Seydişehir İçin Stratejik Bir Değer: Alüminyum

Seydişehir’in ekonomik bel kemiği, tartışmasız bir şekilde alüminyum üretimi. Bugün artık önceden öngörüldüğü gibi alüminyum, altından bile daha değerli hâle geldi. Ülkemiz açısından da stratejik bir öneme sahip olan bu sektör, fabrikanın şehrimizde açıldığı günden bu yana 300 binden fazla aileye ekmek kapısı oldu ve olmaya da devam etmesini umut ediyoruz. Ancak fabrikanın üretimini sürdürebilmesi için en temel şart, yeterli maden rezervine sahip olması. Son günlerde Değirmenlik bölgesindeki maden rezervlerinin artırılması amacıyla yapılan çalışmalar, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Fabrikanın Özelleştirme sürecinde yaşandığı gibi, bu kez de yöre halkının tepkileri gündemde. Ben, fabrikada hammadde hazırlama bölümünde teknisyen olarak çalışmış ve Değirmenlik yöresini de iyi bilen biri olarak, bu konunun karşılıklı konuşularak, sağduyulu bir şekilde çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü ortada bir bilgi eksikliği olduğu açık. Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor: Değirmenlik bölgesindeki maden havzası yeni bir keşif değil. Yapılan çalışmalar, ilgili kurumlardan—orman idaresi, yabani hayvanları koruma birimleri ve MTA’dan—izin alınarak, ÇED raporu doğrultusunda yürütülüyor. Yetkililer, Değirmenlik köyüne ve Gidengelmez Dağları’na zarar verilmeyeceğini ifade ediyorlar. Eğer böyle bir zarar söz konusu olursa elbette tepkiler haklı olur, ancak şu an ortaya konan itirazların büyük ölçüde bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu noktada asıl tartışılması gereken konu, maden taşımacılığı için hangi yolun kullanılacağıdır. 1970’li yıllarda Değirmenlik’ten çıkarılan madenlerin nakliyesi, Madenli-Süleymaniye yolu üzerinden yapılıyordu. Bugün de bu yolun yeniden işler hâle getirilmesi oldukça önemli. Eti A.Ş.’nin bu konuda destek sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü 2009 yılından bu yana, kış aylarında açık tutulamayan bu yol, hem Seydişehir hem de Süleymaniye ve Değirmenlik bölgesi için büyük önem taşıyor. Önceki köşe yazılarımızda da vurguladığımız gibi, bu güzergâh yalnızca bölge halkı için değil, aynı zamanda Eti A.Ş. için de kritik bir noktada. Bana göre Değirmenlik ve Süleymaniye halkının, doğrudan maden çalışmasına tepki göstermek yerine, bu yolun yeniden işler hâle getirilmesini talep etmesi daha faydalı olur. Çünkü hem üretimin devamlılığı sağlanmış olur hem de bölge halkı için ulaşım açısından önemli bir kazanım elde edilir. Tartışmaları sağduyu ve bilgi eksikliklerini gidererek yürütmek, hepimiz için daha yapıcı bir yol olacaktır.