Bina; Arapça dil bilgisinde fiillerin çatılarını, çekimlerini içeren bir dersti. Medreseye yeni başlayan öğrenciler için oldukça zordu. Bina derslerinde başarılı olan çocuklar, üst aşamaya geçerken, başarısız olanlar yeniden bina okumaya mecbur edilirdi.
Elbette her oyuncunun oyun zekâsı, yeteneği, fizik kondisyon seviyesi birbirinden farklıdır. Konyaspor takımı çok çalışsa da bir şekilde ilerleme kaydedemiyor. Konyaspor takımı geçtiğimiz hafta aldığı 3 puanın kredisini, Alanya maçıyla yemiş oldu. Şimdi dönüp yeniden binayı okumak zamanıdır…
Alanyaspor mağlubiyeti için, öncelikle kadrodaki atacak ve tutacak oyuncuları inceleyelim. Slowik’in rahatsızlığı ile kaleye geçen Deniz, şansını kötü kullanmaya devam ediyor. Oyun kurma, defans hattı ile iletişim, takımı yönetme konusunda ilk çıktığı maçtan bile daha bariz hatalar ile göze çarpıyor.
Santrafor dediğimiz oyuncular, Teknik, agresif, yırtıcı, pivot gibi özelliklere sahip oyunculardır. Bazıları birden fazla özelliğe sahip olabilir. Birde transfer sezonu hatası ile alınmış golle pek alakası olmayan, kariyeri boyunca 50 gol civarı atarlar. Sonraki aşama belli bir tekniğe sahip olmasına karşı sakatlıklar mücadele edip, bekleneni bir türlü veremeyen oyunculardır. Son olarak Sambou tarzı oyuncular vardır ki, bırakın tekniği veya fiziği koşmasını dahi bilmezler. Skor katkısı yapmazlar, fakat her nedense son dönemde takımı eksik bırakma pahasına sahada yerini alıyor. Alıyor da ne yapıyor?
Futbolda takımlar, bazen birçok şeyi doğru yapmaya çalışsalar da, işlerin yolunda gitmediği maçlar olabilir. Bu maça o gözle bakmak isterdim, ancak hocanın gereksiz Sambou ısrarını anlamakta zorlanıyorum. Bir maçta da Ethemi, Ndao ve Marlos’u aynı anda sahada görsek daha ne kaybedebiliriz?
Konyaspor bu maçta topa sahip olamadı. Pas trafiğini sağlayamadı çünkü çok düşük pas isabeti ile oynadı. Doğu dürüst hücum bölgesinde iş yapamadı. Çünkü maça hem forvetsiz hem de eksik çıkmıştı. İlk isabetli şutun 72. Dakikada, oyuna sonradan giren Prip’in zayıf vuruşu olduğunu düşünürsek bizim açımızdan içler acısı bir maçtı ki Alanya’da normal oyununun çok uzağında bir performansıyla, elini kolunu sallaya sallaya 3 puanı, 2 golle almasını bildi.
İnsanın uykusunu getiren, futbol adına neredeyse hiçbir şey göremediğimiz bir maçı geride bıraktık. Neyse ki Ankaragücü ve Kayserispor’da puansız ayrıldılar da fazla kaybımız olmadı! İşin birde diğer boyutu var! Konyaspor maçı için, gününü zamanını ayırıp, tribüne gelme zahmetinde bulunan taraftarlar oynanan oyun, yapılmayan mücadele konusunda haklı olabilir. Takım mutlaka kazanması gereken maçta kaleye şut atamıyor. İnsanların canı yanıyor. Ancak maç devam ederken, takım kaptanını ıslıklamak bu şehrin insanına yakışmaz. Onun günü bugün değildir. İşler zor görünse de bu takım ne kadar kötü olursa olsun, operasyon falan çekmezse, bu ligde düşecek takım değildir. İç sahada oynayacağımız maçlar zorluk seviyesi deplasman maçlarına oranla daha zorlu görünse de benim iç saha maçlarından umudum, bugün ki oyuna rağmen halen devam ediyor. Takımdan ümidi kesmemek gerekiyor. Birçok sevinci ve hüznü beraber yaşadığımız şehrimizin en büyük marka değeri ligi hak ettiği yerde bitirecektir. Bütün kaos ortamına rağmen bunu yapacak bilgi birikim ve tecrübeye sahiptir.
Maçın sözü: Kaos ve hayal kırıklığı üreten şey netlik eksikliğidir.