GÜNEŞ

Ferdi Baba Fabrikatör Olsaydı!

Türkiye 11.01.2025 - 21:37, Güncelleme: 11.01.2025 - 21:37
 

Ferdi Baba Fabrikatör Olsaydı!

Nilüfer Özpolat Köşe yazısı

Mütavazi, beyefendi, halktan biri olup, öyle de kalabilen, nadir sanatçılardan biriydi Ferdi Tayfur. Çocukluk ve gençlik yıllarımızın efsane söhretlerindendi. “Yıldızlar da kayar durmaz yerinde” diye söylerdi. Bir yıldız gibi kaydı gitti bu alemden. Günümüzde bir tıkla şarkıları dinlenebiliyor. 80ler ve 90larda ise o şarkılara ulaşmak zordu. Mahalleden bir iki kişi kasetini alır. Aylarca biriktirdiği harçlığıyla boş kaset alabilen diğerleri, elinde kaset olana yalvar yakar kopya ettirir öyle dinlerdik. Ölümüyle birlikte tekrar ülke gündeminin zirvesine oturdu. Konu bu defa geride bıraktığı mirası oldu. Bir çok sanatçının! Borç harç içinde öldüğü gerçeği ile bakınca hakikaten züğürtlerin çenesini yoracak miktarda bir birikim. Sosyal medya da gördüğüm “Vay Baba vay, biz seni dinleyip, ağlayarak içerken, sen emlak mı biriktiriyordun? ”yorumuna çok güldüm. Kimsenin malında mülkünde gözümüz yok. Çalışmış, çar çur etmemiş biriktirmiş. Ama bu kadar gariban babası olarak bir kaç fabrika açsaydı. (Henüz okul, fabrika, hastane vb tarzında bir yatırımından bahseden olmadı); “Bense yine uykusuzum, bir sabahçı kahvesinde ” diye mırıldanan işsiz gençlerimize iş imkanı sunulabilseydi ne güzel olurdu demeden de edemiyorum. “Derbeder” Ferdi Baba “Fabrikatör” olsaydı da sevilirdi eminim. Töbeee töbeee adamın parası, istediğini yapar. Bana neyse… Toprağın üstünde kime ne kadar miras kalacak kavgası başlamadan, toprağın altında hesaplar görülmeye başladı çoktan. Bu telaşlı günler için de emekli Mehmet Emmi’nin maaş zammı tartışmaları da vardı. “Ben de bu dağların nesi ne geldim? Meleşir kuzular sesine geldim. Bir garip ölmüşte yasına geldim Geldim Emmoğlu ” aşamasından, “ Medine’ye varamadım. Gül kokusu alamadım.” moduna geçmiş, yıllarca emek vermiş, primini ödemiş, emekliliği hak etmiş kimselerdir emekliler. Bu memleketin taşında toprağında, yolunda kaldırımında, fabrikasında havaalanında hep onlarında emeği, alın teri, hayalleri, gençlikleri, fedakarlıkları vardır. Ama bugün, değil Medine’ye, markete bile zor gidiyorlar. Mehmet Emmi’nin bir ekmek, yarım litre sıvıyağ, üç yumurta alırken peşin peşin ödediği vergilerle, 147 bin tl maaş alan böyüklerimiz düşündüler, taşındılar Mehmet Emmi için 12bin 5yüz gibi bir aylık gelire karar verdiler. Emekli “Ölelim miii?” diye sorunca, “Yok yok ölümü sadece gösterdik. Gel sıtmaya razı ol ” deyip, emekli aylıklarını 14 bin 500 olarak güncellediler. Bütün bu olanlar da hata Mehmet Emminin. Temel gıda ürünlerini alırken, peşin peşin bu kadar vergi ödeyeceksin elbette. Keşke Hatce Teyzeye pırlanta alıverseydin de vergi vermeseydin sen de… “ Şükredin be, şükredin 14500 tl az para mı?” diyenleri destekliyorum. Meclis Lokantası, aynı çeşit ve fiyatlarla tüm il ve ilçelerimiz de halka açık olarak, faaliyete geçerse bu maaş yeterli olacaktır. (Mehmet Emminin kiracı olmadığını varsayarsak!) Çok “Fakir edebiyatı” yapıyorsun ya diyenlere; adil gelir ve vergi dağılımı olduğu zaman sözüm olsun “Edebiyatı sanat” için yapmaya çalışacağım. 2024 yılı ülkemiz de “Emekli Yılı” idi ve emekli yürümeyi bıraktı artık emekliyor. Hayırlara vesile olsun. Mehmet Emmi son günler de aşırı dozda Ferdi dinledi. Açın biraz da Orhan Baba’ya kulak verelim; “Ağlatıp da gülene yazıklar olsun… Kula kulluk edene yazıklar olsun.” Haydi yine iyi günümdeyim ya “Açın da Müslüm dinleyelim” deseydim; “ Sürüne sürüne yaşayan onlar , Yakarsa dünyayı garipler yakar” 
