Sevgili dostum karikatür sanatçısı Ahmet ÖZTÜRKLEVENT ile çınar altında çayımızı yudumlarken ilçemizin cazibeleri üzerine koyu bir sohbete daldık...  Ahmet abi asırlık çınara dönerek “Ali’ciğim bu çınarı dikenlere minnettarim. Bu çınarlar tarihi bir anıttır biliyorsun.” dedi ve Çınar ağacının eski belediye başkanlarımızdan Nevzat Akbaş döneminde dikildiğini hatırlatarak çok önemsediğini dile getirdi. Mimar hemşehrimiz Ahmet Öztürklevent, şehircilik açısında gözlemleri ve tespitleri beni hakikaten etkiliyor.  Seydişehir’e her gelişinde muhakkak görüşürüz.. Her buluşmada dostluğumuzun yanı sıra bilgi ve birikimi ile benim için önemli bir tecrübe ve değer olan Ahmet abi etrafına bakarken “Bu tarihi cami ve minaresi ve etrafındaki güzel doku nasılda bozulmuş.”diyerek   PTT’nin olduğu noktaya geldik. Oradan da beraberce baktık. “Bak Ali. Ne güzel bir doku minarede çok güzel ama fondaki  yapılaşma  nasıl bozmuş” diyerek şehircilik hassasiyetini sanatçı mimikleri ile bize anlattı ve olayı fotoğrafladık.  Son yıllarda gerek Seyyid Harun Meydanı gerek Sağlık Meslek Lisesi alanının güzel bir parka dönüştürülmesi, Meteoroloji alanının yeşil alana dönüştürülmesi, eski İlçe Tarım binasının yıkılıp yeşil alan çalışmalarının başlaması ve son olarak Halk Eğitim binasının yıkımının başlaması ve buranında yeşil alan olarak kullanılması gerçekten şehir merkezimizin çehresini değiştiriyor.  Bende Belediye’nin bu çalışmalarına sonuna kadar destek veriyorum.  Açıkçası Muallimhane Caminin bulunduğu alanında bu kadar önemli olduğunu Ahmet abinin hatırlatmasından önce görememişim.  Belediyemiz bunca harcama yaparak şehrimizi yeşil alanlarını genişletirken vatandaşlarında buna katkı sağlaması gerekmez mi?  Biraz önce bahsettiğimiz örnek gibi (bu bölgeye çok katlı binalar yapılmasa daha iyiydi ama yapılmış.) bu çirkin duvarlar boyanarak güzelleştirilse hoş olmaz mı?  Belediye Başkanımızdan da bir istirhamım var. Çalışmalarınızla güzelleşen Seydişehir’de çirkin görüntüleri tespit edip buralara da bir dokunuşta bulunmanızı isteriz.  Hasılı Yaşanabilir bir şehir için icra organlarının önemi kadar fikirleri ile katkıda bulunan her kimse, değerlendirilmelidir diye düşünüyorum...  Aidiyet duygusu taşıyarak ilgililere fikir beyan etmekten kimse imtina etmesin... Bu bir sorumluktur.