50 senedir görülmemiş bir kış yaşıyoruz.
Benim de ilk kez hatırladığım bu kadar uzun enerji kesilmesi, sularımızın akmaması, çatılarımızı temizlemek zorunda kalmamız yaşadığımız kışın şiddetini gösteriyor.
Karla mücadele genelde vatandaşların farklı yorumladığı benim ise çalışma planlarında eksiklikler olduğu, daha iyi bir mücadele yapılabilirdi düşüncesindeyim.
Tabi karla mücadelede son haftada elektriklerin büyük hasar görerek ilçeye verilmemesi karla mücadeleye başka bir boyut kattı. Su şebeke yolları ve elektrik hatlarında ki büyük hasardan dolayı onarım görecek noktaların yollarının açık olması da aciliyet gerekiyordu.
Belediye kendi imkânlarının yanı sıra bazı kurumlardan, ETİ A.Ş’den, sulama birliklerinden, hafriyatçılardan tedarik ettiği 80’e yakın iş makinesi ile gece gündüz çalıştıklarını buna rağmen vatandaşlardan aldıkları tepkiyi biz gazetecilere aktarırken sayın belediye başkanımızın yakınmasına da hak vermiyor değilim.
Ama çoğumuzun gözünden kaçan bir durum var.
Ana yollar, eskiden köy şimdi mahalle olan köy ve beldelerimizin yollarının temizliğinden büyükşehir belediyesi sorumlu. Bilindiği gibi içme suyumuzun da büyükşehir’in sorumluluğunda olmasına ve Seydişehir’e düşen karın olağanüstü bir durum yaratmasına rağmen sayın başkanımız Tahir Akyürek’in bir geçmiş olsun mesajı dahi göndermemesi…
Hepimize böyle kış görmedik dedirten çetin kış nedeniyle yüzlerce çatı ve seraların çöktüğü, elektriklerin günlerce gelmediği ve büyük hasarların oluştuğu ilçemizde sorumluluğun büyüğü kendisinde olan Sayın Konya Büyükşehir belediye başkanı Tahir Akyürek’in Seydişehir’in bu zor günlerinde arayıp sormaması açıkçası bana biraz tuhaf geldi…