Bu şehir sahipsiz deyince; vay efendim Hakkı abi niçin bunu yazıyor…
Etmeyin Allah aşkına etmeyin.
Yemin ediyorum vebaldesiniz.
Sokağa çıkacak yüzünüz yok.
Bu yazdıklarımı her hangi bir parti saiki ile yazıyorsam namertim. Öyle diyecek olan varsa da iki kere namerttir. Hatta katışıksız tam bir şerefsizdir…
Son günlerde gündemi hangi konular işgal ediyor bir bakın. Hangi partili olursanız olun sağduyulu bir değerlendirme yapın.
Burnumuzun dibindeki SEYDİBEY üretim kapasitesini 76 bin ton/yıl’dan 106 bin ton/yıl’a çıkartıyor.
Bunun karşılılığı Seydişehir’in geçtiğimiz yıl 3200 dekar olan kotasına 200 dekar, Beyşehir’in 1600 dekar olan kotasına 200 hektarlık ilave yapılırken;
fabrikaya kilometrelerce uzak olan Çumra’ya ise zaten 7000 dekar olan kotasına yaklaşık 7000 dekar daha ilave yapılıyor.
Reva mı bu ilaveler. Kim yapar? Niçin yapar, neden eşiğimizdeki fabrikaya Seydişehir ve Beyşehir çiftçisi yabancı kılınır?
Bu adaletsiz paylaşıma kim dur diyecek?
Denmesi gereksiz mi?
Nereden tutsak elimizde kalıyor..
Merkezi siyasetin Seydişehir’i adayından seçmenine kadar yok sayan tahakkümü, alacabel tüneli, Tınaztepe tüneli, patates kotası, hızlı tren, yük treni ve son olarak işçi direnişi v.s
Sahipsiziz vesselammm
GELELİM İŞÇİNİN İYİLEŞTİRME TALEBİNE
Ayrıntılara girmeyeceğim. Çünkü bir önceki yazımda bahsettim.
Yazın bir yere lütfen, yarından tezi yok, Çözüm odaklı bir akil gurup konuya el atmazsa hem tesislere hem bu çocuklara yazık olacak. Yazık edecekler…
İşçi arkadaşların isteklerinde haklılık payı yüzde yüz… gönülden destekliyorum ama görüyorum ki kazın ayağı öyle değil.
İşçi geçim derdi ile hem dert iken, birilerinin seçim derdi başa bela…
Ulan ne zaman damladınız? kim dedi size bize yardıma gelin diye.
Yabancı yabancı yüzler. Üzerinde disk üniformalı adamlar.
Bir önceki yazımda dedim ki tecrübesizliğinize mağlup olmayın…
Bu delikanlıların rızk iyileştirme taleplerine sonsuz hak veriyoruz ama nedir bu yalnızlıkları…
Düşünün bir fabrika eğer önlem alınmazsa pert olma yolunda… Gençler ise sahipsiz…
Arkanızdayız gazı verip buraya temsilci göndererek İşçiyi perişan bir halde desteksiz bırakmazsınız.
Sendikanın en üst düzey heyeti işverenle bu sorunu çözmek için seydişehirde olmalı. Yoksa durum vahim. Bir daha bu şehire zor girersiniz…
İşçiyi çorbaya, bak sizin yanınızdayız riyakarlığına teslim etmeye hakkınız yok.
Yazık bu çocuklara. Yasal zemini olmayan bu maceradan kurtarın emekçileri. Çokta bir şey değil istedikleri.
Evet yarından tezi yok. Seydişehir erkanı fabrika yetkilileri ile görüşüp eni boyu çözüm bulmalı.. ne tesis ne de işçi mağdur edilmeden müdahale edilmeli…