GÖL KURUMASIN ELBETTE AMA!!!

Türkiye (STG) - SEYDİŞEHİR TOROSLAR GAZETESİ | 26.04.2025 - 18:05, Güncelleme: 26.04.2025 - 18:05
 

GÖL KURUMASIN ELBETTE AMA!!!

Ali Saylam Köşe Yazısı

Geçtiğimiz günlerde Beyşehir Belediye Başkanı Sayın Adil Bayındır’ın sosyal medyada yaptığı bir konuşma dikkatimi çekti. Sayın Başkan, Beyşehir Gölü’ne sahip çıkılmadığı yönündeki eleştirilere yanıt verirken, geçmişe uzanarak bu meseleye olan kişisel hassasiyetini samimiyetle ifade ediyordu. Lise yıllarında, gölde ve kanalda yakınlarını, arkadaşlarını boğularak kaybetmenin derin acısını yaşadığını anlatıyor ve o yıllarda gölün 1.127 kotuna ulaştığını hatırlatıyordu. Başkanın bu duygusal paylaşımı, Beyşehir Gölü’nün korunmasına neden bu kadar önem verdiğini açıkça ortaya koyuyordu. Sayın Başkanım, haklısınız. Gölü birlikte kurtaralım ancak; sizinde çok iyi bildiğiniz gibi lise yıllarımızda göl taşar ve suyu henüz ıslahı yapılmamış kanaldan bırakılırdı. Yani Beyşehir gölündeki taşkın su ikmali aşağıdakileri hem hayati tehlikelere hem de Ekim alanlarının sular altında kalmasından dolayı maruz kalınan zararları da hatırlarsınız. Şehrimizdeki gökhüyük evlerinin yapılma sebebi Beyşehir gölünden bırakılan başı boş sulardır… Boğulan arkadaşlarınızdan bahsetmişsiniz aynı dönemde bu taşkın suları bu bölgede de boğulan insanlar çocuklar vardır. Bir basın mensubu ve aynı zamanda Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak ben de bu çağrıya ses vermek istiyorum. Çünkü bu mesele yalnızca Beyşehir’in değil, komşusu Seydişehir’in de meselesidir. Beyşehir Gölü’nün kuruması, sadece bir doğal güzelliğin yok olması anlamına gelmiyor; aynı zamanda Seydişehir’in tarımsal geleceğinin de ciddi risk altına girmesi demektir. Beyşehir Gölü, Seydişehir’de sulu tarımın ana kaynağıdır. Suğla Gölü’ne yapılan su toplama barajı öncesinde, bu sular Çumra ve çevresi için de hayati önem taşıyordu. Göksu Projesi, Başbağlar ve Bozkır Barajı gibi yatırımlar sayesinde o bölgelerin su ihtiyacı büyük ölçüde giderildi. Bugün Seydişehir için elde kalan en kıymetli su kaynağı, Beyşehir Gölü’dür. Dolayısıyla bu gölün korunması, bizim için sadece bir çevre meselesi değil; ekmeğimizin, geleceğimizin meselesidir. Bu yüzden, Sayın Bayındır’ın “Bu sorunu birlikte çözelim” çağrısına Seydişehir olarak biz de yürekten katılıyoruz. Eğer gölün yaşaması için bize düşen bir sorumluluk varsa, elimizi değil, yüreğimizi taşın altına koymaya hazırız. Bir basın mensubu olarak da, bu konuda kamuoyunda farkındalık oluşturmak için üzerimize düşen görevi her zaman yapacağımızı belirtmek isterim. Sayın Başkanın konuşmasında özellikle dikkat çektiği bir başka önemli konu ise su tasarrufu idi. Evet, yeraltı sularının tükendiği, göllerin kuruduğu bir iklim krizinin tam ortasındayız. Artık suyu eskisi gibi hoyratça kullanma lüksümüz yok. Modern sulama sistemlerini yaygınlaştırmalı ve suyun her damlasını gözümüz gibi korumalıyız. Unutmayalım: Bu sadece bir göl meselesi değil, bu bir yaşam meselesi. Beyşehir ve Seydişehir olarak el ele verirsek, gölü de, geleceğimizi de kurtarabiliriz.
