Su Uyur Düşman Uyumaz
Amerika Birleşik Devletleri’nin göstere göstere PKK ve Suriye kolu PYD ye verdiği özel silahların kimi vuracağı belli olmasına rağmen bir şey yapamıyoruz çünkü Amerika’lılar, sözde DAEŞ mücadesi için verdiklerini söylüyorlar, yersen ama mecburen Türkiye’de bir şey diyemiyor.
Kaldıki dünya daki aşağı yukarı tüm terör örgütlerini ABD kurar, yönetir işi bitince dağıtır hele ki müslüman ülkelerde ki tüm terör örgütlerini ABD kurar. Kendi ağızları ile itiraf ettiler DAEŞ denilen islam düşmanı, insan düşmanı cellatları da kendileri kurmuşlar. (DAEŞ’i islamcı diye yutturmaya ve hala algı oluşturmaya çalışanlar da Türkiye içindeki Amerikan piyon ve hainleridir)
Bu işler böyledir, güçlü değilsen, birilerinin dümen suyunda yada emrinde hareket etmek zorundasın. Uzun yıllardır Türkiye’yi dizayn ettiler , darbeler yaptılar hatta her istediklerini içerideki adamları ile gayet rahat yaptılar.
Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kısmi de olsa bir milli devlet olabilme çabaları zor da olsa devam ediyor. Tabii MİLLİ DEVLET olabilmek için hem nüfüsunuz hem ekonomiz iyi olması lazım şükür ki Türkiye nüfusu 90 Milyona geldi. ( Yeri gelmişken 1980 li yıllarda Türkiye’de Türk nüfusunu durdurma çabaları Amerikan desteğinde devlet eli yapılırken, aynı dönemde Amerika’da nüfus 200 milyonu geçti diye büyük kutlamalar yapılmışlardır.)
Amerika düşmanlığını o kadar aleni hale getirdi ki önce Cumhurbaşkanlığı korumalarına soruşturma başlattılar en son olarak da eski bakan Zafer Çağlayan’ı Reza Zarrab meselesine ekleyerek yeni bir yol açtılar.
Bu Reza Zarrab denilen kişi de ayrı bir muamma çünkü durup dururken sen Amerika’ya git ve tutuklan, senaryo da olsa sanki oyunun bir parçası gibi duruyor.
Zafer Çağlayan sade bir isimden ibaret aslında çünkü bir başkasıda olabilir ama adamlar oyunu bir-iki yıllık kurmadıklarından taşları öyle bir yerine oturtuyorlar ki, öyle güzel oyun kuruyorlar ki inanmamak elde olmuyor.
Aslında Zafer Çağlayan meselesi Amerikanın Türkiye’ye yapacağı şantaj ve baskısının ve de Cumhurbaşkanını sıkıştırmak için hamlelerinden biri. Yani siz tüm terör örgütlerine yardım edeceksin 15 Temmuzun ana aktörü olacaksın ve yakalanaksın ama pişkinlik edeceksin çünkü güçlüsün.
Türkiye içinde hem gizli hemde açıktan destek veren, bunların yaptıkları tüm algıları tersine çevirip milleti suçlayan gürüh yine sahnede halbuki mesele bir başka ülkenin başka bir ülkenin bakanına suçlama yapması. Ama bu azgın, dışardan beslenen ve onlara uyan kendilerini bu ülkenin hem sahibi zanneden hem de aşağılık kompleksine dibine kadar sahip bu insanlarında oyununa gelmemek lazım. (Eğer Zafer Çağlayan’nın bir suçu varsa zaten yargılasın bu ayrı bir konu)
Güçlü ve milli bir devlet olamadığımız müddetce böyle müdahaleler her zaman olacak, her zaman kalbimize bombalar koyacaklar, operasyonlar yapacaklar, ellerinde ne kadar kötülük varsa yapmaya çalışacaklar.
O yüzdendir ki görünen göründüğü değil, yazılan yazılan gibi değil, gösterilen de gösterildiği gibi değil… Her şey hesaplı, planlı bir savaşın yansımaları.
Düşman oyunu günlük kurmuyor, yalnız da kurmuyor, senin içinden seçtikleri ve senin de , değerli yazar, büyük adam , vatanperver zannettiğin ünlü satılmışladan kuruyor. Hatta senin küçük şehirlerine kadar inerek takımlar oluşturuyor , zenginler oluşturuyor, Amerika da yaşam kartları veriyor…..
Çünkü düşman uyumuyor, uyuyan anlamayan biziz . Ne zaman uyanırız, uyanmak için bir 15 Temmuz daha olsun diye beklemeden özellikle Türkiye düşmanlarını iyi tanıyıp anladığımız zaman uyanırız. Ayrıca esas düşmanı dışarda ararken, kendi içimize de baktığımız zaman uyanırız.
Kadir YILDIZ