“Bir Rüyayı Hatırlar Gibi Savaştan Önce Suriye” Taha Kılınç hocanın Suriye’ye dair gezi ve hatıra notlarından oluşan eserinin ismi. 2021 yılında piyasaya çıkan eser 300 küsur sayfa olmasına rağmen akıcılığı sebebiyle bir günde okunabilecek niteliktedir. Eser bölge ile aramızdaki bağlar göz önüne alındığında özet olarak görülmelidir. Çünkü Suriye’deki her şehir için ve her eserimiz için müstakil kitaplar yazılabilir. Eser dilinin sadeliği ve açık üslubu nedeniyle herkesin okuyup anlayabileceği ve alana dair geniş okumalar yapmak isteyenler için ise işin başlangıcı niteliğindedir.
Eserin başında Taha hocanın Suriye’ye yaptığı ilk ziyaret ve bunun hikâyesi anlatılmaktadır. Sonraki kısımlarda diğer ziyaretleri hakkında bilgi vermektedir. Başkent Şam başta olmak üzere Hama, Humus, Lazkiye ve diğer şehirler tanıtılmaktadır. Nüfusları, mimari eserleri ve ilmi yapıları hakkında özet bilgiler sunulmuştur. Şam ile ilgili kısımlar daha geniş tutulmuştur. Burada kitap adım adım şehrin krokisini bizim elimize vermiştir. Eser bu yönüyle Suriye gezi rehberi niteliğindedir.
Eserin bir diğer özelliği de şudur. Tarihi bir caminin veya konağın hikâyesi yapılışından bugüne kadar dikkat çekici noktaları ile ele alınmıştır. Eserde insan hikâyeleri de anlatılmıştır. Suriye’nin âlimlerinden Ramazan El- Buti ve Suriye yönetimi ile ilişkileri başta olmak üzere yönetimde etkisi olan âlimler icraatıyla tanıtılmıştır. Onların tavırları ve halk üzerindeki etkileri yorumlanmıştır.
Kitapta dikkatimi çeken hususlara gelmek istiyorum. Trafik sıkıştığı zaman insanlara Hz. Peygambere salâvat getirin tavsiyesinde bulunup kavga etmeyen insanların bugün burada yaptıkları davranışlara doğrusu hayret ettim. Toplumu yönlendiren kanaat önderleri olan âlimlerden Buti’nin – Kürt kökenlidir- kardeşlerine vatandaşlık verilmezken ve ikinci sınıf insan muamelesi yapılırken Suriye rejimine şartsız desteğini hayretler içerisinde okudum. Suriye meselesini daha iyi anlamak için bu tarz kitapların okunması bana göre çok önemli.
1517’den 1918 tarihine kadar idare ettiğimiz sonraki süreçte de Konyalı Kemikzadeler yani Arapça Azmzade ailesinden fertlerin başbakanlık yaptığı bir ülkeden bahsediyoruz. Bugün sınırlarımız dışında kalsa da bizim bir vilayetimiz büyüklüğünde olan bir coğrafya yani Suriye. Her yönüyle bize benzeyen ama fazlaca tanımadığımız bir yer. Savaş sırasında ve şimdi üzerinde konuşacak uzman sayımız bir elin parmağını geçmeyen ümmet coğrafyamızın bir yüzü gülmeyen bir parçası. Belki bir gün oralar yine tarihteki Kadim Şam beldesi olur. Bizlere de oraları ziyaret etmek düşer. Unutmayın Suriyeli bir vatandaş 1520 tarihinde Halep’te ne kadar Nalbant olduğunu sadece İstanbul’da öğrenebilir. Selam ve dua ile
Mustafa AK
Seydişehir AİHL Tarih öğretmeni
mstfknyali@gmail.com