Seydişehir’in yetiştirdiği değerlerin önde geleniydi. Çocuk yaşta babasını kaybetmiş, terzi çıraklığından okuma azmiyle yola çıkmış İstanbul il Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdürü, Güreş Federasyonu başkanı, Beden Terbiyesi Genel Müdürü olmuş başarılı bir devlet adamıydı.
Onun ününü rahmetli amcam ve babamdan duymuştum. Rahmetli amcamın ilkokul arkadaşıymış; ‘çok zekiydi’ derdi… Babamı İstanbul emniyet müdürüyken kurbanlık satmak için gittiği İstanbul’da yaşadığı bir sıkıntıdan kurtarmış…
Merak ettiğim bu değerli ve güzel insanla öyle bir tanıştık ki pir tanıştık.
Alanya’da yaşadığını öğrendim telefonunu buldum… Seydişehir’e davet ettik sağ olsun Alanya’nın ünlü avukatlarından Saliha Güven Hanımefendiyle günü birliğine geldiler.
Gazetenin kapısından; “Allah bana nasip etti bunca sene sonra memleketime gelmeyi. Ne baklava ne börek isterim. Bana memleketimin çeşmesinden bir bardak su verin yeter.” diyerek içeri girdi. Daha sonra bize küpenin incisi dergisinde yayımladığımız röportajı verdi.
Çok akıllı kıvrak zekâlı biriydi ve davranışlarındaki devlet adamı vakurluluğu beni çok etkiledi.
Konuşmaları yerli yerince mesaj yüklüydü. Zenginlik insanlara bir mevki ya da bir saadet vermez diyen rahmetli Mehmet amca, “burada yetişmiş fakir bir ailenin çocuğuyum bu gün bana burada memleketimin bir bardak suyunu içmek toprağının kokusunu almak nasip oldu” diyerek memleketini yıllardır görmemesinin acısını dışarıya vuruyordu.
2009 yılında tanıştığımız bu değerli büyüğümü bayramlarda özel günlerde telefonla arar hatırını sorardım. Her arayışımda sen çok vefalı birisin derdi bana. Son zamanlarda hasta olduğu için telefonla da görüşemez olmuştuk. İki ay önce onunla ilgilenen avukat Hatice hanımı arayarak Mehmet amcayı ziyaret etmek istediğimizi bizi görüştürmemizi rica ettim. Sağ olsun konuşmuş kendini iyi hissedince size dönecek dedi…
Görüşmeyi sabırsızlıkla beklerken cumartesi günü bir daha görmeyi çok istediğim bu değerli büyüğümün ölüm haberiyle irkildim.
Yalancı dünyada Sevdiklerimizle buluşmak için acele etmek lazım derdim yine geç kaldık.
Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun…