Yazımızın başlığını oluşturan eser 2018-2021 yılları arasında Özbekistan Taşkent büyükelçiliğimizde Basın Müşaviri olarak çalışan Davut Gazi Benliye aittir. Görev yaptığı yıllarda Özbekistan’a ilişkin gözlemlerini gayet akıcı bir üslupla kaleme almıştır. Hacim olarak küçük olmasına rağmen orada bulunan bir bürokratımızın gözlemlerini anlatması bakımından mühimdir. Bu gibi eserlerin artması ve ileride yurtdışı görevlerine gidecek gençlere yol göstermesi en büyük temennimdir. Şimdi ise eserin bize göre önemli noktalarından birkaçını anlatmaya çalışacağım.
Selam ve duanın en yaygın olduğu ülke: Tanıyan, tanımayan herkes birbirine selam veriyor. Selamlaşma ise Selamünaleyküm denilmesinin ardından tekrar Selamünaleyküm diye mukabele edilmesi ile bitiyor. Bizim ülkemizde olduğu gibi Aleykümselâm ifadesi kullanılmıyor. Ancak dini konularda bilgisi fazla olanlar Aleykümselâm diyorlar. Bu selamlaşma farklı dinlere inananlar arasında bu şekilde uygulanıyor. Bizde teşekkür ederim karşılığı olarak Rahmat ifadesi kullanıyor. Özbeklerin hal hatır sorma süreçleri biraz uzun oluyor. En sonunda da dua edilip Âmin denildikten sonra asıl sohbete giriyorlar. Bu ortamın veya kişinin dini durumuyla da ilgili değil. Bu durumda Resulullah’ın Selamı aranızda yayınız hadisini gelenek haline getirip uygulayan bir millet olduklarını söyleyebiliriz.
Taşkent’te Bir Cuma Namazı: Özbekistan’da eski dönem uygulamalarından biri olarak yaşı tutmayan çocukların camiye gitmelerine devlet engel oluyor ve bu durum tepkiyle karşılanıyordu. Yazarımızın ailesi diplomatik kimlik kartı sayesinde bu uygulamaya maruz kalmamıştır. Ama Müslüman bir ülkede böyle bir yasağın olmasını garipsemektedir. Özbekistan’da camilerin birbirine mesafeli olması ve halkın dini hassasiyeti nedeniyle Cuma, Teravih vb. namazlarda ciddi kalabalıklar oluşuyor. Özbekistan’da Cuma hutbeleri Arapça hutbe dualarından ibarettir. Ayrıca Özbekçe hutbe okunmuyor. Bu noktada bizdeki uygulamaya pek benzemiyor. Bizdeki İmam hatiplerin yerini orada medreseler almış. Özbekler Ehli Sünnet Hanefi mezhebine bağlılar. İmam Buhari, İmam Maturidi vb pek çok İslam âlimi bu coğrafyada yaşamışlar. Türbeleri ülkede bulunmaktadır. İslam âleminin pek çok yerinden ziyaretçi gelmektedir.
Dini Hayat: Rus hâkimiyeti döneminde Türkistan’da dini faaliyetlere izin verilmezken Özbekistan’daki cami hayatına müdahale edilmemiştir. İhtiyar Özbekler camiye gidip gelmişlerdir. Ama gençlere zorluk çıkarılmıştır. Gençlerin gizli bir şekilde Kur’an öğrenimi yaptıklarını yapmayanları ayıpladığını duyuyorduk. Özbekistan Nakşibendîlik tarikatının merkezi konumundadır. Rusya döneminde bu tarikat yasaklanmıştır. 1991 sonrası faaliyetleri serbest kalsa da devlet kontrolü devam etmektedir. Merhum Mahmut Esat Coşanın ülkeyi ziyareti sırasında buradaki Nakşî liderlerini ziyareti olumlu karşılanmıştır.
Bu ve benzeri pek çok örnek olayın bulunduğu eseri Özbekistan’a gideceklerin, tarih ve hatırat meraklılarının okuması tavsiye ederim. Selam ve dua ile
Mustafa AK
Seydişehir AİHL Tarih öğretmeni