Büşra Aksakbağı AY
Köşe Yazarı
Büşra Aksakbağı AY
 

Her Ebeveynin Okuması Gereken Yazı

Bu yazıyı bebeği olan aileleri bilinçlendirmek adına yazıyorum. Amacım birilerini ifşa etmek, hedef göstermek değil sadece ailelerin bilinçlenmesini ve bebeklerin zarar görmesini engellemek. 6 Nisan Çarşamba günü saat 16.30’da bebeğim uyurken yataktan kafa üstü düştü. (Kafa üstü düştüğünü daha sonra odadaki kamera kaydından gördük) Panik ve korku ile bebeğimizi alıp Seydişehir Devlet hastanesi acil servisine gittik. Yazım amacından sapmasın diye burada hastaya yaklaşımın detaylarına girmiyorum. Fakat sanıyorum 30 saniyelik, kızımın başına bile bakılmadan yapılan bir ön muayeneden sonra doktor bey tomografiye yönlendirdi. Biz de maalesef korku ve paniğimize yenilip denileni hiç düşünmeden yerine getirdik. Olayın sıcaklığı geçip biraz kendimize gelince. Zaten zararları olduğunu bildiğimiz ama aslında ne boyutta zararı olduğunu bilmediğimiz tomografiyi hem doktor yakınlarımızla görüşerek hem de kendi yöntemlerimizle araştırdık. Aldığımız sonuçlar bizi çok fazla üzdü. İlk öğrendiğimiz; Bir röntgen çekiminde vücudu görüntülemek için tek bir ışın gönderilirken, tomografide ise ard arda birçok Işın gönderiliyor. Bu da radyasyon açısından baktığımızda bir tomografinin 442 röntgene bedel olduğunu gösteriyor ve bu korkunç bir rakam. Yetişkinler için bile çok tehlikeli olan bu yöntemin bebek ve çocuklara zararını siz düşünün. Yine yapılan araştırmalar, çocukluk çağında yapılan tomografilerin kanser riskini ciddi oranda artırdığını ortaya koyuyor. Bunun yanında beyin tomografisinin lösemi riskini artırdığı belirtiliyor. Mecbur kalınıp (ki bu mecburiyet ciddi hastalıkları teşhis ile doğuyor) tomografi çektirmek durumunda kalınıyorsa bebek ve çocuklar İçin radyasyon dozunun düşürülmesi gerekiyor. Türkiye’de bir doktor, 2015 yılında yaklaşık 300 tomografi görüntüsünden en az üçte birinin yüksek dozda çekildiğini keşfediyor. Bu skandal keşiften sonra olayı yargıya taşıyor. Biz de tomografi çektirdiğimiz hastaneye gidip uygulanan dozu sorduk. Bebek olduğu İçin düşük dozda uyguladıklarını söylediler. Ancak yoğunluk azken buna her çalışanın dikkat ettiği, kalabalık zamanlarda bazen yüksek dozla çekim yapılabildiği de söylendi. Yani sistem bu haldeyken bunun takibini yapıp kontrol altına almak biz ebeveynlerin sorumluluğuna kalıyor. Sonuç olarak; Tomografide kullanılan X ışınları DNA’ya önemli ölçüde zarar veriyor. Sık kullanım ile de kansere yol açıyor. Şöyle ki İngiltere her 50 kişiden birinin radyasyona maruz kalarak kanser olduğunu tespit ederek, sağlıklı insanların tomografi çektirmesini yasakladı. Fakat ülkemizde durum öyle mi? Daha doğru düzgün ön muayene yapılmadan tomografiye yönlendirmek ne kadar doğru? Üstelik bu dozun düşürülmesi hastanenin kalabalıklık durumuna bağlı iken… Biz doktor beyin izlediği bu yolun ne kadar doğru olduğunu sorgularken, doktor olan yakınımız, doktorun yanında olduğunu çünkü tomografiye yönlendirmediği takdirde hastanın şikayeti sonrası başının derde girebileceğini, sistem doktoru korumadığı için doktorun kendini korumak İçin bunu yaptığını söyledi. Hal böyle iken biz de kendimizi ve çocuklarımızı korumak zorundayız. Tomografi ciddi hastalıkların teşhisinde, uygun doz ile yapıldığında ne kadar değerli ve faydalı olsa da son yıllarda çocuklara yapılan tomografi sayısı ciddi anlamda artmış durumda. Her yıl en az 1 milyon tomografi gereksiz yere çekiliyor. Bu da çocuklar da boşu boşuna kanser riskini artırıyor. Bu nedenle toplum olarak ve en önemlisi ebeveyn olarak tedavi yöntemlerini sorgulamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bir doktor tomografiye yönlendirdiğinde bunun gerçekten gerekli olup olmadığını sorgulamamız, doktorların da bunu normal karşılayıp gerekli açıklamayı yapması gerekiyor. Bunu sadece tomografi için değil elbette bütün tedavi yöntemleri ve ilaçlar İçin yapmamız gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2022 - Perşembe

