Kadir YILDIZ
Köşe Yazarı
Kadir YILDIZ
 

Su Uyur Düşman Uyumaz

    Su Uyur Düşman Uyumaz   Amerika Birleşik Devletleri’nin göstere göstere  PKK ve  Suriye kolu PYD ye verdiği özel silahların kimi vuracağı belli olmasına rağmen bir şey yapamıyoruz çünkü Amerika’lılar, sözde DAEŞ mücadesi için verdiklerini söylüyorlar, yersen ama mecburen Türkiye’de bir şey diyemiyor.   Kaldıki dünya daki aşağı yukarı tüm terör örgütlerini ABD kurar, yönetir  işi bitince dağıtır hele ki müslüman ülkelerde ki tüm terör örgütlerini  ABD kurar. Kendi ağızları ile itiraf ettiler DAEŞ denilen islam düşmanı, insan  düşmanı cellatları da kendileri kurmuşlar. (DAEŞ’i islamcı diye yutturmaya ve hala algı oluşturmaya çalışanlar da Türkiye içindeki Amerikan piyon ve hainleridir)   Bu işler böyledir, güçlü değilsen,  birilerinin dümen suyunda  yada emrinde hareket etmek zorundasın. Uzun yıllardır Türkiye’yi dizayn ettiler , darbeler yaptılar hatta her istediklerini  içerideki adamları ile gayet rahat yaptılar.   Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kısmi de olsa bir milli devlet olabilme çabaları  zor da olsa devam ediyor. Tabii MİLLİ DEVLET olabilmek için hem nüfüsunuz hem ekonomiz iyi olması lazım şükür ki Türkiye nüfusu 90 Milyona geldi. ( Yeri gelmişken 1980 li yıllarda Türkiye’de Türk nüfusunu durdurma çabaları Amerikan desteğinde devlet eli yapılırken, aynı dönemde Amerika’da nüfus 200 milyonu geçti diye büyük kutlamalar yapılmışlardır.)   Amerika düşmanlığını o kadar aleni hale getirdi ki önce Cumhurbaşkanlığı korumalarına soruşturma başlattılar   en son olarak da eski bakan Zafer Çağlayan’ı  Reza Zarrab  meselesine ekleyerek  yeni bir yol açtılar.   Bu Reza Zarrab denilen kişi de ayrı bir muamma çünkü durup dururken sen Amerika’ya git ve tutuklan, senaryo da olsa sanki oyunun bir parçası gibi duruyor.   Zafer Çağlayan sade bir isimden ibaret aslında çünkü bir başkasıda olabilir ama adamlar oyunu bir-iki yıllık kurmadıklarından taşları öyle bir yerine oturtuyorlar ki, öyle güzel oyun kuruyorlar ki inanmamak elde olmuyor.   Aslında Zafer Çağlayan meselesi Amerikanın Türkiye’ye yapacağı şantaj ve baskısının ve de  Cumhurbaşkanını sıkıştırmak için hamlelerinden biri. Yani siz tüm terör örgütlerine yardım edeceksin 15  Temmuzun ana aktörü  olacaksın ve yakalanaksın ama pişkinlik edeceksin  çünkü güçlüsün.   Türkiye içinde hem gizli hemde açıktan destek veren, bunların yaptıkları tüm algıları tersine çevirip milleti suçlayan gürüh yine sahnede halbuki mesele bir başka ülkenin başka bir ülkenin bakanına suçlama yapması. Ama bu azgın, dışardan beslenen  ve onlara uyan  kendilerini bu ülkenin hem sahibi zanneden  hem de aşağılık kompleksine dibine kadar sahip bu insanlarında oyununa gelmemek lazım. (Eğer Zafer Çağlayan’nın bir suçu varsa zaten yargılasın bu ayrı bir konu)   Güçlü ve milli bir devlet olamadığımız müddetce  böyle müdahaleler her zaman olacak, her zaman kalbimize bombalar koyacaklar, operasyonlar yapacaklar, ellerinde ne kadar kötülük varsa yapmaya çalışacaklar.   O yüzdendir ki görünen göründüğü değil, yazılan yazılan gibi değil, gösterilen de gösterildiği gibi değil… Her şey hesaplı, planlı bir savaşın  yansımaları.     Düşman oyunu günlük kurmuyor, yalnız da kurmuyor, senin içinden seçtikleri ve senin de , değerli  yazar, büyük adam , vatanperver zannettiğin ünlü satılmışladan kuruyor. Hatta senin küçük şehirlerine kadar inerek takımlar oluşturuyor , zenginler oluşturuyor, Amerika da yaşam kartları veriyor…..   Çünkü düşman uyumuyor,  uyuyan anlamayan biziz . Ne zaman uyanırız, uyanmak için bir 15 Temmuz  daha olsun diye beklemeden özellikle Türkiye düşmanlarını iyi tanıyıp anladığımız zaman uyanırız. Ayrıca esas düşmanı dışarda ararken, kendi içimize de baktığımız zaman uyanırız.   Kadir YILDIZ
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

Su Uyur Düşman Uyumaz

 

 

Su Uyur Düşman Uyumaz

 

Amerika Birleşik Devletleri’nin göstere göstere  PKK ve  Suriye kolu PYD ye verdiği özel silahların kimi vuracağı belli olmasına rağmen bir şey yapamıyoruz çünkü Amerika’lılar, sözde DAEŞ mücadesi için verdiklerini söylüyorlar, yersen ama mecburen Türkiye’de bir şey diyemiyor.

