MUSTAFA AK
Köşe Yazarı
MUSTAFA AK
 

OĞUZ İSYANLARI

                İslam aleminin yetiştirdiği en önemli mütefekkirlerden biri olan İbn-i Haldun devletlerin kurulmasında toplumun dinamik unsurlarından göçebelerin etkili olduğunu söyler. Aynı zamanda devletlerin insanlar gibi canlı olduğunu doğup, büyüdükten sonra öleceklerini belirtir. Devletlerin tarihinde kurucu unsurlar olarak görülen göçebelerin zamanla yerleşik hayata geçtikleri, kurumlar oluşturdukları bilinmektedir. Bu süreç devleti kuran aileyi halkından uzaklaştırırken başkaları da onların yerine devlet kurmaya başlamışlardır.  Nitekim Büyük Selçuklular, Oğuzların Kınık boyu lideri olan Selçuk Bey’in torunları Tuğrul ve Çağrı Bey tarafından kuruldu. Devletin resmen kuruluşundan önce Oğuz aşiretleri Gazne Devletine bağlıydılar. Bu bağlılık hem devletin halktan uzaklaşması hem de yurt bulma problemleri nedeniyle önce isyana sonra ise devlete dönüştü.1040 Dandanakan Savaşı Gazneli devletinin yıkılma sürecini başlatacaktı. Artık Oğuzların devletleri vardı. Tuğrul Bey devrinde Abbasi hilafeti himaye altına alınmıştı. Abbasi halifesi Tuğrul Bey’e İki Doğunun ve İki Batının Sultanı unvanını vermiştir. Sultan Alpaslan döneminde 1071 Malazgirt Savaşı yaşanmıştı. Asıl hedefi Suriye ve Mısır’ı almak olan hükümdar Bizans ordusunun karşı saldırısı üzerine Malazgirt’te Romen Diyojeni yenmiştir. Bu zafer neticesinde Anadolu’nun kapısı Türklere açılıyordu. Alpaslan’ın oğlu Melikşah devrinde Büyük Selçuklu sınırları Kâşgar’dan Ege adalarına, Aral gölü ve Kafkasya’dan Yemen ve Aden’e kadar uzanıyordu. Devletin en geniş sınırlarına bu dönemde ulaşacaktı. Melikşah’ın Batiniler tarafından öldürülmesi üzerine devlet duraklama dönemine girdi.Berkyaruk, Muhammed Tapar ve Sultan Mahmut devirleri bu süreçle geçti. Devletin yıkılışı ise Sultan Sencer dönemindeki Oğuz isyanları ile gerçekleşti.  Oğuzlar, tam bilinmiyen bir tarihte Karlukların sıkıştırması ile Horasan şehri olan Belh taraflarına geldiler. Bulundukları yerlerde sorun yaratmadan sakin bir şekilde ve ülkenin ekonomisine de fayda üreterek yaşıyorlardı. . İktisadi durumları iyiydi, her yıl Selçuklu mutfağına 24 bin koyun vergi yolluyorlardı. Paylaşılan araziler ve otlaklar yerli halk ile zaman zaman sorun çıkarabiliyordu. Onun için, yerli ahalinin buralarda belirli itirazlarının olması mümkündü. Oğuzlara, fiili olarak çok hükmü bulunmayan Belh Valisi tarafından yeni ve ağır isteklerde bulunulması ve çıkan uyuşmazlık neticesinde vali öldürüldü ve durumun boyutları büyüdü. Sultan Sancar ifade edilenlere göre istememesine rağmen kendi soydaşlarını cezalandırmak için ordusuyla Oğuzların üstüne yürüdü, 1153 tarihinde yapılan savaşta Selçuklular yenildi ve Sultan Sancar esir alındı, kısa bir süre sonra devlet de çöktü.   Oğuzlar bu duruma rağmen kendi iç çekişmeleri nedeniyle devlet kurma sürecine girememişlerdir. İbn-i Haldun’un tezi kısmen de olsa gerçekleşmiştir. Büyük Selçuklu Devleti kendi kurucu unsurunun hükümdarını savaşta mağlup etmesi ile tarih sahnesinden silinmiştir.   Sultan Sencer Türbesi, Merv , Türkmenistan   Mustafa AK Tarih Öğretmeni
Ekleme Tarihi: 15 Kasım 2023 - Çarşamba

