Hemen hemen hepimiz, kelimeler ve sayılarla ifade edilebilen ülke ve ilçe sorunlarının tümünü eğitim ve öğretimdeki yetersizliğe bağlarız…   ‘El-Hakk’ doğrudur… Çünkü komplo teorilerine pek itibar etmem ama eğitimde böyle bir gerçeğin varlığına külliyen inanmaya başladım… Neslimizi cahil tutmaya kararlı bir anlayışın, Milli Eğitim’imizde hâkim güç olduğu kanaati gittikçe güçleniyor artık…   Ve geçtiğimiz gün itibari ile sistemler mezarlığına dönüşen Milli Eğitimimizin 2018-2019 maratonu, yeni bakana bağlanan umutların dışında elvan elvan muamma ile başladı…     Lafa gelince de kalkınmamızın ve her alanda gelişmemizin yegâne faktörü olarak eğitimli olmayı gösterir, eğitimsizliğimize dem vururuz ama gel gelelim; Ülkemizin geleceğini müspet ya da menfi yönde etkileyecek olan Milli Eğitim sistemimizin pürmelâl hali, iç sesimizde bile Dolar ve Euro’nun Türk Lirası karşısında kazandığı değer kadar gündem teşkil etmiyor, edemiyor…   Biz en iyisi kendi kümesin horozu olalım, kendi küllüğümüz de eşinip bu muamma ve keşmekeşliğin şehrimizdeki etkileri ve yerel iradenin tasarrufları üzerine tespitler ve değerlendirmelerde bulunalım…   - Öncelikle, Bakanlığın her öğrenci istediği okulda okuyacak lafı havada kaldı… Her öğrenci istediği okula gidemediği gibi ilçemizde de İmam Hatip Lisesi, Teknik Anadolu lisesi ve diğer meslek liselerinde boşluklar maalesef doldurulamadı… Yerleşemeyen öğrenciler zorunlu eğitim safsatası gereği açık liselere kayıt yaptırmak zorunda kaldılar… Ülke genelinde yüz binlerce öğrenci bu zorunluluğu yaşarkenSeydişehir’de yaklaşık 100 civarlarında... - Fiziki manada da bir türlü bitmeyen dert yığını var… Bakanlığın ülkenin tümünde tam gün eğitime geçilmesi planına rağmen ilçemizde maalesef ikili eğitim yapan okul sayısı bu sene artıyor… Gazi İlkokulu, Gazi Ortaokulunun yanı sıra, geçtiğimiz yıl ikili öğretime devam eden Merkez İlkokulu, Alüminyum İlkokulu ve ilçenin kangren okulu haline gelen Mahmut Esat Ortaokulu ikili öğretime devam etmek zorundalar… Mahmut Esat Ortaokulunun Ekim sonu gibi normal eğitime geçeceği bilgiler aldım ama hastane binası ile aynı kaderi paylaştığı kanaatindeyim... İnandırıcı bulmuyorum… - Eski binası yıkım kararı alınan Halk Eğitim Merkezi başını sokacağı bir bina bir türlü bunamıyor… Kapatılan Sabah Dershanesinin devasa iki katı yılda yaklaşık250 kurs açan HEM’e verilmeyip 7-8 civarında memurun çalıştığı Müftülüğe verilmiş olması ise akıl karı değil… Bana kimse o kadar cami, imam hatip ve müezzin kadromuz var ihtiyaç gereğidir demesin zira Milli Eğitim Camiasının da yüzlerce öğretmeni, müdürü ve müdür yardımcısı var ama birkaç odada tıkış mıkış çalışıyorlar… Dolayısı ile kursların birçoğunun yer yokluğu sebebi ile merkez ilkokulu, kasaba ve köy okullarında veriliyor olması ilçemiz adına kayıp ve utanç vericidir...   - İstifa eden ve istifa sebepleri muamma okul müdürlerinden boşalan Seyit Harun Anadolu Lisesi, Mahmut Esat Ortaokulunun yanısıra Taraşcı, Yaylacık ve  Bostandere’de münhal bulunan  Müdür ve Müdür yardımcılıklarına  atama yapılmamasının sebebi nedir? - Mahmut Esat Orta Okuluna bir haftadır başka okullardan gelen geçici müdürler yönetiyor… Bu rezalete sebep; o lanet olası imtiyazlı isim bulma gafleti mi, kabaca kendi adamını yerleştirme gayreti mi? Liyakat arıyoruz ve yüzlerce saygın öğretmenin içinde müdür olacak yardımcılığını yapacak kimse bulamıyorsanız diyorsanız… ‘Yuhhh’ derim… Hülasası; Ülke olarak başarmaktan başka çaremiz yok… Başarılı olmanın yegâne yolu da eğitimden geçer ancak hal ve gidiş maluma ‘eski hamam eski tas’ demekten başka da söz ettirmez… Evet! Bu satırlar elbette yetmez eğitim sistemindeki keşmekeşliklere, kaybolan bir nesli ve sistem teranelerinin tümünü yazmaya… Dolayısı ile bir sonraki makalemde ilçemizde sayıları 25-30’u bulan norm fazlası onca yetişmiş öğretmenin evinden maaş almasına, devleti zarara uğratan bu uygulamaya… - Yüksek Öğrenim Kurumu sınavlarında liselerimizin başarılarına… - Bir türlü bitmeyen ve meydana gelmesi muhtemel kazalara sebep olabilecek Ortakaraören yolunda yapılacak taşımalı eğitime… - Eğitim öğretimde son 10 yıldır koruduğumuz Konya 3.’lüğümüzün devam edip etmediğini kamuoyuna son 3 yıldır neden açıklanmadığına dair konularla birlikte muammaları biraz daha açmaya çalışacağım inşallah… - Milli ve manevi değerlere bağlı ahlaklı, çalışkan, nitelikli insan kaynağı oluşturmak, üreten ve yeni fikirler ortaya koyabilen bir genç nesil yetişmesini istiyorsak; hepimizin kaygı duyup bu sorunları yöneticilerimize demokratik ve en etkili şekli ile haykırmamız gerekmektedir… Allah Şahittir bende öyle yapıyorum… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Hiç birimiz yeryüzüne bir sürünün parçası olmak için gelmedik… Öyleyse irade koymak, kaçmamak, susmamak ve asla “bana ne” dememek lazım…”