Yerelde köşe yazarlığı pek kolay iş değildir… Bunu yazılarımda değindiğim konular, üslubum ve yansımaları noktasında en bariz gören ve yaşayanlardanım… Küçük yer… Yazarsınız, yazınızın kahramanı ile kapı çıkışında, düğünde, cenazede, her ortamda hop hop karşılaşırsınız…  Teşekkür edilmez pek ama eleştirisel bir yazı ise; sitemlerin biri bin olup mimiklere, tavırlara, sözlere yansır… Küfür edenleri Allaha havale ediyoruz… Kulağımıza kadar gelenlerin de iade-i itibarını benzeri bir usulde yapıyoruz… Evet ‘Döklüsünde galmayasıca’ dilim biraz sivri… Sivri ama bu yargıya doğru şeyler yazdığım kanaati üzerinden, kendimce şöyle bir savunma refleksi oluşturuyorum… “Kimi dostlar, köşe yazılarıma atfen: ‘dilin çok sivri’ diyorlar. Benim dilim çok sivri değil bazılarının karakteri çok eğri…” Yazıma böyle bir giriş yaptım çünkü doğruyu yazmak yetmiyor… Her cenahın kepçeleri var ve bu kepçeler asla faydalı bir şey üretmezler ama işleri güçleri üretenler ve üretilenlerin üzerinden birinci şahısların nefislerine gaz verip, fitne ve fesat üretirler… Bu gazı yiyen erk ehli de azımsanacak ölçüde değil… Şimdi gelelim yazımızın esasına; yerel seçimlerin ardından 21 ay geçti… Bu süre zarfında bırakın eni boyu bir değerlendirmeyi, polemiklere, haksız yorumlara zemin olmamak, fitne ve fesatçılara ekmek çıkarmamak ve kepçelere fırsat vermemek için Seydişehir belediyesine dair kelam etmekten kaçındım hep… Öncelikle bu kaçıştan dolayı okurlarımdan, takipçilerimden özür dilerim… Bu anlamda bendenizde, köşemde eleştirenlere açığız… İddia ettikleri her ne varsa isimleri ile beyan edip benim yazmaya cesaret edemediğim her şeyi yazabilirler… Buyursunlar… Peki, Yaklaşık iki yıl geçti Mehmet Tutal önderliğinde ki Seydişehir belediyesi seçim vaatleri doğrultusunda neler yaptı? Kendileri ile zorlama sebeplerle bir iki kez konuşma şansımız oldu dolayısı ile görüp, duyduklarımıza göre değerlendirme yapmak durumundayım… Eksik, gediğimiz varsa kifayetsiz yazarlığımıza versinler… 23 maddelik seçim vaadinin içerisinde Kuğulu Vadisi Projesi, Hububat Borsası, Seyyid Harun Camii etrafını düzenleme çalışmaları, Eski garaj da bir gökdelen, ilk akla gelenleriydi… Bu üç vaadin dışındaki vaatlerin akıbetini de inşallah zamanla paylaşacağız… Seyyid Harun etrafını temizleme çalışmalarında son durum; imar tadilatı ve itirazların değerlendirilmesinin ardından askıdan indirilmiş ve kamulaştırma çalışmalarına kısa sürede başlanacağı şeklinde… Bu önemli bir proje zira tarihi ve sosyal niteliğinin açığa çıkarılmasının yanında eski yılların en önemli ticaret alanı olarak bildiğimiz çarşı ve esnafı bu düzenlemeden önemli derecede payını alacak, canlılık kazanacak… Devlet Su işleri, KOP ve Seydişehir Belediyesi ortak çalışmasının ürünü Kuğulu vadisi projesinde çalışmaların başlaması umut verici zira Kuğulu bu çalışmanın bölgenin en önemli cazibe merkezlerinden birisi olacak… Ancak Kuğulu Parkın ne yapıp ne edip Antalya yolu ile entegrasyonunun