OĞUZ İSYANLARI

             

  İslam aleminin yetiştirdiği en önemli mütefekkirlerden biri olan İbn-i Haldun devletlerin kurulmasında toplumun dinamik unsurlarından göçebelerin etkili olduğunu söyler. Aynı zamanda devletlerin insanlar gibi canlı olduğunu doğup, büyüdükten sonra öleceklerini belirtir. Devletlerin tarihinde kurucu unsurlar olarak görülen göçebelerin zamanla yerleşik hayata geçtikleri, kurumlar oluşturdukları bilinmektedir. Bu süreç devleti kuran aileyi halkından uzaklaştırırken başkaları da onların yerine devlet kurmaya başlamışlardır.

 Nitekim Büyük Selçuklular, Oğuzların Kınık boyu lideri olan Selçuk Bey’in torunları Tuğrul ve Çağrı Bey tarafından kuruldu. Devletin resmen kuruluşundan önce Oğuz aşiretleri Gazne Devletine bağlıydılar. Bu bağlılık hem devletin halktan uzaklaşması hem de yurt bulma problemleri nedeniyle önce isyana sonra ise devlete dönüştü.1040 Dandanakan Savaşı Gazneli devletinin yıkılma sürecini başlatacaktı. Artık Oğuzların devletleri vardı. Tuğrul Bey devrinde Abbasi hilafeti himaye altına alınmıştı. Abbasi halifesi Tuğrul Bey’e İki Doğunun ve İki Batının Sultanı unvanını vermiştir. Sultan Alpaslan döneminde 1071 Malazgirt Savaşı yaşanmıştı. Asıl hedefi Suriye ve Mısır’ı almak olan hükümdar Bizans ordusunun karşı saldırısı üzerine Malazgirt’te Romen Diyojeni yenmiştir. Bu zafer neticesinde Anadolu’nun kapısı Türklere açılıyordu. Alpaslan’ın oğlu Melikşah devrinde Büyük Selçuklu sınırları Kâşgar’dan Ege adalarına, Aral gölü ve Kafkasya’dan Yemen ve Aden’e kadar uzanıyordu. Devletin en geniş sınırlarına bu dönemde ulaşacaktı. Melikşah’ın Batiniler tarafından öldürülmesi üzerine devlet duraklama dönemine girdi.Berkyaruk, Muhammed Tapar ve Sultan Mahmut devirleri bu süreçle geçti. Devletin yıkılışı ise Sultan Sencer dönemindeki Oğuz isyanları ile gerçekleşti.

 Oğuzlar, tam bilinmiyen bir tarihte Karlukların sıkıştırması ile Horasan şehri olan Belh taraflarına geldiler. Bulundukları yerlerde sorun yaratmadan sakin bir şekilde ve ülkenin ekonomisine de fayda üreterek yaşıyorlardı. . İktisadi durumları iyiydi, her yıl Selçuklu mutfağına 24 bin koyun vergi yolluyorlardı. Paylaşılan araziler ve otlaklar yerli halk ile zaman zaman sorun çıkarabiliyordu. Onun için, yerli ahalinin buralarda belirli itirazlarının olması mümkündü. Oğuzlara, fiili olarak çok hükmü bulunmayan Belh Valisi tarafından yeni ve ağır isteklerde bulunulması ve çıkan uyuşmazlık neticesinde vali öldürüldü ve durumun boyutları büyüdü. Sultan Sancar ifade edilenlere göre istememesine rağmen kendi soydaşlarını cezalandırmak için ordusuyla Oğuzların üstüne yürüdü, 1153 tarihinde yapılan savaşta Selçuklular yenildi ve Sultan Sancar esir alındı, kısa bir süre sonra devlet de çöktü. 

 Oğuzlar bu duruma rağmen kendi iç çekişmeleri nedeniyle devlet kurma sürecine girememişlerdir. İbn-i Haldun’un tezi kısmen de olsa gerçekleşmiştir. Büyük Selçuklu Devleti kendi kurucu unsurunun hükümdarını savaşta mağlup etmesi ile tarih sahnesinden silinmiştir.

 

Sultan Sencer Türbesi, Merv , Türkmenistan

 

Mustafa AK

Tarih Öğretmeni

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.