Seydişehir’in kültürüne son on yıldır önemli hizmetlerde bulunan Şerafettin Yıldız Hocam ise ilçemize bir iktisat kütüphanesi kurulmasının iyi olacağı düşüncesini basın mensupları aracılığıyla ilgililere ve kamu oyuna duyurarak; “İlçede birçok kültürümüze kaynak olacak yazılı eser olması gerekir. Bu tür kitapları evlerinde bulunduranlar için önemli olmayabilir ama biz araştırmacılar için çok önemlidir. Kaldı ki bu yazılı eserler bulunduğu yer için önemlidir.”diyerek şehrimizle ilgili yazılı eserlerin güvenli bir yerde toplanmasının önemine dikkat çekmişti.
Şeyh Hacı Abdullah Efendi türbesinde bulunan bine yakın yazılı eserin kaybolduğu, bu büyük alimin yakınları tarafından biz gazetecilere bildirilince haber yapılmıştı. Emniyet, haberi ihbar kabul ederek çalışma başlatmasına rağmen sonuç alamamıştı. Seyit Harun camiinde ise başta el yazma Kuran-ı Kerim olmak bir yazılı eserinin çalındığını veya kayıp olduğunu yaşlılardan duyardık.
Eski eserlerimize sahip çıkamadık. Camide bu yok, türbede bu kayıp diye birbirimize anlatıp dururken, bu eserlerin yerinde nasıl toplanır diye kafa yorarken, yazılı eserlerin tarihimizin gün yüzüne çıkması için çok önemli derken geçtiğimiz günlerde Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürlüğünden ilçemize gelmişler; “Konya ve ilçelerinde bulunan kırk büyük kütüphane için kitap hazırlayacağız biri Haruniye diğerinin ismi bilinmiyor. Bu kütüphanelerden ikisi de Seydişehir’deymiş.” diyerek cami derneği başkanlarından ve bazı kurumlardan yardım isteyerek eski yazılı kitapları aramaya başlamışlar.
1984 yılında eski yazma eserleri toplayarak bakım ve onarımını yapmak araştırmacılara hizmet için kurulan Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin Bey, Seydişehir’de çok sayıda yazılı eser ortada yok. Bu kıymetli eserler talan edilmeden önce nerdeydiniz geç kalmadınız mı?