sağlanması şarttır… Yoksa kendimiz çalar kendimiz oynarız… İki örme sepet… Mangal, tavuk, duman, yer örtüsü 5-10 somun muhabbetinden öte gitmez… Ürününü çevre borsalara taşımak zorunda olan çiftçiler Ekim ayı itibari ile Hububat Borsasına kavuştular… Bu çalışmanın zamanla bölgesel bir nitelik kazanacağı ve getirisinin yüksek olacağına inanıyorum… Eski Garaj’da yapılacak olan yüksek bina da son durum nedir? bilmiyorum ancak benim içime pek sinmeyen gereksiz bir proje gibi sanki… Bir meydanın ve yeşil alanın o bölgeyi daha yaşanabilir ve daha cazip hale getireceği kanaatimi de belirtmek isterim… Köyler ve yaylalara yapılan soğuk asfalt, Belediye binası yanına yapılan meydan, Kanalizasyon çalışmaları, ETİ lojmanlarının asfaltlanması ise vaatler dışında verilen hizmetlerden… Bağ arasına yapılan çok katlı bina yapımının alınan kararla durdurulması verilebilecek hizmetlerin en büyüklerinden diyebilirim… Bu karar yazılarımıza binaen dikkate alınmış bir sorun olduğu için çorbada tuzumuz olduğunu söyleyebilirim… Milli Egemenlik Caddesi, Seyyid Harun Bulvarı asvalt çalışmaları refüj ve kaldırım çalışmaları yavaş yavaş kedisini gösteriyor… Terör olayları sebebi ile durdurulan ancak planlanmış 5 Ağustos etkinliklerinin yeniden yapılacak olması da güzel çalışmalardandı… Bir önceki dönemin listelenebilir çalışmaları ile ardında hoş seda bırakan Belediye Başkanı Abdulkadir Çat için kullandığım ‘listelenebilir çalışmalar’ ifadesini bu dönem içinde kullanabilirim tabiî ki tamamlanacağı umuduyla… Yapılmış yapılmıştır tamamda… Gel gelelim; Seydişehir’in vitrinindeki kavşaklarından birisine yapılan ucube saat kulesini eleştirmeden de geçemeyeceğim… Cidden o kimin fikri? Amacı ne? Millette saat mı yok? Hadi oldu diyelim göze hoş gelen mimari açıdan ilçemize has bir özelliği taşıyan bir tek yönü var mı? Hakkat güzel oldu mu? Yüksek sesle itiraf etmeyin eyvallah amma içinize sindi mi? Ayrıca; yol ve kanalizasyon çalışmalarının gecikmesi ve yavaş gitmesi hem trafiği hem de esnafı olumsuz yönde etkilemektedir… Efendim biglilerinize… Dalkavuklar boş durmayın yazının çıktısını alın ve hemen uçurun “aaa başkanım bak Hakkı abi neler yazmış…” abartın, abartın abartın… Ben en iyisi dilimin sivri yanını satırlara dökmeden Hülasası bölümüne geçeyim… Hülasası; Bütün çalışmalar millete hizmete yönelik… Kökten ret, politik kaygılara göre yok sayma hastalığından kurtulmak ve haklı eleştiri hizmet verenlerin şevkini artırır… Atatürk Caddesinin yapımında herkes diplomasız elektirik mühendisi, yol, kanalizasyon, asfalt, kaldırım mühendisi gibiydi maşallah.. Şimdi de pek az değil… Efendim sürç-i lisanımız varsa affola… Kendisini Seydişehir’in Sahibi zanneden birkaç zevat iyi bilsin ki! Bizler bu ilçenin değişmeyen ve her dönemde varlığını sürdüren dinamiklerindeniz… Gideceksiniz ve yine biz kalacağız… Bakın kaldırımlara bile çıkamayan volta atan eski partili, eski belediye meclis üyesi, eski belediye başkanı çok… Benden demesi…