Ali Saylam Köşe Yazısı
Geçtiğimiz günlerde Beyşehir Belediye Başkanı Sayın Adil Bayındır’ın sosyal medyada yaptığı bir konuşma dikkatimi çekti. Sayın Başkan, Beyşehir Gölü’ne sahip çıkılmadığı yönündeki eleştirilere yanıt verirken, geçmişe uzanarak bu meseleye olan kişisel hassasiyetini samimiyetle ifade ediyordu. Lise yıllarında, gölde ve kanalda yakınlarını, arkadaşlarını boğularak kaybetmenin derin acısını yaşadığını anlatıyor ve o yıllarda gölün 1.127 kotuna ulaştığını hatırlatıyordu. Başkanın bu duygusal paylaşımı, Beyşehir Gölü’nün korunmasına neden bu kadar önem verdiğini açıkça ortaya koyuyordu. Sayın Başkanım, haklısınız. Gölü birlikte kurtaralım ancak; sizinde çok iyi bildiğiniz gibi lise yıllarımızda göl taşar ve suyu henüz ıslahı yapılmamış kanaldan bırakılırdı. Yani Beyşehir gölündeki taşkın su ikmali aşağıdakileri hem hayati tehlikelere hem de Ekim alanlarının sular altında kalmasından dolayı maruz kalınan zararları da hatırlarsınız. Şehrimizdeki gökhüyük evlerinin yapılma sebebi Beyşehir gölünden bırakılan başı boş sulardır… Boğulan arkadaşlarınızdan bahsetmişsiniz aynı dönemde bu taşkın suları bu bölgede de boğulan insanlar çocuklar vardır. Bir basın mensubu ve aynı zamanda Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak ben de bu çağrıya ses vermek istiyorum. Çünkü bu mesele yalnızca Beyşehir’in değil, komşusu Seydişehir’in de meselesidir. Beyşehir Gölü’nün kuruması, sadece bir doğal güzelliğin yok olması anlamına gelmiyor; aynı zamanda Seydişehir’in tarımsal geleceğinin de ciddi risk altına girmesi demektir. Beyşehir Gölü, Seydişehir’de sulu tarımın ana kaynağıdır. Suğla Gölü’ne yapılan su toplama barajı öncesinde, bu sular Çumra ve çevresi için de hayati önem taşıyordu. Göksu Projesi, Başbağlar ve Bozkır Barajı gibi yatırımlar sayesinde o bölgelerin su ihtiyacı büyük ölçüde giderildi. Bugün Seydişehir için elde kalan en kıymetli su kaynağı, Beyşehir Gölü’dür. Dolayısıyla bu gölün korunması, bizim için sadece bir çevre meselesi değil; ekmeğimizin, geleceğimizin meselesidir. Bu yüzden, Sayın Bayındır’ın “Bu sorunu birlikte çözelim” çağrısına Seydişehir olarak biz de yürekten katılıyoruz. Eğer gölün yaşaması için bize düşen bir sorumluluk varsa, elimizi değil, yüreğimizi taşın altına koymaya hazırız. Bir basın mensubu olarak da, bu konuda kamuoyunda farkındalık oluşturmak için üzerimize düşen görevi her zaman yapacağımızı belirtmek isterim. Sayın Başkanın konuşmasında özellikle dikkat çektiği bir başka önemli konu ise su tasarrufu idi. Evet, yeraltı sularının tükendiği, göllerin kuruduğu bir iklim krizinin tam ortasındayız. Artık suyu eskisi gibi hoyratça kullanma lüksümüz yok. Modern sulama sistemlerini yaygınlaştırmalı ve suyun her damlasını gözümüz gibi korumalıyız. Unutmayalım: Bu sadece bir göl meselesi değil, bu bir yaşam meselesi. Beyşehir ve Seydişehir olarak el ele verirsek, gölü de, geleceğimizi de kurtarabiliriz.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.