Yazımızın başlığı İbrahim Doğru’nun aynı isimli eserinden alıntı. Yazımızın konusunu ise bu eserin tanıtımı oluşturacaktır. Cami rehberliği: Tarihi ve turistik değeri olan camilerde, gelen misafirlere İslam’ı ve camiyi anlatmaktır. Turist rehberliğinden farkı, bu görevin Diyanet personeli tarafından yapılmasıdır. Asıl önemli fark ise bu görev “Modern Bir Tebliğ Metodu” olarak değerlendirilebilir.
Yazar, İbrahim Doğru ise meslek hayatına İmam- Hatip olarak başlamıştır. 10 yıl bu görevi yürüttükten sonra Avusturya’ya İslam dersi öğretmeni olarak gitmiştir. Bu süreçte Almanca öğrenmiştir. Avrupa insanını yakından tanıma imkânı olmuştur. Daha sonra Türkiye’ye dönmüştür. Antalya Tekeli Mehmet Paşa Camii ve Yivli Minare olmak üzere tarihi değeri olan camilerde rehberlik yapmıştır. Bu görev sırasında pek çok ülkeden binlerce insan tanımıştır. İslam’ı onlara anlatmaya çalışmıştır. Onlarcasının hidayetine vesile olmuştur. 2021 yılında piyasaya çıkan kitap başta din görevlileri olmak üzere, eğitimciler ve meraklısına tavsiye olunur. Kitap okuyucuyu sıkmayan moda tabiriyle” Sosyal medya paylaşımı tadında” bir kitaptır. Kitaptan aldığım bazı notları aktarmak istiyorum.
“Avrupa insanı dinden iyice soğumuş durumda. İslam bir kurtuluş vesilesi olarak önlerinde duruyor. Avrupalılar İslam’ı araştırıyorlar. Ama bazıları ön yargılarından kurtulamıyor. “ “Ülkemize evlilik yoluyla gelen yabancıların çoğu dinimizi bizden daha iyi tanıyor. Bizim hazır ulaştığımıza onlar emek verip ulaşıyorlar.”
“Asya’nın insanı oldukça sıcakkanlıdır. Batılılarda mesafeli duruş çok fazladır. Macarlar ve Finler her ne kadar Batılı olsalar da doğu köklerini yaşatıyorlar.
“Rusya’nın hakimiyetinde kalan Türkler siyasi baskı nedeniyle dinlerinden çok uzaklaşmış. Bu sürecin uzunluğu nedeniyle mevcut eksikliklerin tamamlanması zor görünüyor.”
“ Batıdaki insanların bazıları Müslümanca yaşıyorlar. Hristiyanlıktan umudu kesmişler. Ortodokslar, Katolik ve Protestanlara göre daha ılımlılar. Dinlerine daha bağlılar”.
“ İran devrimden sonra ve mezhep farkı nedeniyle kendini çok farklı bir yerde görüyor. Ülke dışına çıkan İranlılar tamamen zıt bir görünüm alıyorlar. Farklı bir din yorumlama tarzları var. NELERİ SORUYORLAR
Bir Gayrimüslimin İslam’a dair merak ettikleri ve İbrahim Hoca’nın verdiği cevaplar özet olarak kitapta yerini bulmuş. Buraya bazıları alıntılamak istiyorum. Kapanma meselesi, İbadetin kadın ve erkek olarak ayrılma meselesi, Kur’an bozulmuş mudur? Ezan meselesi, Haydi Felaha cümlesinin anlamı ve uygulaması, Radikal dini gruplar, İbadet dili, İmam ve müezzinin konumu, Allaha ve ahiret gününe iman, İslam’ın diğer peygamber ve dinlere bakışı nasıldır. ÜSLUBUMUZ NASIL OLMALI
Bu kısım tebliğ faaliyetinde nasıl davranmalıyız sorusunun cevabıdır. Kaynaklara dayalı olarak doğru cevapları verebilmek önemlidir. Akıllarına ve mantıklarına hitap edebilmek. Siyasete girmemek. Mümkünse boş polemiklerden uzak durmak. Kişilerin kendi inançları ile İslam’ı mukayese etmelerini sağlamak. Giyim tarzına, dil ve üsluba dikkat etmek. Bunlar her Müslümanın üzerine farz olan tebliğ görevine dair dikkatimi çeken noktalardır.
İbrahim Doğru Hoca; yaşadığı günün şartlarına uygun olarak hem meslektaşlarına rehber hem de tebliğ vazifesine ilişkin oldukça sade bir kitap yazmış. Rabbim bu tip eserlerin sayılarını artırsın.
Selam ve dua ile
Mustafa AK
Tarih Öğretmeni