Sonbahar ve kış aylarında nevale sofralarında egzersiz yapıp, baharın girişi ile gün yüzüne çıkıyorlar… Bazen iki, bazen üç ama çoğu zaman sayıları on kişiye kadar yükselebiliyor…
İcra eylem biçimleri bölgesine göre değişiyor… Bazı yerlerdeoturarak übek çalışması, bazı yerlerde ise ayaküstü dağınıklık arz ediyorlar…
Şehir merkezinde, köşe başlarında erkek sınıfı daha faal iken; mesirelik yerlerde ve çocuk oyun parkı çevrelerinde bayanlar erkeklere pes dedirttirecek performansta… Üstelik bayanda sivilce yaparmış kimin umurunda… İlacı var, lokmanı var, hekimi var… Çıtlat babam çıtlat… Ye abam ye…
Bahse konu şey çekirdek timleri efendim… Güneş kendisini gösterdi… Timlerimiz adresini vereceğim bölgelerde faaliyetlerine başladılar… Tıpkı leylekler gibi… Kışın gittiler baharın ucuyla tekrar tünediler… Gün yüzüne çıktılar bir hummadır yaza hazırlık çalışması yapıyorlar…
Erkek günaşık timleriahlaki erozyonlarını genellikle Atatürk Caddesi kent mobilyaları, İlçe Tarım Müdürlüğü duvarı, Ormancı Ahmet Emminin Bahçe duvarı olmak üzere daha bir çok noktada, Milli Egemenlik Caddesi ve Muallimhane Cami duvarına çömelmiş vaziyette icra ediyorlar…
Bayan günaşık timleri ise; Belediye binasının etrafında çömelebildikleri her yerde varlar… Abamda sivilce çıkmış ne yazar… Ağız çevresine yapışmış çekirdek kalıntıları umurunda değil, saygısızlığın aksesuarı…
Gece biriktirdiğiniz yağları uykunuzda katmerleştirip, günaşık katkılı basenlerinize ilaveler koyarken sabahın seherinde elinde süpürgeyle arkanızda bıraktığınız curufu temizleyecek asgari ücretli köleler var nasıl olsa…
Çıtlat bizim oğlan çıtlat… At bizim gız at…
Hele ki kent mobilyaları da kondu… Meydan bol artık… Alan genişledi… Atın koçlar atın… Babanızın uşakları var sanki…
Hadi gençlerin su götürür yanları var diyelim; günaşık timlerinin anne olmuşlarına hiç aklım ermiyor…Bir bayan bunu nasıl yapabilir cidden anlama güçlüğü çekiyorum…
Dün turladığım Kuğulu’da bütün masaların altı yoğun günaşık yeme faaliyetlerine maruz kalmış tuzlu ve tuzsuz çekirdek çöplükleri şeklindeydi… Üstelikte anneler ve babalar timin öncü kuvvetleri… Bir avucunda günaşık diğer el patoza sap atıyor sanki… Kimi kabuğunu kibarlığından eliyle çıkarıp nazikçe yere atıyor… Kimide dudak kaslarının itici gücüyle bazen sağa, bazen sola, bazen de bacak arasından masanın altına tükürüyor…
Tükürün uşaklar tükürün babanızın uşağı var…
Hülasası;
Mısır seyahatim sırasında Kahire sokaklarında Arap kültürün yansıdığı çöp deryasını, lokantalarda ve diğer sosyal alanlardaki pislik yığınlarını, camilerde secdeden kalkınca alnıma yapışan zerzavatı görünce ‘Temizlik İmanın yarısıdır…’ hadisi şerifi gelmişti…
Ve şu cümleyi kurmuştum…
Temizlik imanın yarısı ise;‘Gitti Mısırlıların imanın yarısı…’
Yani siz bilirsiniz…
Paşa gönlünüzi, tuz kurusu dudaklarınız bilir sevgili çekirdek timleri…
GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ
“Herkes kendi kapısının önünü temizlerse, her yer tertemiz olur…” (Anonim)