Yaz mevsimi yaklaşırken ilçemiz caddelerini hâkimiyeti altına alan trafik keşmekeşliği her geçen gün artıyor… Zaten köstebek yuvası olan ana arterlerde şosesiz yol bulmakta zorlanan sürücüler gelişigüzel park edilmiş araçların keyfiyetinin yükünü taşımak zorunda kalıyor… 20 bine ulaşan motorlu aracın trafikteki seyri herkes tarafından bilinen ama bi zahmet uygulanan trafik kurallarının dışında hiçbir düzenlemeye tabi tutulmuyor… Trafik polislerinin zaman zaman uyguladıkları ceza kesme günlerinin dışında bu keşmekeşliğin sorumlusu, düzenleyicisi kim doğrusu onu da bilmiyorum… 25 yıl öncesi Seydişehir’in çok katlı otoparka ihtiyacı olduğunu yazıyordum yıl 2016 hala aynı sorun… Geçtiğimiz günlerde bir dostum ‘abi sen yazdıkça Harun Tüfekçi milletvekili seçildi.’ Demişti… Haklıydı zira üç dönem mecliste kaldı… Yazdıkça trafik sorunu da katmerleşiyor… Sorun konuşulmaktan öte ele alınmıyor… Yazmasam mı acaba diye düşünmüyor değilim … İşin şakası bir yana yazdıklarımızın ulaştığı okuyuculardan bir kişi de olumlu etki bırakması yeter diye düşünüyorum… Trafikteki keşmekeşliğin verdiği zararları yaşayan bir tek sürücünün kurallara dikkat etmesi ve diğer sürücülere göstereceği saygıya vesile olacaksa bile yazmaya devam… Uludağ Caddesi başta olmak üzere trafikteki başıbozukluğa bir çare bulunması gerekir… Bunun tek çaresi; trafik yoğunluğu olan caddelerin paralı otoparka dönüştürülmesidir… Başka şekilde trafik sorununun çözüleceğine asla inanmıyorum… Tanıdığım bir çok esnaf işyerinin önüne aracını park ediyor ve uzun süreli park yapan diğer araçları şikâyet etmekten geri kalmıyor… çift park eden araçlarda ilave olunca yollar labirent gibi adeta… Trafiğin en yoğun yaşandığı İstanbul’da bile böylesi çirkin bir trafik keşmekeşliği yok… Hülasası; Trafik ve otopark sorunumuza bari bu yıl bir çözüm bulunsun… Afrika ülkelerinin caddelerinden farksız bir görüntümüz var… Caddelerimizdeki tek eksik araçlarla birlikte seyreden develer… Dokunulmazlığı olan Hindu inekler…