İlgili camianın malumudur… 2014 yılında Milli Eğitim Temel kanununda değişiklik yapılarak 4 yılını dolduran tüm okul, Müdür, Müdür Baş Yardımcılığı, Müdür Yardımcılığı görevlerini yürütenlerin 13 Haziran itibari ile resmen ve fiilen görevleri düşmüş… Aynı zamanda yönetmeliğe konulan geçici bir madde ile de mevcut idarecilerin bazılarının görevlerine devamı sağlanmıştı… Bütün tasarruflarda ilgili kanun, yönetmelik ve inisiyatiflere göre  gerçekleşmişti… Bu duruma 20 Mayıs 2014 tarihli ‘Siyaset, Liyakat, Koltuk, Takla Ve MEB Atamaları...’ 26 Eylül 2014 tarihli ‘Müdür Atamaları’, 3 Ekim 2014 tarihli ‘Müdür Atamalarında son Ayak’ Başlıklı yazılarımda uygulamaya ve sonuçlarına dair görüş ve tespitlerimi dillendirmiştim… O günlerde puan ve liyakat esaslarına göre yapıldığı iddia edilerek yapılan görev değişikleri için, ‘Çokta tanımadıkları okul müdürleri için verdikleri 60 puan hangi kıstaslara göre verildi? Liyakat, geçmişteki başarıları ve başarısızlıkları, okullarının aldığı dereceler dikkate alındı mı? Alınmadıysa başarılı ve başarısızlıklarında siyasi tercihleri ve üyesi oldukları sendikanın puanlamada haksızlık derecesinde tesiri oldu mu?’sorularını sorarak; ‘Haklı gerekçeleri var ise; önümüzdeki dönemlerde kıyaslanmaya, başarısızlık halinde eleştirilmeye, vebal almaya hazırlıklı olsunlar… Başarılı olunması halinde ise haklılıklarını… Başarısızlıkları halinde de haksızlıklarını bu sütunlardan aktarmakta benim görevim olsun…’ demiştim… Ve aradan yaklaşık 3 yıl geçti… 2007-2014 yılları arasında öğrenci ve kurumsal bazda Türkiye dereceleri, Seydişehir SBS (Seviye Belirleme Sınavı) yani bugün kaldırılan TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) sınavlarında, Konya merkez ilçelerde dâhil her yıl Konya İl 1.’Si, 2.’si ve İl 3.’sü çıkaran İlköğretim okullarımızın başarıları son 3 yılda hangi seviyede bilen yok… Tam bir muamma… İlçenin bu anlamda durumunu belirten; ne gazete nede başka platformlarda kamuoyuna yansıyan hiçbir bilgi yok… İşte bu muamma; 3 yıl aradan sonra şu soruları sormaya beni mecbur kılıyor… - İlçemizde, Eğitim-Öğretim yılı başlangıcında müdürler toplantısı yapılıp genel değerlendirmeler yapılıyor mu? Yapılmadıysa neden? - Önceki yıllar da okulların sene sonu başarıları ilçe milli Eğitim Müdürlüğü tarafından istenerek akademik başarılar, kamuoyuna duyuluyorken; bu duyuru şimdilerde neden yapılmıyor? - Konya genelinde tüm soruları doğru bilen 16 öğrenci varken... Seydişehir’den sadece 1 öğrencinin olması yeterli midir? İlçemizdeki ortaokulların durumu nedir? - Liselere gelince; Devlet okullarından Tıp Fakültesini kazanan sayısı sadece 4, bunların 3’ü Fen lisesi, 1’i seyit Harun Anadolu lisesi ve Özel lise 6; toplamda 10… Tercih edilen kaliteli üniversite ve bölüm tutturan sayısı oldukça az olmasına rağmen liselerin toplamda kazandırdıkları öğrenci sayısını ön plana çıkarmaları yeterlilik göstergesi midir? - Okul bazında; sınavlar bittikten sonra gerek Milli Eğitim Bakanlığı (TEOG) Gerekse ÖSS sınav sonuçları okullardan istenip yıllara göre puan grafikleri değerlendiriliyor mu? Buna göre okulların doğru cevaplama oranları dikkate alınarak başarısız okullar uyarılıyor mu? - Mahalle (Eski adı ile köy ve kasaba) okullarının müdür ve müdür yardımcıları hala neden atanamadı… Mesela;Ortakaraören Şehit Mustafa Tünel Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdür ve Müdür yardımcısı yok... Yaylacık orta ve ilkokulu, Dikilitaş Ortaokulu, Ketenli Ortaokulu ve Bostandere ilk ve ortaokulu müdürleri hala yok? Neden? - Edindiğim bilgilere göre Okullar ders ücretli öğretmenlerle dolu… İlçemizin akademik anlamda en başarılı lisesinde kadrolu kimya öğretmeni bulunmuyor… Matematik öğretmeni normu yetersiz, dersler başka bir okuldan gelen öğretmenle dolduruluyor… Norm kadroları düzenlenirken bu boşluklar neden belirlenmez? - Toplam 25 norm fazlası sınıf öğretmeni okullara neden görevlendirilmez? Bu durum pragmatik sonuçlar doğurmuyor mu? - Öğretmen okulun değil, ilçenin öğretmeni olarak değerlendirilir… Bu bağlam da Öğretmen görevlendirmeleri dengeli yapılıyor mu? - İlçe merkezinde tek bir sendikaya mensup müdürlerden başka müdür atanmamasının olumsuz katkıları var mıdır? - Yeni Eğitim-öğretim sezonu başlamış olmasına rağmen Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi tuvaletleri hala neden bitirilemedi? - Yıkılan Sağlık Meslek Lisesinde öğrenim gören Türkçe bilmeyen, sadece derse girip çıkan Suriyeli öğrencilerin okullara dağıtılması bir devlet politikası mıdır, mecburiyet midir? Sınıfların huzuru bozulmamış mıdır? Bu öğrenciler için ayrı bir çalışma yapılması daha uygun değil midir? Sorular çoğaltılabilir… Hiçbir yazımda ve ikili diyaloglarımda; en sevdiğim ve saygı duyduğum öğretmenlik mesleği ve öğretmenleri rencide edecek cümlelere asla yer vermem ama bu ahvalin kamuoyu tarafından bilinmesi hususuna dikkat çekmek istedim… Dolayısı ile yazımda hiçbir özneye atfen yükleme olmadığının bilinmesini isterim… Her ilgili, payına düşen bir ihmali, kötü niyeti varsa; kendi vicdanı ile muhasebe etmesi faydalı olmanın gereğidir… Sürç-i lisanım varsa bunu düzeltmek ve özür dilemekte benim görevimdir… Hülasası; Bir başarısızlık varsa elbette bunun birincil sebebi asla ilçe temelli değildir… Bir arkadaşımın ifadesi ile ‘Milli Eğitim’ kavramına ‘Milli Öğütüm’ dedirten asıl gerçek; Milli Eğitim Bakanlığı yapmış şu isimlerin açıklamalarında yatmaktadır… Erkan Mumcu: ‘Eğitimi sil baştan alıyoruz… Sistemi değiştiriyoruz… Hüseyin Çelik: ‘önceki sistem problemli sistemi değiştiriyoruz… Nimet Çubukçu: Eğitim çok önemli… Eski sistemi değiştiriyoruz… Ömer Dinçer: Böyle sistem olmaz… Sistemi değiştiriyoruz… Nabi Avcı: Sistem çok sıkıntılı… Değiştiriyoruz… İsmet Yılmaz: Böyle sistem olur mu? Sistemde köklü değişiklik yapıyoruz… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ "Makamlarını siyasi kişiliklerin dudaklarından çıkacak korku cümlelerinin esiri yapanlar; büyük olan Allah'tır..." [hb]