 

Kaldıki dünya daki aşağı yukarı tüm terör örgütlerini ABD kurar, yönetir  işi bitince dağıtır hele ki müslüman ülkelerde ki tüm terör örgütlerini  ABD kurar. Kendi ağızları ile itiraf ettiler DAEŞ denilen islam düşmanı, insan  düşmanı cellatları da kendileri kurmuşlar. (DAEŞ’i islamcı diye yutturmaya ve hala algı oluşturmaya çalışanlar da Türkiye içindeki Amerikan piyon ve hainleridir)

 

Bu işler böyledir, güçlü değilsen,  birilerinin dümen suyunda  yada emrinde hareket etmek zorundasın. Uzun yıllardır Türkiye’yi dizayn ettiler , darbeler yaptılar hatta her istediklerini  içerideki adamları ile gayet rahat yaptılar.

 

Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kısmi de olsa bir milli devlet olabilme çabaları  zor da olsa devam ediyor. Tabii MİLLİ DEVLET olabilmek için hem nüfüsunuz hem ekonomiz iyi olması lazım şükür ki Türkiye nüfusu 90 Milyona geldi. ( Yeri gelmişken 1980 li yıllarda Türkiye’de Türk nüfusunu durdurma çabaları Amerikan desteğinde devlet eli yapılırken, aynı dönemde Amerika’da nüfus 200 milyonu geçti diye büyük kutlamalar yapılmışlardır.)

 

Amerika düşmanlığını o kadar aleni hale getirdi ki önce Cumhurbaşkanlığı korumalarına soruşturma başlattılar   en son olarak da eski bakan Zafer Çağlayan’ı  Reza Zarrab  meselesine ekleyerek  yeni bir yol açtılar.

 

Bu Reza Zarrab denilen kişi de ayrı bir muamma çünkü durup dururken sen Amerika’ya git ve tutuklan, senaryo da olsa sanki oyunun bir parçası gibi duruyor.

 

Zafer Çağlayan sade bir isimden ibaret aslında çünkü bir başkasıda olabilir ama adamlar oyunu bir-iki yıllık kurmadıklarından taşları öyle bir yerine oturtuyorlar ki, öyle güzel oyun kuruyorlar ki inanmamak elde olmuyor.

 

Aslında Zafer Çağlayan meselesi Amerikanın Türkiye’ye yapacağı şantaj ve baskısının ve de  Cumhurbaşkanını sıkıştırmak için hamlelerinden biri. Yani siz tüm terör örgütlerine yardım edeceksin 15  Temmuzun ana aktörü  olacaksın ve yakalanaksın ama pişkinlik edeceksin  çünkü güçlüsün.

 

Türkiye içinde hem gizli hemde açıktan destek veren, bunların yaptıkları tüm algıları tersine çevirip milleti suçlayan gürüh yine sahnede halbuki mesele bir başka ülkenin başka bir ülkenin bakanına suçlama yapması. Ama bu azgın, dışardan beslenen  ve onlara uyan  kendilerini bu ülkenin hem sahibi zanneden  hem de aşağılık kompleksine dibine kadar sahip bu insanlarında oyununa gelmemek lazım. (Eğer Zafer Çağlayan’nın bir suçu varsa zaten yargılasın bu ayrı bir konu)

 

Güçlü ve milli bir devlet olamadığımız müddetce  böyle müdahaleler her zaman olacak, her zaman kalbimize bombalar koyacaklar, operasyonlar yapacaklar, ellerinde ne kadar kötülük varsa yapmaya çalışacaklar.

 

O yüzdendir ki görünen göründüğü değil, yazılan yazılan gibi değil, gösterilen de gösterildiği gibi değil… Her şey hesaplı, planlı bir savaşın  yansımaları.  

 

Düşman oyunu günlük kurmuyor, yalnız da kurmuyor, senin içinden seçtikleri ve senin de , değerli  yazar, büyük adam , vatanperver zannettiğin ünlü satılmışladan kuruyor. Hatta senin küçük şehirlerine kadar inerek takımlar oluşturuyor , zenginler oluşturuyor, Amerika da yaşam kartları veriyor…..

 

Çünkü düşman uyumuyor,  uyuyan anlamayan biziz . Ne zaman uyanırız, uyanmak için bir 15 Temmuz  daha olsun diye beklemeden özellikle Türkiye düşmanlarını iyi tanıyıp anladığımız zaman uyanırız. Ayrıca esas düşmanı dışarda ararken, kendi içimize de baktığımız zaman uyanırız.

 

Kadir YILDIZ

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.