Ayaklarında çarık, ellerinde çomak, sırtlarında kepenekle geçen çocukluk yıllarının ardından okuyabilme uğruna yollara düştüler...
Kıt kanaat geçim standardına rağmen ebeveynin fedakârlığı ve azimleri ile okudular ve devlete hizmet eden iki önemli bürokrat oldular... Büyük adam oldular ama Seydişehir’i adam kalıp büyüdükleri yaşadıkları yeri unutmadılar... Her fırsatı değerlendirip vuslatı yaşadılar...
Bahse konu Üç Yörük... Üç kardeş... Üç güzel adam... Prof. Dr. Nurettin Hocam, Bursa Teknik Üniversitesi’nde Dekan Yardımcılığı gibi büyük bir görevi üstlenmiş...
Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisi Prof. Dr. Adem Acır ise ülkemizde enerji alanında adından söz ettiren isimlerden birisi...
İkisi de vatansever, çalışkan, maneviyatlarına düşkün, pırıl pırıl insanlar...
En büyükleri sevgili Hüseyin Acır Hocam... Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde başta Tarım Meslek Lisesi olmak üzere Fen Lisesi, Sağlık Meslek Lisesi ve Kız Meslek Lisesi’nin ilçemize açılmasında imzası olan biri...
O dönemde okuduğu Endüstri Meslek Lisesi ise donanım bakımından değil Konya’da, ülkede önde gelen liseler arasındaydı.
İşte bu değerli eğitimci ve bilim adamları, geçtiğimiz günlerde babalarını kaybettiler.
Taziye ziyaretimiz esnasında konu açılınca, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde bu okulları Seydişehir’e kazandırmak için gösterdiği çabaları bizlere aktardı: “İyi ki yapmışız, şimdi o imkânımız yok” diyerek önemli söz sahibi bürokratların kulağına küpe olacak: “Namazın bile kazası var, bu işlerin kazası yok.” sözünü söyledi.
Sağlık Meslek Lisesi ve Kız Meslek Lisesi’nin açılmasında hayırsever vatandaşlardan Kadir Parıltı ve Saliha Ulaşan’ın duyarlılığının elini güçlendirdiğini, o dönemde ki Kaymakam ve Belediye Başkanı’nın çabalarının da önemli olduğunu söyleyerek, birlik ve beraberlik içinde çalışıldığı zaman bu işlerin çok daha kolay tamamlanabildiğini dile getirdi.
İmkân varken acele edilmesinin ve birlik ve beraberlik içinde çalışmanın hizmetin gelmesinde ne derece önemli olduğunun somut bir örneği değil mi?
Okuyup önemli yerlere gelen insanlarımızın doğup büyüdükleri yerlere bir şekilde borçlarını ödemeleri ve ahde vefalarını göstermelerinin güzel bir örneği olduğu için taziye esnasında ki bu konuşmaları sizlerle paylaşmak istedim.
Bu vesileyle Seydişehir’e hizmet etmeyi kendine kaygı yaparak memleketinden kopmayıp çaba harcayan bürokratımıza, bilim adamımıza, iş adamımıza, doktorumuza vs. şükranlarımızı sunuyoruz.
Özellikle okul yaptırarak isimlerini ölümsüzleştiren Halise Güney, Av. Enis Şanlıoğlu, İsmet Şen, Üniversitemizde adı yaşatılan Ahmet Cengiz’e Allah rahmet eylesin.
Kalanlardan Saliha teyzemize ve Kadir amcamıza da sağlıklı ve huzurlu ömürler nasip etsin.
Sağlık Bilimleri Fakültesi’ni yapacak Akkanatlara ise bol bereketli kazançlar versin.
Geçtiğimiz günlerde Ticaret ve Sanayi Odası hizmet binasının temelini atmak için ilçemize gelen ve okul sözü veren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na da başarılarının devamını nasip etsin.