SEYDİŞEHİR’DE KOAH ARTIŞI

Türkiye 26.04.2025 - 15:03, Güncelleme: 26.04.2025 - 15:03
 

SEYDİŞEHİR’DE KOAH ARTIŞI

Hakkı Balcı Köşe Yazısı

Seydişehir’in üzerine gece çökünce, sadece yıldızlar görünmüyor. Çöp atıklarının deşildiği, yakıldığı, doğanın ve havanın hoyratça kirletildiği bir başka yüz karanlıkta saklanıyor. Organik, inorganik ayırmadan, bilim ve akıl süzgecinden geçirmeden biriktirilen, sonra da alelacele yakılan bu çöpler, ilçemizin üzerine zehirli bir örtü seriyor. Seydişehir’in kimi bölgelerinde burnumuza dolan keskin kokular, yakım faaliyetlerinin sessiz tanığı. Her ne kadar bazı şeyler halkın gözünden saklanmaya çalışılsa da, “görünen köy kılavuz istemez” derler. Kokuyu almak için uzman olmaya da gerek yok; büyük bir bölgeyi kapsayan ve sokak aralarında, özellikle sıcak gecelerde ciğerimize dolan ağır hava her şeyi açık ediyor. İşin daha acı tarafı, bu kötü atık yönetiminin halk sağlığı üzerindeki etkileri yavaş yavaş ortaya çıkıyor. İlçemizde son yıllarda KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) vakalarında belirgin bir artış var. Elbette bu artışın birçok sebebi olabilir. Ancak en temel nedenlerden biri, bilim ve teknoloji çağında yaşarken hâlâ “anam babam usulü” yöntemlerle atık bertarafı yapıyor oluşumuzdur. Daha doğrusu, bir atık yönetimimiz yok denecek kadar ilkel durumda. Atık yönetimi yalnızca bir temizlik meselesi değildir. Toplum sağlığı, çevre korunması ve yaşanabilir bir gelecek için hayati bir ihtiyaçtır. Modern şehirler çöpü bir yük olarak değil, bir yönetim alanı olarak görürken, bizler hâlâ doğaya, kendimize ve çocuklarımıza zarar verecek şekilde hareket etmeye devam ediyoruz. Seydişehir gibi güzelliklerle dolu bir ilçenin üstüne bu kara lekeyi sürdürmeye kimsenin hakkı olmamalı. Atıklar doğru ayrıştırılmalı, geri dönüşüm teşvik edilmeli ve yakım gibi ilkel yöntemler yerine çağdaş bertaraf sistemleri kullanılmalıdır. Yoksa gelecekte yalnızca kötü kokular değil, hastalıklar ve pişmanlıklar da ilçemizin havasına karışacak. Gelin bu konuyu görmezden gelmeyelim. Çünkü sağlıklı bir gelecek, bugünden başlar. Dolayısıyla Seydişehir’i mahkum eden bu koku bitinceye kadar yönetilemeyen atıklarla ilgili yazılarıma devam edeceğim.
Hakkı Balcı Köşe Yazısı
Seydişehir’in üzerine gece çökünce, sadece yıldızlar görünmüyor. Çöp atıklarının deşildiği, yakıldığı, doğanın ve havanın hoyratça kirletildiği bir başka yüz karanlıkta saklanıyor. Organik, inorganik ayırmadan, bilim ve akıl süzgecinden geçirmeden biriktirilen, sonra da alelacele yakılan bu çöpler, ilçemizin üzerine zehirli bir örtü seriyor. Seydişehir’in kimi bölgelerinde burnumuza dolan keskin kokular, yakım faaliyetlerinin sessiz tanığı. Her ne kadar bazı şeyler halkın gözünden saklanmaya çalışılsa da, “görünen köy kılavuz istemez” derler. Kokuyu almak için uzman olmaya da gerek yok; büyük bir bölgeyi kapsayan ve sokak aralarında, özellikle sıcak gecelerde ciğerimize dolan ağır hava her şeyi açık ediyor. İşin daha acı tarafı, bu kötü atık yönetiminin halk sağlığı üzerindeki etkileri yavaş yavaş ortaya çıkıyor. İlçemizde son yıllarda KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) vakalarında belirgin bir artış var. Elbette bu artışın birçok sebebi olabilir. Ancak en temel nedenlerden biri, bilim ve teknoloji çağında yaşarken hâlâ “anam babam usulü” yöntemlerle atık bertarafı yapıyor oluşumuzdur. Daha doğrusu, bir atık yönetimimiz yok denecek kadar ilkel durumda. Atık yönetimi yalnızca bir temizlik meselesi değildir. Toplum sağlığı, çevre korunması ve yaşanabilir bir gelecek için hayati bir ihtiyaçtır. Modern şehirler çöpü bir yük olarak değil, bir yönetim alanı olarak görürken, bizler hâlâ doğaya, kendimize ve çocuklarımıza zarar verecek şekilde hareket etmeye devam ediyoruz. Seydişehir gibi güzelliklerle dolu bir ilçenin üstüne bu kara lekeyi sürdürmeye kimsenin hakkı olmamalı. Atıklar doğru ayrıştırılmalı, geri dönüşüm teşvik edilmeli ve yakım gibi ilkel yöntemler yerine çağdaş bertaraf sistemleri kullanılmalıdır. Yoksa gelecekte yalnızca kötü kokular değil, hastalıklar ve pişmanlıklar da ilçemizin havasına karışacak. Gelin bu konuyu görmezden gelmeyelim. Çünkü sağlıklı bir gelecek, bugünden başlar. Dolayısıyla Seydişehir’i mahkum eden bu koku bitinceye kadar yönetilemeyen atıklarla ilgili yazılarıma devam edeceğim.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.