Nilüfer Özpolat Köşe yazısı
Mütavazi, beyefendi, halktan biri olup, öyle de kalabilen, nadir sanatçılardan biriydi Ferdi Tayfur. Çocukluk ve gençlik yıllarımızın efsane söhretlerindendi. “Yıldızlar da kayar durmaz yerinde” diye söylerdi. Bir yıldız gibi kaydı gitti bu alemden. Günümüzde bir tıkla şarkıları dinlenebiliyor. 80ler ve 90larda ise o şarkılara ulaşmak zordu. Mahalleden bir iki kişi kasetini alır. Aylarca biriktirdiği harçlığıyla boş kaset alabilen diğerleri, elinde kaset olana yalvar yakar kopya ettirir öyle dinlerdik. Ölümüyle birlikte tekrar ülke gündeminin zirvesine oturdu. Konu bu defa geride bıraktığı mirası oldu. Bir çok sanatçının! Borç harç içinde öldüğü gerçeği ile bakınca hakikaten züğürtlerin çenesini yoracak miktarda bir birikim. Sosyal medya da gördüğüm “Vay Baba vay, biz seni dinleyip, ağlayarak içerken, sen emlak mı biriktiriyordun? ”yorumuna çok güldüm. Kimsenin malında mülkünde gözümüz yok. Çalışmış, çar çur etmemiş biriktirmiş. Ama bu kadar gariban babası olarak bir kaç fabrika açsaydı. (Henüz okul, fabrika, hastane vb tarzında bir yatırımından bahseden olmadı); “Bense yine uykusuzum, bir sabahçı kahvesinde ” diye mırıldanan işsiz gençlerimize iş imkanı sunulabilseydi ne güzel olurdu demeden de edemiyorum. “Derbeder” Ferdi Baba “Fabrikatör” olsaydı da sevilirdi eminim. Töbeee töbeee adamın parası, istediğini yapar. Bana neyse… Toprağın üstünde kime ne kadar miras kalacak kavgası başlamadan, toprağın altında hesaplar görülmeye başladı çoktan. Bu telaşlı günler için de emekli Mehmet Emmi’nin maaş zammı tartışmaları da vardı. “Ben de bu dağların nesi ne geldim? Meleşir kuzular sesine geldim. Bir garip ölmüşte yasına geldim Geldim Emmoğlu ” aşamasından, “ Medine’ye varamadım. Gül kokusu alamadım.” moduna geçmiş, yıllarca emek vermiş, primini ödemiş, emekliliği hak etmiş kimselerdir emekliler. Bu memleketin taşında toprağında, yolunda kaldırımında, fabrikasında havaalanında hep onlarında emeği, alın teri, hayalleri, gençlikleri, fedakarlıkları vardır. Ama bugün, değil Medine’ye, markete bile zor gidiyorlar. Mehmet Emmi’nin bir ekmek, yarım litre sıvıyağ, üç yumurta alırken peşin peşin ödediği vergilerle, 147 bin tl maaş alan böyüklerimiz düşündüler, taşındılar Mehmet Emmi için 12bin 5yüz gibi bir aylık gelire karar verdiler. Emekli “Ölelim miii?” diye sorunca, “Yok yok ölümü sadece gösterdik. Gel sıtmaya razı ol ” deyip, emekli aylıklarını 14 bin 500 olarak güncellediler. Bütün bu olanlar da hata Mehmet Emminin. Temel gıda ürünlerini alırken, peşin peşin bu kadar vergi ödeyeceksin elbette. Keşke Hatce Teyzeye pırlanta alıverseydin de vergi vermeseydin sen de… “ Şükredin be, şükredin 14500 tl az para mı?” diyenleri destekliyorum. Meclis Lokantası, aynı çeşit ve fiyatlarla tüm il ve ilçelerimiz de halka açık olarak, faaliyete geçerse bu maaş yeterli olacaktır. (Mehmet Emminin kiracı olmadığını varsayarsak!) Çok “Fakir edebiyatı” yapıyorsun ya diyenlere; adil gelir ve vergi dağılımı olduğu zaman sözüm olsun “Edebiyatı sanat” için yapmaya çalışacağım. 2024 yılı ülkemiz de “Emekli Yılı” idi ve emekli yürümeyi bıraktı artık emekliyor. Hayırlara vesile olsun. Mehmet Emmi son günler de aşırı dozda Ferdi dinledi. Açın biraz da Orhan Baba’ya kulak verelim; “Ağlatıp da gülene yazıklar olsun… Kula kulluk edene yazıklar olsun.” Haydi yine iyi günümdeyim ya “Açın da Müslüm dinleyelim” deseydim; “ Sürüne sürüne yaşayan onlar , Yakarsa dünyayı garipler yakar” 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.