Her Ebeveynin Okuması Gereken Yazı

Bu yazıyı bebeği olan aileleri bilinçlendirmek adına yazıyorum. Amacım birilerini ifşa etmek, hedef göstermek değil sadece ailelerin bilinçlenmesini ve bebeklerin zarar görmesini engellemek. 6 Nisan Çarşamba günü saat 16.30’da bebeğim uyurken yataktan kafa üstü düştü. (Kafa üstü düştüğünü daha sonra odadaki kamera kaydından gördük) Panik ve korku ile bebeğimizi alıp Seydişehir Devlet hastanesi acil servisine gittik. Yazım amacından sapmasın diye burada hastaya yaklaşımın detaylarına girmiyorum. Fakat sanıyorum 30 saniyelik, kızımın başına bile bakılmadan yapılan bir ön muayeneden sonra doktor bey tomografiye yönlendirdi. Biz de maalesef korku ve paniğimize yenilip denileni hiç düşünmeden yerine getirdik. Olayın sıcaklığı geçip biraz kendimize gelince. Zaten zararları olduğunu bildiğimiz ama aslında ne boyutta zararı olduğunu bilmediğimiz tomografiyi hem doktor yakınlarımızla görüşerek hem de kendi yöntemlerimizle araştırdık. Aldığımız sonuçlar bizi çok fazla üzdü. İlk öğrendiğimiz; Bir röntgen çekiminde vücudu görüntülemek için tek bir ışın gönderilirken, tomografide ise ard arda birçok Işın gönderiliyor. Bu da radyasyon açısından baktığımızda bir tomografinin 442 röntgene bedel olduğunu gösteriyor ve bu korkunç bir rakam. Yetişkinler için bile çok tehlikeli olan bu yöntemin bebek ve çocuklara zararını siz düşünün. Yine yapılan araştırmalar, çocukluk çağında yapılan tomografilerin kanser riskini ciddi oranda artırdığını ortaya koyuyor. Bunun yanında beyin tomografisinin lösemi riskini artırdığı belirtiliyor. Mecbur kalınıp (ki bu mecburiyet ciddi hastalıkları teşhis ile doğuyor) tomografi çektirmek durumunda kalınıyorsa bebek ve çocuklar İçin radyasyon dozunun düşürülmesi gerekiyor. Türkiye’de bir doktor, 2015 yılında yaklaşık 300 tomografi görüntüsünden en az üçte birinin yüksek dozda çekildiğini keşfediyor. Bu skandal keşiften sonra olayı yargıya taşıyor. Biz de tomografi çektirdiğimiz hastaneye gidip uygulanan dozu sorduk. Bebek olduğu İçin düşük dozda uyguladıklarını söylediler. Ancak yoğunluk azken buna her çalışanın dikkat ettiği, kalabalık zamanlarda bazen yüksek dozla çekim yapılabildiği de söylendi. Yani sistem bu haldeyken bunun takibini yapıp kontrol altına almak biz ebeveynlerin sorumluluğuna kalıyor. Sonuç olarak; Tomografide kullanılan X ışınları DNA’ya önemli ölçüde zarar veriyor. Sık kullanım ile de kansere yol açıyor. Şöyle ki İngiltere her 50 kişiden birinin radyasyona maruz kalarak kanser olduğunu tespit ederek, sağlıklı insanların tomografi çektirmesini yasakladı. Fakat ülkemizde durum öyle mi? Daha doğru düzgün ön muayene yapılmadan tomografiye yönlendirmek ne kadar doğru? Üstelik bu dozun düşürülmesi hastanenin kalabalıklık durumuna bağlı iken… Biz doktor beyin izlediği bu yolun ne kadar doğru olduğunu sorgularken, doktor olan yakınımız, doktorun yanında olduğunu çünkü tomografiye yönlendirmediği takdirde hastanın şikayeti sonrası başının derde girebileceğini, sistem doktoru korumadığı için doktorun kendini korumak İçin bunu yaptığını söyledi. Hal böyle iken biz de kendimizi ve çocuklarımızı korumak zorundayız. Tomografi ciddi hastalıkların teşhisinde, uygun doz ile yapıldığında ne kadar değerli ve faydalı olsa da son yıllarda çocuklara yapılan tomografi sayısı ciddi anlamda artmış durumda. Her yıl en az 1 milyon tomografi gereksiz yere çekiliyor. Bu da çocuklar da boşu boşuna kanser riskini artırıyor. Bu nedenle toplum olarak ve en önemlisi ebeveyn olarak tedavi yöntemlerini sorgulamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bir doktor tomografiye yönlendirdiğinde bunun gerçekten gerekli olup olmadığını sorgulamamız, doktorların da bunu normal karşılayıp gerekli açıklamayı yapması gerekiyor. Bunu sadece tomografi için değil elbette bütün tedavi yöntemleri ve ilaçlar İçin yapmamız gerekiyor.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
CERCİS
(08.10.2022 09:02 - #186)
Çok teşekkür ederiz bilgilendirme için. Bunun için müracaat edilmesi gereken bir yer var mı acaba? Dediğiniz gibi hastaneye gidince doktora bunun sorgulamasını yapan kaç kişi çıkar? Bence bir an önce kanunla sınırlandırma yapılması gerekiyor.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
ESEN
(12.01.2023 19:28 - #190)
KESİNLİKLE FİKRİNİZE KATILIYORUM
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
terzihane kalite
(13.03.2024 14:15 - #236)
İlk defa duyuyorum faydalı bir bilgilendirme yazısı çok tşk ediyoruz .. iyki varsınız işiniz gücünüz rastgele ...............
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.