprağı olan, günümüzde ise Konya / Yunak ilçe sınırları içerisinde yer alan Turgut kazası, Kabaklu köyünde Seyyid Harun Veli soyundan 22 kişi yaşamaktadır. Kayıtlarda "Cemâ'at-ı EvIâd-ı Seyyid.” olarak geçen bu kişiler Turgutoğulları’ndan ayrı kabul edilerek Seyyid oldukları için vergiden muaf tutulmuşlardır.

Bu soy Turgutoğulları içinde eriyip kaybolmadan 1591 yılında 43 kişiye kadar ulaşmıştır.

Fakat daha sonra göçler ve iskân politikaları nedeni ile Turgut’tan ayrılmışlar ve kayıtları kaybolmuştur. Seyyid Harun Veli soyundan gelen bu kişiler Osmanlılar döneminde bir iskân politikası olarak mı Turgut’a göç ettiler yoksa bir husumet yüzünden mi Seydişehir’i terk ettiler maalesef bilemiyoruz.

Kesin olan Seyyid Harun Veli soyundan gelen bir grubun geçmişte Turgutoğulları’nın merkezi kabul edebileceğimiz Turgut’ta yaşamış olduklarıdır.

Seydişehir tarihinin temeli kabul edilen Malakat-ı Seyyid Harun Veli adlı eser 1554/55 yılında, Seyyid Harun Veli’nin ölümünden yaklaşık 230 yıl sonra dokuzuncu kuşak torunu tarafından yazılmıştır.

Bu eser yazılırken Seyyid Harun Veli Camii avlusunda bulunan Turgutoğulları türbesi inşa edileli yüz yıldan daha uzun bir süre geçmiş, Seyyid Harun Veli soyundan gelenlerde çoktan Turgut’a göç etmişlerdi.

Peki, neden Malakat-ı Seyyid Harun Veli’nin yazarı Abdülkerim Bin Şeyh Musa eserinde Turgutoğullarından ve Turgut’ a göç eden bu soydan hiç bahsetmemişti?

Bildiğiniz üzere Osmanlı – Karamanoğulları mücadelesi çok uzun yıllar devam etmiş, Fatih Sultan Mehmet yıllar süren bu mücadeleye ancak Seydişehir, Beyşehir, Akşehir, Konya Gevele kalelerini yıkarak son verebilmişti. Uzun süren bu savaşlar yüzünden Karamanoğulları ve Turgutoğulları’nın Osmanlılar nezdinde iyi bir intibaları yoktu. Kitap yazıldığı dönemde ise Seydişehir kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmış olduğu için Abdülkerim Bin Şeyh Musa’nın eserde Turgutogulları’ndan bahsetmekten çekinmiş olduğunu düşünebiliriz.

Abdülkerim Bin Şeyh Musa Karamanoğulları ve Turgutogulları’ndan bahsetmekten çekinmiş olsa da geçmiş vakfiyelerden yeni bilgilere ulaşabiliyoruz.

Örneğin Karamanoğlu 2. İbrahim Bey Ulu Kilise köyündeki arazilerinin, azatlısı Bahadır Ağa Yenice Köy ’deki arazilerinin gelirini Seyyid Harun Veli zaviyesine bağışlamışlardir. Seyyid Harun zaviyesinin gelirlerinden bir kısmı Turgutoglu Rüstem Bey, oğlu Ali Bey ve soyundan gelenlere ayrılmıştır.

Bu kayıtlar Turgutoğulları’nin Seydişehir’de söz sahibi olduklarıni göstermesi açısından önemlidir.

Ayrıca Rüstem Bey’in Kavak köyünde bir çiftliği olduğu ve gelirini vakfettiğini de Fatih Sultan Mehmet döneminde tutulan Karaman Eyaleti Vakıf kayıtları arasında görebiliyoruz.

Rüstem Bey’in adını sadece vakfiyelerde değil Konya Yusuf Ağa kütüphanesinde de görebilirsiniz.

Mefatihül Gayb adlı eserin birinci cildinin ilk sayfasında “Bu tefsiri sayın büyük Emir Rüstem Bey oğlu Halil Bey, Şeyh Sadreddin Konevi zaviyesinde 1431 senesinde vakfetti. Kimseye kalamaz ve bağışlanamaz” şeklinde bir not bulunmaktadır.

Adı geçen ve kütüphanesinden birçok kitabı bağışlayan Halil Bey’in babası olan ‘Sayın büyük Emir Rüstem Bey’, Seydişehir’de türbesi bulunan Turgutoğlu Emir Rüstem Bey’den başkası değildir.

Bu yazı ile birlikte toplamda beş köşe yazısı ile Seydişehir’de Turgutogullari adına farkındalık oluşturmaya çalıştım.

Zira ilçemizin Seyyid Harun Veli, Şeyh Hacı Abdullah Efendi ve Mahmut Esat Efendi dışında öne çıkan bir tarihi kişiliği maalesef bilinmiyor.

Artık bu çemberi genişletmeli, Seydişehir tarihini zenginleştirmeliyiz.

İlk olarak Seydişehir tarihinde önemli bir yeri olan Turgutoğulları’nın isimlerini yaşatarak bu farkındalığı kalıcı hale getirebiliriz.

Sizce de ‘Emir Rüstem Bey Caddesi’, ‘Turgutoğlu Parkı’, ‘Turgutoğlu Ali Bey Kütüphanesi’ gibi isimler Seydişehir’e yakışmaz mi?

Muhammed Kemal ERDEM

m_k_erdem@hotmail.com

Fbook/ İnstagram/ Twitter : eski_seydisehir

Kaynaklar;

Feridun Nafiz Uzluk; Fatih Devrinde Karaman Eyaleti Vakıfları, Vakıflar Umum Müdürlüğü, 1958, sf 21-22-24 Şükrü Taşdelen; Turgutoğulları Vakfiyelere göre beylikler dönemi, Yedi Tepe Yayınevi, 2021, sf. 97 Hakkı Önkal; Turgutoğullarının Konya’daki Türbesi, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu - 4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2018, sf 611 Mustafa Akkuş; Kadı sicilleri ışığında Turgutoğulları Vakıfları, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu - 4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2018, sf 573 Alâeddin Aköz; Orta Anadolu’da nüfus mücadelesi ve Turgutoğulları, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu -4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları,2018, sf. 478, 489 M. Akif Erdoğru; Seydişehir Seydi Harun Külliyesi Vakıfları Üzerine Bir Araştırma

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.