…Uzun süreli secdelerde Türkiye’den sevdiklerimize borçlandığımız duaların yanı sıra Kudüs’te olduğumuzdan bihaber bütün eş ve dosta dua ederek manevi iklimi secde ahvali ile yaşamak nasip oldu…
Sabah namazı sonrası geri dönüş yolunda hava aydınlanmış, dar sokakları renklendiren sarı renkli aydınlatmaların her biri tarihe tanıklık etmiş taş duvarlara, parke taşlara uyum sağlamaya çalışan sırnaşıklığına şahit oluyorsunuz…
Çöp deryası duvar dipleri, peygamberlerin ayak izlerine zemin olmuş köşe başlarında devasa çöp konteynırları, Filistinlileri pisliğe mecbur etme, bezdirme projelerinden bir tanesi Siyonist rejimin…
Kahvaltı sonrası Hz. İsa’nın doğduğu yer olarak bilinen Kutsal Doğuş Kilisesini ziyaret için otobüsümüzle seyrederken Kudüs Şehrinin sarı plakalı imtiyazlı araçlarının yerini kontrol sonrası girdiğimiz Batı Şeria’da özerk bölgenin dışına, yani Kudüs’e çıkma yasağı olan beyaz plakalı araçlarla karşılaşıyorsunuz…
Yüzlerce Filistinlinin İsrail ateşinden korunmak için sığındığı kilise Hz. İsa’nın doğduğuna inanılan mağaranın üzerinde yükselen Kutsal Doğuş kilisesi Hıristiyan dünyasının en önemli mekânlarından… Doğrusu kasavet vardı her köşesinde…
Üç Hıristiyan mezhebin ayrı ayrı ibadet alanlarının bulunduğu Kilisenin doğrusu kasavet vardı her köşesinde…
Ziyaretin ardından utanç duvarları ile çevrili Özerk Filistin bölgesinde bulunan El Halil Şehrine giderken yol kenarlarında bulunan bakımsız üzüm bağlarının İsrail yönetiminin Faşist uygulamalarına maruz kaldığını anlattı rehberimiz… Filistinli Üreticilerin kendilerine ait bağlarına araçları ile gitmeleri yasak… Hayvanlarıyla yada yaya giderek bağlarında çalışabiliyorlar… Amaç ise İsrail’e ait bakımlı devasa üzüm bağlarının rantabilitesini artırmak, Filistinlileri bezdirerek oralardan kaçmalarını sağlamak…
El Halil yaklaşık çoğunluğu Filistinli olan yaklaşık 200 bin nüfuslu stratejik bölgelerine Yahudilerin yerleştirildiği bir şehir…
Heryerde olduğu gibi Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup ve Hz Yusuf’un kabirlerinin bulunduğu El Halil Camiine de turnikeler ve İsrail askerlerinin esareti altında camiye girebiliyoruz…
Bildiğiniz üzere daha yakın tarihte 25 Şubat 1994 Cuma sabahı namaz vakti Kach adlı Yahudi terör örgütünden bir doktor makineli tüfekle camiye girerek 48 kişiyi namaz kılarken öldürmüş yaklaşık 200 kişiyi de yaralamıştı… İsrail Camiyi 6 ay süre ile tadilat sebebi ile kapatmış açıldığı gün camiye giden Müslümanlar ibadet yerinin üçe bölündüğünü bir kısmı bir kısmının Hıristiyanlara kilise bir kısmının da sinagog olarak yapıldığı görülmüş… Bugünde halen öyle kullanılmaktadır… Ezan mahalli Yahudilerde kalan kısımda bulunduğundan ezan vakitlerinde anahtarın Yahudilerden isteniyor olması, vermemeleri halinde ezanın okunamaması ise İsrail terörünün bir parçası…
Ziyaret sonrası çöp yığınlarının arasına koyduğumuz otobüslerimizle Kudüs’e 8 km uzaklıkta bulunan ve dünyanın en çukur yeri olarak bilinen hiç yahudinin yaşamadığı Eriha şehri ve lut gölüne gitmek üzere yola çıktık… Çıkışlarımız yine İsrail askerleri tarafından kontrol edilerek seyrederken Müslümanların Kudüs’e girişini engellemek için yapılan devasa duvarlar insanın içini kıyıyordu…
6 gün savaşlarında İsrail’in galibiyeti ile sonuçlanan savaş sonras kontrolü tamamen İsrail eline eçen Lut gölüne ancak çevrelenmiş tel örgülerden bakabilirken, hemen yan tarafımızda bulunan İsrail’e ait plaj Antalya sahillerinde ki plajlarımızdan hiçte farklı değildi… (DEVAM EDECEK)